Cezaevlerindeki keyfi uygulamalara her gün bir yenisi ekleniyor. Tarsus Cezaevi’nden gazetemize mektup gönderen tutuklulardan Mahmut Yalçın, açlık grevleri sonrasında hak ihlalleri ve keyfi uygulamaların giderek arttığı bilgisini paylaştı.
Mersin Tarsus 3 Nolu T Tipi Cezaevi’ndeki tutukluların açlık grevinden çıkmalarına rağmen ciddi bir tedavi görmedikleri ve keyfi cezalar aldıkları öğrenildi. Ayrıca tutukluların yanlarına IŞİD’lilerin yerleştirildiği ve bunların kesici aletle saldırıda bulunduğu bildirildi.
Gazetemize Mersin Tarsus 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nden mektup yollayan Mahmut Yalçın, hak ihallerini aktardı. Keyfi uygulamalarla karşı karşıya olduklarını ifade eden Yalçın, “Bütün kurum ve kuruluşlara defalarca kez yazmamıza rağmen, hiçbir çözüm yolu bulunmamış ve bu keyfi uygulamalar gün geçtikçe dozunu arttırmaktadır” sözlerini kaydetti. Her gün kurum personelinin keyfi uygulamalarına maruz kaldıklarını kaydeden Yalçın, gazetemiz Yeni Yaşam’ın kendilerini verilmediğini belirtti.
Yalçın cezaevindeki ihlalleri şöyle sıraladı:
- Ailelerimizin kargo yoluyla gönderdiği hemen hemen hiçbir eşya tarafımıza verilmemektedir. Verilenler ise komisyona götürülüyor ve aylarca tarafımıza iletilmiyor. Örneğin ailelerimiz bize fotoğraf albümleri göndermektedirler, fakat keyfi şekilde tarafımıza verilmiyor. Battaniye ve nevresim takımı gibi eşyalarımız da bize verilmemektedir. Cezaevinin amacı tamamen tektipleştirme politikasıdır
- Diğer siyasi tutsak arkadaşlarımla farklı blok ve odalarda bulunmaktayız. Bu yöntem ile tecrit altına alınmak istenmekteyiz. Diğer arkadaşlarımızla ortak alana ve etkinliğe çıkmamız gerekirken (atölye, kurs, sohbet) bu hakkımızdan yararlanamıyoruz. Bırakalım ortak alana çıkmayı birbirinden uzak bloklar ve odalarda kalmaktayız. Bulunduğumuz odaların yanlarına, her minvalde karşıt görüşte olduğumuz IŞİD, FETÖ vb. örgütler yerleştirilmektedir. Zaman zaman bu kişiler odamızın havalandırmasına kesici delici aletler atmaktadır. Bu durumu cezaevi idaresine aktardığımızda ise çözüm üretici sonuç alamamaktayız. Şuan bizlerin yaşam koşulları tehlikededir. Birçok cezaevinde bulunan arkadaşlarımızın odası yan yana bulunmasına rağmen bulunduğumuz cezaevinde durum tam tersidir.
- Koridorda bizlere tek sıra olarak yürüme dayatılmaktadır. Bunu kabul etmediğimiz zaman ise, cezaevine hakaret gerekçesiyle soruşturma açılmaktadır. Bu disiplin soruşturmalarından dolayı zaten kısıtlı olan haklarımız tamamen elimizden alınmaktadır.
- Kendim de dahil 20 arkadaşım açlık grevinden çıkmamıza rağmen, henüz ciddi bir tedavi sürecine tabi tutulmadık.
- Yayın ve iletişim hakkımız gasp edilmektedir.”