Tatvan’da AKP’li belediyeden şikayet çok. Yolsuzluk iyice ayyuka çıkarken, su kesintisi, elektrik kesintisi, ulaşım sorunu, yollardaki çukurlar şikayet konusu. AKP’ye oy verdiklerini belirten yurttaşlar da AKP’li belediyeden şikayetçi ve bir daha oy yok diyor
Rohat Emekçi
Yeni Yaşam Gazetesi olarak Ramazan ayının ilk haftasında Bitlis ve Tatvan’da seçim nabzını tuttuk.
Bitlis’ten (Bedlîs) sonra Tatvan’a (Tetwan) yol alıyoruz. Tatvan’a yol alırken Van Gölü karşılıyor bizi. Van Gölü; bir mevsimden diğerine değişen rengi, yüzünü Süphan Dağı’na çeviren kıyıları ve uçsuz bucaksız topraklara yayılan tarihiyle kendine özgü bir coğrafyaya sahip. Bitlis’te olduğu gibi Tatvan’da da kent durgun, hayat küsmüş. Bu atmosferi fark etmemek mümkün değil. Nedeni sokaklarında insan olmaması değil. Kentin gündeminde her zaman ekonomik çıkmaz ve işsizlik olması.
Bitlis’te olduğu gibi Tatvan’da da halk çiftçilik yapıyor. Ancak dışarıya pek açılamadıklarından, bu onlara zar zor bir gelir sağlıyor. Tatvan konumuyla Van Gölü kıyısında doğal bir liman olma özelliğine sahip. Buradan Van’a feribotla geçmek mümkün. Bitlis’ten daha kalabalık bir yerleşim yeri.
Tatvan’a vardığımızda insanların iftar/sahur için alışveriş yaptığı dikkatimizi çekiyor. İnsanlar hurmayı geçmişte olduğu gibi değil de şimdi tane tane almaya başlamış ve yine ilginçtir ki, Bitlis ile Tatvan’da dikkatimizi çeken diğer bir nokta, baklavaların dahi tane tane satılması. Kilo kilo alma dönemi bitmiş durumda. Tatvan’da ve Bitlis’te esnaf siftah dahi yapamadan dükkanı kapattığını anlatıyor. Hiçbir dönem olmadığı kadar halk işletmesini döndürememekten şikayet ediyor. Kiraların 15 bin olduğu kentte zorlu bir yaşam mücadelesi var.
Tatvan, turizm bölgesi ve büyük potansiyeline rağmen Türkiye’nin en yoksul yerlerinden biri. İlçede gençler göç ediyor, kadınlar iş bulamıyor. Bizler de Tatvan’da Ramazan ayı dolayısıyla iftar açmak için imece usulü biraraya gelen halka “Sorunlarınız nedir”, “Neler yaşıyorsunuz” gibi sorular yönelttik.
Su ve elektrik kesintisi
Tatvan’da görüştüğümüz Rümeysa, Saray Mahallesi’nde sürekli ve uzun süreli olarak su kesintisinden bahsetti. “Yazın her gün yaşadığımız sorun, şu an yaz gelmeden başladı. Gün içerisinde birkaç kez Tatvan Belediyesi’ni aramama rağmen su işleri bir türlü cevap vermiyor. Başka birimlere yönlendiriyor. Fakat yine de cevap yok. Bu ne bilinçsizlik, ne ihmalkârlık. Kaç kere aradık, bir kere olsun açan olmadı. İnsan en azından bilgilendirir” dedi.
Bir başka Tatvanlı olan Murat ise “Sürekli ve düzenli olarak elektrik kesintisi yaşıyoruz. Bu durumdan fazlasıyla şikayetçiyim. Baştaki kişiye boşuna mı oy verdik. Nereye kadar böyle gidecek? Ben bir sınav öğrencisiyim. Zaten eninde sonunda bu baştaki kişiden kurtulacağız” dedi.
