Aralarında Devrimci Demokratik Kürt Derneği (DDKD), Azadî Hareketi, İnsan ve Özgürlük Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), Kürt Demokratlar Platformu ve Kürdistan Demokrat Partisi- Türkiye’nin (PDK-T) olduğu 7 Kürt partisi, yerel seçimlerde HDP çatısı altında girecek. Halkların Demokratik Partisi (HDP), uzun zamandır Kürt ulusal birliği çalışmaları kapsamında yürütmüş çalışmalar sonucunda 7 Ocak’ta partilerin eşbaşkanları ve genel başkanlarının katılımıyla ittifak deklarasyonunu kamuoyuna açıkladı. Ulusal birlik çalışmaları kapsamında HDP adına Kürt partileriyle yürütülen çalışmalarda yer alan HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, ilan edilen deklarasyona ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Mehmet Şah Oruç – Özgür Paksoy’a değerlendirmelerde bulundu.
Kürtler arasındaki ulusal birlik sorunun uzun yılları alan bir sorun olduğunu dile getiren Taşçıer, “Tabiki, parçalanan Kürdistan’nın da birliği çok zor oluyor” dedi. 2013 yılında Erbil’de yapılan ulusal birlik konferansına dikkat çeken Taşçıer, 4 parçadaki Kürtlerin bu konferansta bir araya geldiğini ve bu konferansın da tarihi olduğunu vurguladı. Taşçıer, Kürtlerin kendi aralarında bir sorunun olmadığını; aksine emperyal güçlerin Kürtler arasında sorun çıkardığına işaret etti. Konferans, 4 parçadaki Kürtlerin her parçada kendi birliğini sağladıktan sonra ulusal birliğe gidilmesi yönünde bir kararın çıktığını hatırlatan Taşçıer, bu konferanstan sonra Türkiye’deki tüm Kürt dinamikleriyle diyalog geliştirdiklerini belirtti.
Kürt partileriyle herhangi bir pazarlık sonucu bir araya gelmediklerini belirten Taşçıer, yapılan siyasal durum tespitlerinin ardından önce ortaklaşmayı kabul ettiklerini kaydederek, “Bu süreçte, Kürtler mutlaka yerel seçimlere ittifakla gitmelidir, düşüncesinde hem fikir olduk ve ittifakımız da oldu” şeklinde konuştu. İttifaka katılmayan 3 Kürt partisinin olduğunu aktaran Taşçıer, ancak bu partilere de kapıları kapatmadıklarını vurguladı. Yapılan seçim ittifakının seçim sonrası ulusal birliğe evrilmesini amaçladıklarını vurgulayan Taşçıer, “Ulusal birlik, bazı temeller üzerinde inşa edilir. Durup dururken gelin hep birlikte bir olalım olmaz. Ortak ulusal refleksler göstermemiz gerekiyor. Bu seçimde gösterilen refleks, ortak bir reflekstir. Kürt dil platformu ortak bir ulusal reflekstir. Kürt kazanımlarına yönelik yapılan yönelimlere gösterilenler ulusal reflekstir. Bunlardan sonra ulusal birlik örülür” diye konuştu.
Birliğin evreleri
Yapılan ittifakın seçim ittifakı olduğunu kaydeden Taşçıer, ancak yapılan ittifakın da ulusal reflekse dayalı bir seçim ittifakı olduğunu vurguladı. Ulusal birlik çalışmalarında herhangi bir duraksama olmadığını ve buna ilişkin de çalışmalarını yürüttüklerini kaydeden Taşçıer, bugüne kadar yapılan ortaklaşmaların da ulusal birliğin ayaklarını oluşturduğunu ifade etti. Seçim dönemlerinde ittifakların gündeme geldiği şeklindeki eleştirilere de cevap veren Taşçıer, “Kürt Dil Platformu’nda da partiler bir araya geldi. O dönem seçim yoktu. Ya da Maxmur ve Şengal bombalandığı zaman da tüm bu partiler ortak bir açıklama yaptı. Ya da Efrin bombalandığı zaman… Belki seçimlerle birlikte bu ittifaklar daha çok görünüyor oluyor bu çalışmalar. Bu çalışmalar, ulusal birliğin evreleridir. Seçimden sonra da bu ittifak devam edecektir” ifadelerini kullandı. Yapılan ittifakla hem Kürtlere hem de Türkiye’ye mesaj verildiğini vurgulayan Taşçıer, “Kürtlere şu mesaj verildi; ‘Kürtler ittifak yapamaz’ algısını kırdık. Kürtler ittifak yapabiliyor. Bu, Kürtlerde sinerji yaratacaktır. Barikat ve duvarlar yıkıldı. İkincisi, devlete mesajımız var. Bu Kürt sorunu çözülmesi gerekiyor. Gelin masa burada oturalım, Kürt sorunu çözelim. Bu ittifakla da devlete bu mesaj verildi” diye konuştu.
DİYARBAKIR