Katledildikten sonra cenazesi 7 gün sokak ortasında bekletilen Taybet İnan’n kızı Helime Akın, o süreçte annesi ile birlikte amcasının ve Cizre bodrumlarında da kardeşinin öldürüldüğünü hatırlatarak, ‘O günleri unutmayız’ dedi
Şirnex’in (Şırak) Silopî ilçesinde 2015 yılındaki sokağa çıkma yasakları sürecinde katledildi Taybet İnan. 19 Aralık 2015 tarihinde katledilen Taybet İnan’ın cenazesi asker ve polislerin izin vermemesinden dolayı alınamadı ve 7 gün boyunca sokakta kaldı.
Taybet İnan (Taybet Ana) katledildiğinde başında beyaz tülbendinin olması ve bu tülbendin kana bulanmasından dolayı kızı Helime Akın, o günden bu yana siyah tülbent takıyor.
Taybet Ana’nın kızı Helime Akın o gün yaşadıklarını JinNews’ten Sema Çağlak ve Medya Üren’e anlattı.
‘Vasiyetini yerine getiremedik’
Günlerce birkaç metre ötede olan annelerinin cenazesi başında nöbet tutun Helime Akın cenazeyi uzaktan uzağa bekledikleri 7 gün boyunca kendilerinin de öldüğünü söylüyor ve şunları anlatıyor: “Siz bilmezsiniz ama annem ülkesine sevdalıydı. Ben topraklarım için ölürüm diyordu. O şehit oldu ve asla unutulmadı, unutulmayacak da. Bize diyordu sarı-kırmızı-yeşil renkleri tabutuma bağlayın ve beni sokaklarda gezdirin. Vasiyetini yerine getiremedik. İçimizde kaldı. Cenazesini kucaklayamadım, uzaktan gördüm ve her seferinde öldüm.”
‘Uzaktan ölümünü izledik’
“O günün hiç aklından çıkmadığını’ söyleyen Helime Akın, anlatımlarına şöyle devam ediyor: “İnsan böylesi bir vahşeti asla düşünemezdi. Annem komşuların yanından geldiğinde keskin nişancıların kurşunlarıyla kollarından ayaklarına kadar kurşunlandı. Hala yaşıyordu. Bir vahşetti. Babam gidip getirmek istedi. Ancak onu da yaraladılar ve evin köşesine çekilmek zorunda kaldı. Annem bana yaklaşmayın, sizi de katlederler diyordu. Küçük amcam Yusuf İnan ona doğru gitti. O da çabaladı. Ancak evin avlusunu taradılar. O da yaralandı. Yetkilileri, ambulansı aradık. Ancak herkes bir gerekçe ileri sürdü. En azından amcam kurtarılabilirdi. O da katledildi ve cenazelerini 7 gün alamadık. O günü unutabilir miyiz? 7 gün üst üste öldük. Uzaktan uzağa ölümünü izledik.”
’22 yıl önce kardeşimi sonra da annemi katlettiler’
1993’te yaşadıkları bir olayı hatırlatan Helime Akın şunları dile getirdi: “90’lı yıllarda birçok olayla karşılaştık. Unutmadığımız bir şey de çocuklarımızın katledilmesiydi. Annem ve amcamın eşi çocuklar eve gelmediği için dışarıda onları arıyordu. İleride askerleri görüyorlar. Orada bir patlama olmuş. Annemler oraya gitmek istiyor ancak askerler bırakmıyor. Zırhlı araçlar geldikten sonra askerler çekiliyor ve orada 7 çocuğun cenazesini görüyorlar. O çocuklardan 5’i bizim ailemizdendi. Kardeşlerim 12 yaşındaki Esmer, 4 yaşındaki Botan patlamada yaşamını yitirdi. Annem çok acı gördü. 22 yıl sonra da annem ve amcam katledildi.”
‘Kurşun insanlığa sıkıldı ama insanlık sağır’
Ailesinin Koçer olduğunu ve bütün yükün annesinin üzerinde olduğunu hatırlatan Helime Akın, babasının 90’lı yılarda sürekli tutuklandığını, annesinin de tek başına direnmek zorunda kaldığını anlatıyor.
Akın, annesine yapılanlar ile ilgili de şu yorumu yapıyor: “19 Aralık’ta kurşun sadece Taybet İnan’a sıkılmadı, insanlığa sıkıldı. Ancak insanlık sağır, dilsiz.”
Annesi katledildikten sonra başına hep siyah tülbent doladığını söyleyen Helime Akın, “Tarihte böyle bir şey yok. Asla unutmayacağız. Her yıl dönümünde bir kez daha ölüyoruz. Annem ardından amcam katledildi, daha sonra kardeşim Heznî (Sozdar) Cizîr bodrumlarında katledildi. Evimizden 3 şehit çıktı. Üçü de vahşice katledildi. Ancak başımız dik. Onlar onurumuz. 3 şehidimizi anıyoruz. Annem, amcam Yusuf ve kardeşim Sozdar bizim için kahraman” diyor.
HABER MERKEZİ