Türkiye’nin Kürt inkarı ve savaş politikalarına harcadığı maliyet ülkeyi ekonomik krize sürüklerken, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılan tecritle ile birlikte ise savaş harcamaları yaklaşık 100 kat arttı. Bu artışa bağlı olarak açlık ve yoksulluk sınırı da 19 kat arttı
Yeni bir çözüm süreci olur mu tartışmaları sürerken, Türkiye’nin Kürt inkarı ile şekillenen “güvenlik” politikaları ekonomiye büyük zararlar veriyor. 40 yılı aşkın süredir devam eden inkar politikalarında milyon dolarlar harcanırken, özellikle PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile tutuklanmasının ardından ise savaş harcamaları hızla arttı.
Ekonomik kriz büyüdü
Türkiye’nin Kürt halkıyla savaşma ısrarı her geçen yeni krizler yarattı. Bu durum Türkiye halklarına ekonomik ve sosyal çürüme olarak yansıdı. PKK Lideri’nden son haber alınma tarihi olan 25 Mart’tan bu yana başta kadın, çocuk, işçi ölümleri olmak üzere ekonomideki kriz hali büyüdü.
Enflasyon arttı, gıda krizi ortaya çıktı
Abdullah Öcalan ile görüşmelerin sonlanmasıyla birlikte savaşa ayrılan bütçe halkların sağlıklı ve yeterli beslenmeye ulaşmasına engel oldu. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Şubat 2019’da Aydın’da düzenlediği mitingde ekonominin bozulmasının temel nedeninin savaş olduğunu itiraf etti. Erdoğan söz konusu mitingde gıda enflasyonuna yönelik eleştirilere, “Ben buradan patlıcancılara, bibercilere, patatesçilere sesleniyorum: Siz bir merminin fiyatını biliyor musunuz?” cevabını vererek savaşın krizdeki rolünü itiraf etti.
En az 5 bin kişi hayatına son verdi
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmelerin bitirilmesinin ardından bozulan ekonomik dengeler birçok kişinin yaşamına son vermesine neden oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2002-2022 yılları arasında ekonomik sorunlar nedeniyle intihar eden kişi sayısı 5 bin 712 kişi olarak kayıtlara geçti.
Özelde de Türkiye uzun süredir gıda ve kira krizi yaşıyor. Birçok kentte temel gıda fiyatları 5-6 kat artarken kira fiyatları ise neredeyse yüzde yüz zamlandı. PKK Lideri ile görüşmeler yapıldığı tarihlerde asgari ücret 877 TL iken açlık sınırı ise bin 385 TL olarak kayıtlara geçti. Aradan geçen süreçte asgari ücret sayısal olarak artsa da açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldı. Asgari ücret 2024 yılı için ise 17 bin 2 TL belirlenirken sendikalar 2024 yılı Ekim ayı için yoksulluk sınırını 77 bin 751 TL açlık sınırını ise 28 bin 358 TL olarak belirledi. Yurttaşlar sağlıklı ve temiz gıdaya erişmekte sorun yaşıyor.
Açlık sınırı 2 bin 47 kat arttı
2015 yılında ÜFE yıl bazında yüzde 5,71 iken TÜFE ise kayıtlara yüzde 8,81 olarak geçti. 2023 yılı verilerine göre ise ÜFE yıllık 44,22 TÜFE ise yüzde 64,77 oldu. 2015 yılında bin TL 54 kuruş olan asgari ücret bin 700 kat artarak 17 bin 2 TL yükseldi. Fakat 2015 yılında bin 385 TL olan açlık sınırı 2024 yılında 2 bin 47 kat artarak 28 bin 358 TL oldu.
Bayraktar zenginleşti
Halk temel gıda malzemelerine dahi ulaşmakta zorluk çekerken askeri harcamalar ise giderek arttı. Savaş harcamalarının en yüksek olduğu kalemlerden biri de İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA). AKP iktidarı başta İnsansız Hava Araçları (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) olmak üzere yüzbinlerce savaş envarteri aldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok yatırım yaptıklarını söylediği İHA ve SİHA’ları üreten kişi ise Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar. Öyle ki Bayraktar, devlet destekli sermayesi nedeniyle dünyanın en zengin 28’inci kişisi olarak kayıtlara geçti. Sadece Milli Savunma Bakanlığı’na ayrılan bütçe bile 20,3 milyar TL’den 440 milyar 496 milyon 960 bin TL oldu.
51 milyon insan açlık sınırında
CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi’nin Temmuz 2023’te açıkladığı rapora göre nüfusun yüzde 37,6 yani 32 milyon 152 bin kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yine aynı rapora göre nüfusun yüzde 60,4’ü yanı 51 milyon 600 bin kişi ise açlık sınırı altında yaşıyor. Tecridin ve savaşanın kazananı olarak kayıtlara AKP’li isimler geçerken kaybedeni ise milyonlarca yurttaş.
Haber: Berivan Kutlu / MA