İHD, 3 farklı kentte yaptığı açıklamada, hasta tutukluların ağırlaşan durumuna dikkat çekerek, serbest bırakma çağrısı yaptı
İnsan Hakları Derneği (İHD) hasta tutuklara ilişkin 3 kentte açıklama yaptı. İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta yaptıkları F Oturumu eyleminin 446’ncısını, koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle sosyal medya hesabı üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki açıklamada, diyabet, tansiyon, astım ve bel fıtığı hastası olan 57 yaşındaki Muhlise Karagüzel’in durumuna dikkat çekildi.
Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin, Karagüzel’in sağlık sorunlarını hatırlatarak, Şahin, “Bel fıtığı olduğundan oturup kalkmakta hareket etmekte zorluk yaşamakta. Burnunda et olmasından dolayı da nefes almakta ve konuşmakta güçlük çekmektedir. Karagüzel, Muş Hapishanesi’nde tutulduğu süreçte, neredeyse her gün doktora sevk edilerek, acil müdahalelerle yaşamını sürdürebilmiştir. Doktorları bel fıtığı için ameliyat olmadığı takdirde, felç geçirme riski taşıdığını belirtmiştir” diye konuştu.
“Yeterli tedavi sağlanmaması ve şeker hastalarına yönelik diyet yemeklerinin verilmemesi nedeniyle kan şekeri zaman zaman 600-700’e kadar çıkmaktadır” diyen Şahin, “Yüksek şeker nedeniyle bir gözü görme yeteneğini büyük oranda kaybetmiştir. Aynı nedenlerle böbreklerinde de ciddi sorunlar ortaya çıkmış olup, böbrek yetmezliği tehdidi ile karşı karşıya bulunmaktadır” dedi.
Bir yıldır tutuklu bulunan ve hakkında 8 yıl hapis cezası verilen Karagüzel’in sağlık durumunun cezaevinde kalmasına uygun olmadığını sözlerine ekleyen Şahin, “Hastalıklarına dair raporlar mahkemeye sunulduğu halde tahliye edilmemektedir. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) da ‘cezaevinde kalabilir’ raporu vermesi, hasta mahpusların tecrit koşulları altında adeta ölüme terk edildiğini gözler önüne sermektedir” ifadelerini kullandı.
Ankara
Ankara’da da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 318’inci haftasında hasta tutukluların duruma dikkati çekmek için İHD binasında açıklama yaptı. İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat, bu hafta Kayseri Kadın Cezaevi’nde kalan hasta tutukluların durumuna dikkat çekti.
Hasta tutuklulardan tansiyon ve diyabet hastası Özgül Yaşa’nın yüzünde ve çenesinde yaraları olmasına rağmen düzenli olarak tedavi edilmediğini belirten Kanat, “Bu yüzden dudaklarında dökülmeler meydana gelmektedir. Bu yaralardan kaynaklı olarak düzenli beslenememekte, ayakta ancak arkadaşlarının yardımıyla durabilmekte, kendi ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Hastaneye gittikten sonra tek başına kalamayacak durumda olmasına rağmen 14 gün karantinaya alınmış ve yanına refakatçi verilme talebi kabul edilmemiştir” diye konuştu.
Kanat, epilepsi hastası Ahiret Turan’ın, tek başına kalamayacağına dair raporu bulunmasına rağmen hastane dönüşü tek kişilik karantina koğuşunda tutulduğunu aktardı.
Nefes zorluğu yaşıyor
57 yaşındaki Zerga Açar’ın, gözaltındayken ve daha sonra Şanlıurfa’dan Kayseri’ye sevk edilirken yapılan işkencelerden dolayı sol kolunu kullanamadığına değinen Kanat, “Sağ bacağı ve sol göğsünde morlukların olduğunu, çok acı verdiğini ayrıca sol ayak bileğini düzeltemediğini, sol kolundaki sancılar nedeniyle kolunu oynatamadığını, üzerine yatamadığını, son muayenede doktorun kendisine kol bitiminden sıvı alınacağını söylediğini, yine aynı darplardan kaynaklı olarak gözlerinin iyi görmediğini, Kayseri’de gözlerinden ameliyat olduğunu ifade etmiştir” dedi.