Tatvan’da konuştuğumuz Veysel ise “Karşıyaka üçyüzevler minibüs hattı ile ilgili şikayetim var. Akşamları 300 evlerden Tatvan merkeze gitmek için saat 21.15’te minibüs beklemeye başladım. Saat 22’ye kadar gelen 4 ayrı minibüs, arkadan minibüs gelecek diyerek beni kışın 45 dakika soğukta bekletiyor. Ben de yürüyerek merkeze kadar gitmek zorunda kalıyorum” şeklinde şikayetlerini iletti.
Bir başka Tatvanlı ise “Su faturasının elektrik faturasından daha fazla geldiği bir ülkede yaşıyoruz” diyor ve “Evde iki kişi kalıyoruz ve gündüzleri evde değiliz. Buna rağmen 2 kişi nasıl olur da 50 metreküp su tüketebiliyoruz ve üstüne üstlük gelen faturanın yarısı kadar da atık su bedeli yazıyor. İlginçtir ki binada bir tek benden alınıyor bu bedel. Yan komşumda tüketim bedeli dahi yazmıyor. İlginç değil mi diye” soruyor.
Ulaşım sorunu
Tatvan’da ulaşım sorununa da çözüm isteyen halk; “Zaten yarım saatte bir olan Cezayir otobüsleri, şoförlerin kendi kafalarına göre saatte bir hale getirildi. Bu kış şartlarında 1 saat boyunca durakta otobüs beklemek zorunda kalıyoruz” dedi. “Acilen bir çözüm getirilmeli. 4 etap otobüsleri 10 dakika bir gelirken Cezayir otobüslerinin saatte bir gelmesi büyük haksızlık ve saçmalık. Çözüm bulunsun” diye ekledi.
“8 Ağustos Mahallesi’nin Kadriyan Mezarlığı üst yolunda tehlikeli noktalar var. Araç düşebilecek çukur var. Sizlerden ricamız kimsenin canı yanmadan bu konuyla ilgilensinler” diyor halk.
AKP oy verenler de şikayetçi
Bitlis’te olduğu gibi Tatvan’da da büyük bir seçim telaşı var. Tatvanlılar belediyeden oldukça şikayetçi. Hatta AKP seçmeni de bu durumdan hayli şikayetçi. Tatvan’da birçok kararsız seçmen var ve “Geçtiğimiz seçimlerde AKP’ye oy verdik ama artık vermeyeceğiz” diyen seçmenler ağırlıkta.
Tatvan’da seçim yoğunluğu devam ederken Sosyopolitik Koordinatörü Yüksel Genç, Mezopotamya Ajansı’na verdiği bir demeçte DEM Parti’nin Bitlis’te ve Tatvan’da hâlâ çok güçlü pozisyonda olduğunu, iyi bir strateji, iyi bir aday ve söylemle Tatvan’ı kazanabileceklerini söylemişti. “DEM Parti Tatvan gibi ilçelerde öne geçmiş ve buralarda kazanma olasılığı oldukça yüksek görünüyor. DEM Parti’nin seçimi alma olasılığının buralarda yüksek olduğuna ek olarak birkaç kent, ilçe ve beldeyi içine katabileceğini söylemek gerek” diye eklemişti. Bizim de gözlemlerimiz Genç’in analizini doğrular nitelikte.
Tatvan denenmişi denemeyecek
Tatvan’da halkın nabzını tutarken, öte yandan DEM Parti belediye eşbaşkan adayları ile projelerini de konuştuk. DEM Parti Eşbaşkan adayı Avukat Mümin Erol’a seçim çalışmalarını ve çözüm önerilerini sorduk.
