Açlık grevlerinin sürdüğü cezaevlerine ilişkin ihlal raporu hazırlayan Tecride Karşı Özgürlük İnisiyatifi, birçok cezaevinde açlık grevlerine yönelik hak ihlali tespit etti.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Hakların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven’in başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 77’nci gününe girdi. Farklı cezaevlerinde aynı taleple başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemleri ise 39’uncu gününde. Cezaevi yönetimlerinin açlık grevine giren tutuklulara karşı tutumunu, Tecride Karşı Özgürlük İnisiyatifi sözcüleri HDP Milletvekilli Ayşe Acar Başaran ve DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk yayınladıkları raporla dikkat çekti.
‘Sağlık kontrolleri yapılmıyor’
Tecride karşı açlık grevlerinin devam ettiği Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi ile Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki tutuklulara, cezaevi yönetimi ve personelinin takındığı tutumun derin endişeler yaratığına dikkat çekilen raporda, bu iki cezaevinde açlık grevinde olan tutukluların fiziksel durumlarının cezaevi yönetimleri tarafından dikkate alınmadığı, tutukluların gerekli sağlık kontrollerinden geçirilmedikleri, keyfi disiplin cezaları aldıkları, talep ettikleri gazetelere erişimlerinin engellendiği veya kısıtlandığı, gerekli hijyenik koşulların sağlanmadığı belirtildi.
‘B vitamini verilmiyor’
Raporda, Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Nevin Gökçe isimli kadın tutuklunun, 5 Ocak 2019 tarihinde açlık grevine başlamış, ancak açlık grevinin 10. gününe kadar cezaevi yönetimi tarafından kendisine su, şeker ve yasal olarak verilmesi gereken B vitamini verilmemiş olduğu aktarıldı. Alanya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklu Ramazan Sayan’a cezaevi tarafından yalnızca bir defa B vitamini verildiğinin tespit edildiği ifade edilen raporda, 17 Aralık 2018 tarihinde Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlayan tutukluların B vitamini temin etmekte zorluklarla karşılaştığına değinildi.
‘İzole bir yaşam dayatılıyor’
Raporda, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde avukatlarca hazırlanan Açlık Grevi İzleme Formu’nun görevli infaz koruma memurları tarafından ‘müdürlükçe incelenecek’ gerekçesi ile el konulduğu belirtilerek, tutukluların tüm yaşam alanlarından tecrit edildiği, ortak alanlarının tamamının engellenerek izole bir yaşamın dayatıldığı gözlemlerinin yapıldığı vurgulandı.
Raporda, gazetemiz Yeni Yaşam’ın belli sayılarının Edirne, Alanya, Diyarbakır’daki cezaevleri başta olmak üzere birçok cezaevinde, tutuklulara herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin verilmediğine dikkat çekildi.
‘Doktor bildirgeye uymuyor’
Adalet Bakanlığının himayesinde olan cezaevlerinin, özerk yapılar gibi davranmadığına işaret edilen raporda, açlık grevlerine ilişkin Dünya Tabipler Örgütü’nün duyurduğu ve son zamanlarda güncellenen Malta Bildirgesinin 11. Maddesinde “Hekimler, mümkün olan en kısa süre içinde, açlık grevine gitmeyi düşünen kişinin tıbbi geçmişini ayrıntılı ve doğru biçimde edinmelidir. Hekimler ayrıca sağlık üzerindeki zararların örneğin sıvı ve vitamin (B1 vitamini) alımının artırılmasıyla nasıl asgaride tutulabileceğini ya da geciktirilebileceğini de anlatmalıdır” ifadelerine yer vererek, ancak Bildirge’de yer alan maddenin cezaevindeki görevli doktorlar tarafından uygulanmadığı, tutuklularla yapılan birebir görüşmelerde açığa çıktığını bildirdi.
‘Tecride son verilmeli’
Raporda, “Elbette bu yasaların ve yönetmeliklerin en temelde uygulanmadığı yer, Yüksek Güvenlikli İmralı Ada Cezaevi’dir. Buradaki uygulamalar 20 yıldır, keyfi olarak Sayın Öcalan üzerinde uygulanmaktadır. Bu keyfi davranmaya meyilli uygulamaların, diğer cezaevi yönetimlerine cesaret verdiği aşikârdır. Bu hukuksuzluklar zincirine son vermenin ve açlık grevcilerinin taleplerini karşılamanın yegâne yolu İmralı Ada Cezaevindeki insanlık dışı tecrit uygulamasına son vermektir” diye belirtildi.
Duyarlılık çağrısı
“Bu doğrultuda, cezaevlerinde açlık grevindeki tutsaklara yönelik geliştirilen hukuksuz ve insanlık dışı uygulamaların, hayati vitaminlere erişim haklarına doğrultulan keyfi engellemelere derhal sona verilmelidir” çağrısı yapılan raporda, “İlgili yetkili yönetimleri ve mercileri bir an önce harekete geçmeye, bu hukuksuzluğu ortadan kaldırmaya ve kamuoyunu ise duyarlı olmaya davet ediyoruz” ifadesiyle son buldu.
HABER MERKEZİ