Doların 5 TL’yi geçmesi sonrasını değerlendiren iktisatçı Gaye Yılmaz, derin krize girecek ülkeler arasında bulunan Türkiye’nin borç bulmakta elinin zayıflayacağını söyledi
Evrim Kepenek/İstanbul-Jinnews
Ekonomideki gidişatı değerlendiren akademisyen Dr. Gaye Yılmaz, ekonomik krizin derinleşeceği görüşünde. Türkiye’nin Ağustos ayından itibaren güçlü bir “borç-döviz sarmalı”na düşeceğinin altını çizen Yılmaz, bu sürecin Türkiye’yi diğer benzer ölçekteki ülkelerden çok daha fazla etkilediğini söyledi. Yılmaz, “Başka bir deyişle, gelişmekte olan ülkeler arasında cari açığı görece daha az olan, dış ticaret açığı vermeyen, kalkınmasını finans veya inşaat gibi üretken olmayan sektörler yerine imalat sanayine borçlu olanlar bu süreçten büyük yara almadan çıkacak. Türkiye gibi imalat sanayi şirketlerinde kapağı yurt dışına atmaya çalışan ülkeler derin bir krize girecekler” dedi.
Parmakla gösterilmek
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sarf ettiği “Türkiye bütün dünyanın parmakla gösterdiği ülke olmaya doğru hızla ilerliyor” sözlerine değinen Yılmaz, “Ekonomisi sizinki kadar kötü giden başka bir ülke olmadığında da; kalkınma potansiyeli son derece parlak bir ülke olduğunuzda da parmakla gösterilebilirsiniz. Kuşkusuz Bakan Berat Albayrak iyi bir duruma işaretle bu deyimi kullanmıştır. Ancak bu tespiti destekleyecek hiçbir veri sunmadığı unutulmamalıdır. Oysa uluslararası kredi kuruluşlarının raporları, saygın iktisatçıların analizleri, bütün istatistikler ve hatta Türkiye’nin TCMB gibi ulusal kurumlarının yayınladığı raporlar tam tersini göstermektedir” ifadelerini kullandı.
İşsizlik artacak
“Kredi notunun düşmesinin, hem dış kaynakların pahalanmasına hem ülke içinde döviz faiz dengesinin bozulmasına yol açar” diyen Yılmaz, yabancı yatırımcı girişinin azalacağını belirtti. Ekonomik sorunları çözmenin en etkili yönteminin demokrasi olduğunu vurgulayan Yılmaz, Olağanüstü Hal (OHAL) koşullarında yönetilen Türkiye’de, OHAL’in kaldırılmasının dahi ekonomiye olumlu katkısı olmadığını söyledi. “Zira ortadan kalkan sadece OHAL’in adı olmuş; pratikte ise hiçbir açılım ve demokratikleşme ihtimalinin olmadığı görülmüştür” diyen Yılmaz, “Nitekim OHAL’in kaldırılmasının ardından ne TL’nin değer kaybında bir yavaşlama, ne yabancı yatırım akışlarında bir artış ne de enflasyonda bir azalma görülmemiştir. Başka bir deyişle, yeni hükümetin programında bir demokratikleşme hedefine de yer verilmediği bu koşullarda Türkiye’nin kısa ve orta vadede ciddi bir iktisadi bunalıma girdiği tespitini yapmak mümkündür” dedi.