Halka hizmet için kullanılması gereken kaynakların doğru ve meşru olmayan bir şekilde harcandığına dikkat çeken Erol, halka yapabilecekleri en büyük hizmetin halka ait olana el uzatmamak olduğunu söyledi. “Bizim en büyük vaadimiz, en büyük sözümüz, en büyük hizmetimiz halkın olana, halka ait olana el uzatmamak, çalmamak olacak. Gönül rahatlığı ile bunun sözünü verebilir, başımız dik alnımız ak bir şekilde yerine getirebiliriz. Bundan sonra geri kalan her şeyi çorap söküğü gibi gelecek. Kent daha temiz olacak, musluktan su içilebilecek, yollar, kaldırımlar köstebek yuvası olmayacak, halk hak ettiği hizmeti alacak. Bu iş aslında bu kadar basittir” dedi. “Yeter ki niyet, hizmet olsun. Yönetime talip olanlarda hizmeti organize edebilecek kapasite ve yeterli bilinç düzeyi olsun. Biz kendimize güveniyoruz. Halkımızın güvenine talibiz. Siz de bize güvenin” diyen Erol, halkın denenmiş, iyi bir sınav verememiş ve başarısız olmuş zihniyeti tekrar tercih etmeyeceğini belirtti. Belediye yönetimi ile ilgiyi birçok yolsuzluk iddiasının bulunduğuna işaret eden Erol, “Bu kentin son 10 yılı ne yazık ki yolsuzlukla, benzeri iddialarda geçti. Belediyenin gerek özkaynakları gerek merkezi bütçeden gelen para gerekse hibeler ve diğer bakanlıkların belediye üzerinden aktardığı paraları ile yapılan hizmetlere baktıktan sonra dönüp belediye borcuyla karşılaştığımızda karşımıza korkunç bir tablo çıkıyor. Son iki dönemde yaşananlar ortada. Halkımız denenmişi denemeyecek, halkımızın doğru tercihi ile biz doğru belediyeciliği yapacağız.”
Rojkan’ın tarihini canlandırıyoruz
DEM Parti Eşbaşkan adayı Belkiza Beştaş Epözdemir, Siirt’te (Sêrt) bir dönem belediye eş başkanlığı görevini yürütürken görevinden uzaklaştırılan ve yerine kayyum atanan isimlerden biri. Epözdemir, “Geçmişten bugüne, bugünden yarınlara tarihsel yaşanmışlığı ile ülkemizin minyatürü olan rojkan (Bitlis’teki Kürt aşiret konfederasyonu) Bitlis Tatvan’dan şerefhan tarihini yeniden canlandırmak sloganı etrafında kutlu yola çıkıyoruz” dedi.
Epözdemir, partilerinin yerel yönetim anlayışının dünyaya örnek olduğunu söyledi. Halkın gücünü arkasına alan bir yönetimin başarılı olabileceğini belirterek projelerini halkla birlikte oluşturacaklarını ifade etti. Ayrıca AKP’nin din üzerinden siyaset yaparak halkı sömürdüğünü ve halkın kendilerinin verdiği mücadelenin farkında olduğunu belirtti.
Epözdemir, bizim de Tatvan’da gözlemlediğimiz kararsız seçmen ve geçtiğimiz dönem AKP’ye oy vermiş ama bu dönem vermek istemeyen geniş bir kesim bulunduğuna işaret ediyor. Epözdemir, kararsız seçmenlere ulaştıklarını ve bu dönem evlerine seçim çalışması için gittiklerinde daha önce AKP’ye oy veren ailelerin bu dönem DEM Parti’ye oy vereceklerine dair ciddi bir geri dönüş aldıklarını vurguluyor. Tatvan’da kadın olmanın zorluklarından da bahseden Epözdemir, “Kadınlar DEM Parti ile beraber özgüvenine tekrar kavuşuyor” diyerek DEM Parti ve geleneğinin kadınlara büyük güç verdiğini vurguluyor. Epözdemir; her şeye/zorluklara rağmen kadınların mücadele içerisine girerek var olduğunu ve direnisçi bir ruha sahip olduklarını dile getirdi.