‘Kürt Sorununa Çözüm ve Tecrit’e Karşı Uluslararası Delegasyon’ heyeti, bir dizi temaslarda bulunmak için İstanbul’a geldi. İlk ziyaretini Asrın Hukuk Bürosu’na gerçekleştiren heyet yaptığı açıklmada, ‘Artık Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılma zamanıdır’ dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 35 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan mutlak tecride karşı Avrupa’dan bir heyet İstanbul’a geldi.
Aralarında parlamenterlerin de olduğu ‘Kürt Sorununa Çözüm ve Tecrit’e Karşı Uluslararası Delegasyon’ heyeti, iki gün boyunca bir dizi ziyaretler gerçekleştirecek. Heyetin, bugünkü ilk adresi PKK Lideri’nin müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu oldu.
İlk ziyaret Asrın Hukuk Bürosu’na
Beyoğlu’nda bulunan Asrın Hukuk Bürosu’nu ziyaret eden heyeti,avukatlar Suzan Akipa, İbrahim Bilmez, Cengiz Yürekli, Rezan Sarıca ve Mazlum Dinç ile Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dış İlişkiler Eşsözcüsü Ebru Günay, karşıladı.
Almanya Sol Parti Temsilcisi Konstanze Kriese, EFA Başkanı Maria Lorena Lopez De Lacalle, İsveç Sol Parti ve Sol Forum Temsilcisi Ann Jessica Theresa Karlqvist, İspanya Ulusal Meclisi Senatörü, Eh Bildu (BASK) Josu Estarrona Elizondo, Katalonya Parlamentosu (CUP) Milletvekili Montserrat Vinyets Pages, Boyun Eğmeyen Fransa Parti Grubu Senatörü Ségoléne Amiot , Boyun Eğmeyen Fransa Parti Grubu Danışmanı Clément Evans ve Norveç Kızıl Parti Milletvekili Hege Bae Nyholt, heyeti oluşturan isimler oldu.
Basına kapalı devam eden ziyaretin ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Bilmez, “İmralı Adası’ndaki müvekkillerimize uygulanan tecritle ilgili bilgi verdik, bu dayanışmanın bizim için son derece önemli olduğunu belirttik. Sayın Öcalan ile görüşmek için hukuki tüm girişimlerin önünü açmak istiyoruz. Bu nedenle de heyetin ziyareti bizler için oldukça önemli” dedi.
‘Çağrılar saldırganlık ve baskıyla karşılık buldu’
Bilmez’in konuşmasının ardından heyetinhazırladığı metin okundu. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün tüm Türkiye ve bölgeyi etkilemeye devam ettiği vurgulanan metinde, “HEP’in 1990’larda kurulmasından ve tutuklu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrılarından bu yana, Kürt halkının iradesini temsil eden siyasi güçler, düşmanlıkların sona ermesi ve Türk hükümeti ile Kürt özgürlük hareketi arasında barışçıl müzakereler yapılması yönünde çağrıda bulunmaktadır. Bu çağrılar, Türk devletinin devam eden saldırganlığı ve baskısıyla karşılık buldu. Bu baskılar, 2023 baharında Türkiye’de yapılan son genel seçimlerde, HDP’nin adaylarıyla birlikte katılım ve özgür kampanya yapma çabalarının engellendiği dönemde de görüldü. Biz, Avrupalı demokratik partilerin temsilcileri olarak Avrupa Konseyi ile birlikte, Türkiye’de siyasi görevini demokratik bir biçimde kullanmak isteyenlerin temel hakları için kampanya yürüteceğiz. Muhalefet, demokratik katılım ve daha iyi bir yaşamın barışçıl bir şekilde yaratılması kısıtlanmamalı, zulme uğramamalı veya sesleri bastırılmamalıdır” denildi.
‘Adaylara ve seçilmişlere yönelik girişimlerden endişe duyuyoruz’
Metinde, “Muhalefete ve onların siyasi temsilcilerine karşı adil olmayan yargılamaları ve siyasi nitelikli açılmış davaları kınıyoruz. Bu nedenle seçim gözleminin yanı sıra devam eden yargılama süreçlerini takip edeceğiz ve kamuoyuna sunulan raporlara destek vereceğiz. Türkiye’de 31 Mart yerel seçimlere giden süreçteki durumu yakından takip edeceğiz. DEM’in adaylarını ve seçilmiş temsilcilerini hapsetme ve sindirmeye yönelik yeni girişimlerden endişe duyuyoruz. Bu durum, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Mahkemesi’nin serbest bırakılması yönündeki taleplerine rağmen eski liderlerin nihai duruşmayı beklerken altı yıldır cezaevinde tutuluyor olmaları, HDP’ye yönelik çirkin bir taciz halini almaktadır” ifadelerine yer verildi.
‘Öcalan’ın serebest bırakılma zamanı’
PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği vurgulanan metin şu şekilde devam etti:
“Kürt sorununun barışçıl ve kalıcı siyasi çözümüne yönelik sürecin yeniden başlatılması için hem yasal siyasi partilere yönelik baskıların hem de Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sona ermesi gerekiyor. Abdullah Öcalan, 2005’ten bu yana Demokratik Konfederalizm modelini savunmaktadır. Temsil ettiğimiz ilerici partiler, tabandan yukarıya bir perspektifle uygulanan ekolojik ve feminist yaklaşımın herkes için daha iyi ve daha adil bir toplum için itici bir güç olduğuna inanmaktadır. Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulamasını insan haklarının ve uluslararası hukukun açık ihlali olarak görüyoruz ve kınıyoruz. Artık barış ve birlikte yaşama zamanıdır. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılma zamanıdır. Ortadoğu’da barış ve bir arada yaşama zamanıdır.
Kurdistan’la Dayanışma İnisiyatifi ile birlikte burada temsil edilen tüm örgütler, 31 Mart yerel seçimleri için seçim gözlemcilerini harekete geçirme çabalarını sürdüreceğiz. DEM Parti’nin 19-21 Şubat’ta düzenlediği Avrupa Delegasyonu’na desteğimizi sürdüreceğiz. Farklı milletlerden milletvekillerinin DEM Parti’nin seçimlere özgürce katılma hakkını desteklemeye geldiklerini görmekten mutluluk duyacağız.”
Heyet, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Heyet, gün boyu sivil toplum örgütü ile siyasi parti temsilcileriyle bir araya gelecek.
Kaynak: MA