Tecrit ve savaş politikalarına karşı onurlu bir barış ve diyalog için 4 Nisan’ ın sahiplenmesi gerektiğini belirten HDP Riha Milletvekili Ömer Öcalan herkesi Amara’ya davet etti
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD FED) öncülüğünde, 4 Nisan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü vesilesiyle birçok kentte fidan dikilecek. 4 Nisan etkinliklerinin finali olarak da, “Özgürlük için Amara’ya” sloganıyla Amara Yürüyüşü düzenlenecek.
Her yıl engellemelere rağmen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğduğu Xelfeti ilçesine bağlı Amara köyünü ziyaret eden Kürt halkı ve dostları, bu yıl da tecrit uygulamasına karşı Amara’ya yürüyecek. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Riha Milletvekili Ömer Öcalan Amara Yürüyüşü’nün Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle gerçekleşeceğini belirterek, katılım çağrısında bulundu.
‘Newroz alanları Öcalanın özgürlüğü haykırdı’
Newroz alanlarında halkın PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdığını söyleyen Ömer Öcalan, Kürtlerin ilk gündeminin Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit olduğunu belirtti. 4 Nisan’ın Kürt halkı için özel bir gün olduğunu söyleyen Ömer Öcalan, “2004 yılından beri 4 Nisan’da Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için düzenlenen yürüyüşlerin çok büyük etkisi oluyordu. Ancak son yıllarda halkın Amara’ya gelmesi engelleniyor, halkın büyük bir coşku ile Sayın Öcalan’ın doğum gününü kutlamasına izin verilmiyor. Ancak engellemelere rağmen, Kurdistan ve Türkiye’den binlerce kişi buraya geliyor ve 4 Nisan’ı Amara’da kutlamak istiyor. Biz de tüm halkımızı Amara’ya davet ediyoruz” dedi.
‘Tecritin kırılması 4 Nisan sahiplenmeli’
Kürtlerin özgürlüğünü, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünde gördüğünü ifade eden Öcalan, şöyle devam etti: Büyük bir sahiplenmenin olduğunu bu nedenle herkesin Amara’ya gelmek istediğini ifade etti. Bu nedenle de gün sahiplenme günü olduğunu belirtti. Tecrit uygulamasının kaldırılması için büyük bir sahiplenme ve mücadeleye ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Öcalan, “2 yıldır ne ailesi, ne de avukatları Sayın Öcalan’dan hiçbir haber alamıyor. En son 2 yıl önce telefonda 2-3 dakika kardeşiyle konuştu ve o günden sonra Sayın Öcalan’dan hiçbir haber alınmıyor. Bu nedenle 2023’ün 4 Nisan’ı büyük bir öneme sahip. Tecrittin kırılması için 4 Nisan’ı sahiplenmemiz gerekiyor” dedi. . Halk Sayın Öcalan’ın paradigmasını hayata geçirebilmek için, onun fikir ve düşüncelerini takip ediyor. Bu nedenle de devlet Sayın Öcalan’ı halka unutturmak istiyor” diye belirtti.
‘4 Nisan tecritin kırıldığı gün olsun’
Tecrit ve savaş politikalarına karşı 4 Nisan’da Amara Yürüyüşü’ne katılım çağrısı yapan Öcalan, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Bu politikalara karşı 4 Nisan bizler için çok önemli. 4 Nisan tecridin kırıldığı gün olsun. Bu nedenle tüm halkımızın Amara’ya gelmesini istiyoruz. Önderliğin doğduğu ev halkın evidir. Biz de Amara’dayız, halkımıza çağrım; tecrit ve savaş politikalarına karşı onurlu bir barış ve diyalog için halkımızın bu önemli sürece dahil olması.”
‘Özgür yarınların yolu Öcalan’ın özgür olmasından geçiyor!’
Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAYDER) ve Marmara Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER) Eşbaşkanları, Abdullah Öcalan’ın 74’üncü yaş gününe ilişkin JINNEWS’e konuştu.
Sayın Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlayarak söze başlayan ANYAKAYDER Eşbaşkanı Evin Genç, “Bir yandan doğum gününü kutlarken bir yandan da aramızda olmayışının burukluğu ve hüznü var” ifadelerini kullandı. Abdullah Öcalan’ın paradigmasının tüm halkalar tarafından sahiplenildiğini dile getiren Genç, “Çünkü tüm halklara kendisini kabul ettiren bir Önder’dir. Dolasıyla varlığı ve doğum gününün önemli olmasının nedeni budur. Kabul ettirmesi dayatmayla değil düşüncesiyle, ilkesiyle, duruşuyla olmuş, tüm halkların kalbinde yer edinmiştir” cümleleriyle Abdullah Öcalan’ın varlığının önemini anlattı.
‘Önderliğin fiziki özgürlüğü tüm halklara yansıyacak’
24 yıldır Abdullah Öcalan üzerinden başlayarak tüm cezaevlerine yönelik tecrit politikası uygulandığını paylaşan Genç, “Bunun yansıması öncelikle biz kadınlara ve tüm halklara oluyor. Hiçbir şekilde anayasal olan hakkını savunamıyorsun. 12 ay süren Adalet Nöbeti oldu ve annelerin tek talebi haksız ve hukuksuz yapılan uygulamaların son bulması, hasta olan tutukluların acilen tahliyesiydi. Ama sonuç neydi, anneler her hafta darp edilerek gözaltına alındı. Bundan dolayıdır ki Önderliğin fiziki özgürlüğünün tüm halklara yansıması olacaktır” dedi.
‘Varlığı Kürt halkının doğuşudur’
Kürt ve Ortadoğu halkları için sağlanacak olan barışta PKK Lideri’nin önemli bir role sahip olmasından dolayı 2 yıldır kendisinden hiçbir haber alınamadığını belirten MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Demir, tecridin asıl nedenini savaş siyasetinde olan ısrar olarak yorumladı. Demir, “Kürt halkı inkar ediliyordu. Sayın Abdullah Öcalan Kürt halkı var diyerek kendi yaşamını Kürt halkına adadı. Bu nedenle Sayın Abdullah Öcalan’ın varlığı, Kürt halkının doğuşudur. Kürt halkı için Sayın Abdullah Öcalan kırmızı çizgidir” değerlendirmesini yaptı.
‘Önderliğin özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür’
Uluslararası mekanizma ve güçleri “iki yüzlü” olarak tanımlayan belirten Demir, Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritten dolayı Türkiye’ye yaptırımlar uygulanması gerekirken hiçbir müdahalede bulunulmadığının altını çizdi. Tecrit politikası karşısında kamuoyuna düşen görevin PKK Lideri’ne sahip çıkmak olduğunu paylaşan Demir, “Sözde değil özde ve pratikte sahip çıkmalıdır. Abdullah Öcalan ne kadar tecrit altında tutulursa, Kürt halkı o kadar yok olur düşüncesi var. Ama halk bu dayatmayı kabul etmiyor. Bundan dolayı da zaten tecrit diğer cezaevlerine de yansıyor. O yüzden Önderliğin özgürlüğü demek aynı zamanda Kürt halkının özgürlüğü, dünya halkları için barış, özgürlük ve birlikte yaşam demektir” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