Yüksek tansiyon ve astım hastası Muhlise Karagüzel’in de burnunda et olmasından kaynaklı nefes almakta zorlandığını aktaran Kanat, “Bel fıtığından kaynaklı yürümede, oturup kalkmada sorun yaşamakta, böbreklerinden dolayı da sancılar çekmektedir. Şekeri zaman zaman 600-700’e çıkmakta, yüksek şekerin gözüne vurmasından kaynaklı gözü iyi görmemektedir. Şeker hastası olduğu için idareden diyet istemiş ancak karşılanmamıştır” diye konuştu.
Astım, kalp, tansiyon ve anklikozan spodolit hastası Acun Karadağ’ın da kalp rahatsızlığından dolayı kalp pili takılı olduğunu aktaran Kanat, “Ancak pandemi, gözaltı ve tutuklanma nedeni ile kalp pili kontrolü yapılamamıştır, bu nedenle risk altındadır. Ters kelepçeden kaynaklı olarak ortaya çıkan bursit rahatsızlığından kaynaklı olarak askıya ihtiyacı bulunmaktadır. Ellerinde ise egzama meydana gelmiştir” diye belirtti.
Sıra gelmiyor
Kantinde az ürün olması nedeniyle tutukluların için beslenemediklerini aktaran Kanat, “Elektrik faturalarının çok yüksek miktarda genellikle 3 ayda bir toplam 1000-1500 TL arasında geldiğini, revire çıkarıldıklarını ancak hastaneye sevklerin yazılarak hastaneye götürülmediklerini, hastaneye sevk yazılarına rağmen ancak 6 ayda kendilerine sıra geldiğini, hapishanede bulunan diş hekimine göründüklerini ancak diş hekimin hiçbir surette kelepçeyi çıkarmadığını, yemek porsiyonlarının çok küçük olduğunu, birkaç kişiye yetecek kadar yiyecek getirildiğini ve 10 kişilik koğuşa dağıtın denildiğini, bir dilim karpuzun getirilerek 10 kişiye yeteceğinin söylendiğini, diyetlerin hiçbir şekilde uygulanmadığını zaten yiyeceğin bazı mahkumlara yetmediğini bu nedenle diyeti talep edemediklerini aktarmışlardır” ifadelerini kullandı.
Kanat, Kayseri Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki hasta tutukluların tedavilerinin yapılmasını, cezaevinde kalamayacak durumda olanların infazlarının ertelenmesini, sağlık koşullarının sağlanmasını ve yaşam hakkının korunmasını talep etti.
İzmir
İHD İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla Konak ilçesinde bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenledi. İHD İzmir Şubesi Yöneticisi Ahmet Çiçek, Maraş Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve koronavirüs (Covid-19) nedeniyle yaşamını yitiren Efrînli Muhamed Emir’in (57) yaşamını yitirdiğini hatırlattı. Çiçek, Şakran 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutukluların halay çektikleri gerekçesiyle hücre cezası verildiğini belirterek, İHD’ye yazılan dilekçe ve mektuplara el konulduğunu söyledi.
Şakran 3 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Mehmet Okur’un sağlık durumuna dikkat çeken Çiçek, şunları söyledi: “Okur 60 yaşındadır. 24 yıllık cezaevi hayatı boyunca sırasıyla Bursa, Diyarbakır, Ordu, Maraş, İzmir 1 Nolu F Tipi, Siirt, Aliağa 2 Nolu T Tipi, Kırıklar 1 Nolu F Tipi cezaevlerinde bulundu. Okur, daha önce prostat için gittiği hastanede kanser olduğunu öğrendiği ve tedavide sorun yaşadığına yönelik bir açıklama yaptık. Şu anda mesane kanseri, KOAH hastası ve akciğerinde nodüller bulunmaktadır. Okur’un yaşı, hastalıkları ve pandemi süreci göz önüne alındığında, pandemi nedeniyle gerekli tedavi ve kontrollerinin yapılmadığı düşünülürse, yaşamı ciddi risk altındadır. Derhal serbest bırakılmalıdır.”
HABER MERKEZİ