Demokratik İslam Kongresi’nden Hatice Kavran, önemli açıklamalarda bulundu. Kavran, çocuklara tecavüzleri meşrulaştırmak adına ayetlerin çarpıtıldığını söyledi ve ‘tecavüzcüye af’ yasasına karşı çıktı
Çocuklara yönelik tecavüz ve istismar suçunu işlemiş faillere “evlilik yoluyla af” getirecek olan düzenlemenin yer aldığı İkinci Yargı Paketi’nin Şubat ayında Meclis gündemine gelmesi bekleniyor. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Demokratik İslam Kongresi (DİK) üyesi Hatice Kavran, söz konusu düzenlemenin çocuk istismarını meşrulaştırmaya dönük olduğunu, ancak kadınların bu düzenlemeye asla izin vermeyeceğini belirtti. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Öğretim Görevlisi Prof. Bedri Gencer’in depremin “zinanın yasal olması” ve “çocuk evliliklerinin yasaklanmasından” kaynaklı olduğunu ima eden paylaşımlarını hatırlatan Kavran, yaşanan bir felaketin çocuk evlilikleri ile açıklanmasına dair “esefle kınanması gereken bir durum” ifadelerini kullandı.
Din alet edilmiş
Geçmişten bu yana çocuklara yönelik taciz ve tecavüzleri meşrulaştırmak adına Kur’an-ı Kerim’de bulunan ayetlerin ve yine peygamberlerin yaşantılarının çarpıtılarak anlatıldığını söyleyen Kavran, “Her şeyi kendi ayrıcalıklarına göre şekillendirdiler, iftirada bulundular. Önce Hazreti Ayşe’nin 9 yaşında evlendiğini söylediler. Hâlbuki Hazreti Ayşe’nin yaşamına baktığımız zaman daha önce bir nişanlılık dönemi yaşamış. Peki bu nişanlık dönemi 3 yaşında mı gerçekleşti? Hazreti Ayşe’nin ablası Esma var. Esma, Hicret’e göre 27 yaşında. Ayşe’de en az 18 yaşındadır. Ancak 18 yaşındaki insanı 9 yaşına getirip bencil çıkarlarını meşru göstermeye çalışıyorlar” diyerek, erkeklerin dini kendi çıkarları doğrultusunda yorumladıklarını dile getirdi.
‘İki çocuk intihar etti’
Kavran, son bir ayda sadece Bingöl’de iki çocuğun istemedikleri kişilerle evlendirilmeye çalışılırken intihar ederek yaşamlarına son vermesini de hatırlattı. Kavran, “Bu çocuklardan biri kendisine tecavüz eden erkek ile evlendirilmek istendi. Biri balkondan atladı, bir diğeri köprüden. Hiçbir şekilde bu çocukların neden intihar ettiklerini dair açıklama yapmadılar” diye belirtti. Çıkarılmak istenen yasanın yeni felaketlerin önünü açacağı uyarısında bulunan Kavran, şunları söyledi: “Reşit olma yaşı Kur’an’da ‘akıl sağlığının yerinde olduğuna dair’ ifadelerle açıklanıyor. Mesela miras dağılımı yapılırken diyorlar ki; ‘mirası yönetebilecek akla sahip olduğuna inandığın zaman’. Peki mirası yönetmeyecek bir insan nasıl oluyor da evlilik gibi bir kurumu yönetebiliyor? Bunların hepsi kendi çıkarlarını korumak için attıkları yalanlardır.”
‘Tarikatlar meşrulaştırılıyor’
Kadınları ve sahip oldukları hakları koruma altına alan İstanbul Sözleşmesi’nin sadece kağıt üstünde kaldığını ve iktidarın sözleşmenin maddelerini pratiğe geçirme konusunda direnç gösterdiğini ifade eden Kavran, “Sözleşmenin altına imza attılar ancak, bir yandan tarikatlar, cemaatler eliyle çocuk evliliklerini meşrulaştırmaya çalışmaya devam ediyorlar. Yani imzalanan sözleşmenin halkta bir karşılığı olmasın diye çaba sarf ediyorlar. Bu şekilde olmaz. Bu zihniyetin değişmesi lazım” şeklinde konuştu.
‘Katliamlar iktidar ürünü’
Kürt siyasetçi Ayşe Karadağ da, kadınların çocuk istismarı ve kadın cinayetlerine karşı daha güçlü ses çıkarması gerektiğini ifade etti. Karadağ, “Kadın katliamları bu iktidarın zihniyetinin ürünüdür. Kadına uygulanan bu zulüm İslam ahlakı ile de uyuşmuyor. İslamiyet kadınları öldürün, köleleştirin demiyor. İslamiyet, 9 yaşında çocukları evlendirin demiyor. Bu zihniyeti ortadan kaldıracak olan kadınlardır” ifadelerini kullandı.
DİYARBAKIR