Güvenlik amaçlı yapılan Silvan Barajı’ndan dolayı Godernê Vadisi yok olmaya devam ederken vadideki tarihi Taşköprü’nün taşlarının yerinden söküldüğü ve akıbetinin bilinmediği ortaya çıktı
Selman Çiçek
AKP-MHP iktidarının savaş politikalarındaki bir yansıması olan doğa ve doğal yaşam kırımı sürüyor. Güvenlik politikalarıyla inşa edilen barajlardan biri olan Silvan barajı, Godernê vadisini yok etmeye devam ediyor. Farqîn, Pasîr, Hezro ve Licê ilçelerinin kesişim noktası olan Geliyê Godernê’de vadi üzerinde barajın tamamlaması için, vadinin iki tarafı tıraşlanma işlemi sürerken tarihi taş köprünün taşları da sökülmeye başladı.
Dinamit kullanılıyor
Bölgeye giriş çıkışlara izin verilmezken ağır iş makinaları ile baraj suların vadide tutulması için tepelerden aşağı doğru yapılan tıraşlamada tarihi nitelikteki mağaralar da dinamitlerle yerle bir ediliyor. Vadide son olarak birçok medeniyet görmüş tarihi taş köprünün taşları söküldüğü görüldü. Mervaniler döneminde inşa edilen köprü, günümüze kadar varlığını sürdürerek binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyordu.
Köprünün tarihi taşlarının nereye götürüldüğü bilgisi kamuoyu ile paylaşılamazken çalındığı iddia edildi. Sur’da 2016 yılında çıkan çatışmaların ardından birçok tarihin evin taşlarının çalınarak satıldığı basına belgeleri ile yansımıştı.
Tarihi yapılara hasar veriliyor
Yetkililer, köprünün taşlarının Pasûr ve Mûş’u birbirine bağlayan viyadük köprü yapımı için dinamitlerin patlatılması sonucu düştüğünü iddia etti. Ancak, Devlet Su İşleri Müdürlüğü ve Kültür Varlıkları Koruma ve Müze Müdürlüğü’nün imzaladığı protokolde bu yapıların korunması amaçlanıyordu. Yerel kaynaklar ise, dinamitlerin sadece köprü yapımı için değil, tepedeki karakolun yapımı için de patlatıldığını söyledi. Dinamitlerin patlatılması sonucu evlerinde de büyük hasarlar oluştuğunu belirten yurttaşlar, Taşköprü’ye bile bile hasar verildiğini söyledi.
Protokole uymadılar
Devlet Su İşleri Müdürlüğü ve Kültür Varlıkları Koruma ve Müze Müdürlüğü tarafından 7 Temmuz 2020’de yürürlüğe giren protokole göre; vadideki tarihi alanların korunması için kazı çalışması yapılacağı yönünde imzalar atılsa da buna dair tek bir işlem yapılmadı. Aksine bölgedeki tarihi mağaralar başta olmak üzere bir çok kaya mezarı, su kanalları kullanılamaz hale getirildi. Yaşanan katliam karşısında Kültür Varlıkları Koruma ve Müze Müdürlüğü sessizliğini sürdürüyor.
Köyler sular altında kalacak
Vadiye bağlı Hevika ile Kanika’da ve yine vadinin devamında Kelê’de tarihsel ve toplumsal hafıza için önemli olan kaya mezarlar ve anıt mezarlar ile Mervaniler döneminden kalma Taşköprü bulunmaktadır. Neolitik dönemden günümüze kalan mağaralar insanlık tarihine ışık tutarken, baraj, insanlığın hafıza ve tarihini sularla boğacak. Proje kapsamında şu ana kadar 10 köy su altında kalırken yaklaşık elli köyün de aynı akıbete uğraması bekleniyor. Sonuç olarak, binlerce insan bu nedenle bağ ve tarlalarını bırakarak göç etmek zorunda kalacak.
Doğal yaşam tehlikede
Su tutması beklenen Silvan Barajı ise sadece binlerce yıllık tarihe sahip Geliyê Godernê ve Taşköprü’yü sular altında bırakmayacak, bölgede yaşayan bir çok endemik hayvan ve bitki türü de yok olacak. Bu türlerden biri de semenderler. Semenderler suyun içinde veya yakınında yaşar veya nemli zeminde bulunur ve tipik olarak derelerde, göletlerde ve kayaların altı gibi diğer nemli yerlerde yaşar. Suya kabuksuz yumurta bırakırlar. Semenderler, kuyruk ve ayak parmakları da dahil olmak üzere kayıp uzuvlarını birkaç hafta içinde yenileyebilir ve bu avcıların saldırılarına karşı onları hayatta tutmayı sağlar.