Gıda tedarik zincirinin yanlış olduğu hep söylendi. Hükümet aldırmadı. Doğru düzenlemeyi yapmak için de parmağını oynatmadı. Pandemi ile birlikte yanlışlar çok daha net olarak görüldü.
Neydi yanlış?
Doğru olan üretici ile tüketicinin aracısız buluşturulmasıydı. Ürünün tarladan mutfağa gelene kadar yedi ayrı durağa uğraması yanlış olandı. Yani çiftçi, tüccar, 1. komisyoncu, sevkiyatçı, nakliyeci, 2.komisyoncu, market, tüketici biçiminde uzayan tedarik zincirinin halkaları koptu. Pandemi ile birlikte halkalar bir bir kırıldı. Takke düştü, kel göründü.
Yanlışa yanlışla gitme
Kırılan yanlış tedarik zincirinin yerine on yedi günlük tam kapanma döneminde zincir marketler ikame edilerek yanlışın üzerine yanlışla gidildi. Nitekim uygulanan bu yanlış politikayla zincir marketlerde fiyatlar uçtu. Parası olan aldı, olmayan ev hapsinde olduğu için bakamadı bile!
Olan çiftçiye oldu
Açık hava semt pazarları yasaklandı. Kapalı alan zincir marketler açık tutuldu(!) Pazarların kapanması meyve ve sebzedeki ziyanı yüzde 130 arttırdı. Halk, ucuz ve sağlıklı gıdaya erişemedi. Çiftçiler ürettiğini satamadı. Zararın neresinden dönersem kârdır diye ürünlerini zararına satışa çıkaran çiftçiler alıcı bulamadı. Çiftçi, “görülsün, yanlıştan dönülsün” diye en zor olanı yaptı; alınterini çöpe döktü. Ona da yönetenler üç maymunu oynadı.
Diğer yandan
Bu yıl Güneydoğu Anadolu bölgesinde kuraklık nedeniyle buğdayda %70, arpada %80 ve kırmızı mercimek üretiminde yüzde 80-85 civarında kayıp var. TMO Nisan ayı raporunda; “kuraklıktan kaynaklı, Diyarbakır’da %88, Mardin’de % 62, Şırnak’ta % 83 yani bu 3 ilde ortalama zarar oranı %80, toplamda ise 4 milyon dekar alan olduğunu” belirtti. Ziraat Mühendisleri Odası Şanlıurfa Başkanı Abdullah Melik: “GAP projesinde enerjide % 74, sulamada ise % 54 gerçekleşme olmuştur. Enerjide yaklaşık 30 milyar dolar, tarımsal sulamada ise 13 milyar dolar gelir elde edilmiş. GAP’ tan kazanılan para GAP’a yatırılmış olsa idi şu ana kadar GAP bitmiş olur 1.8 milyon hektar alan sulanırdı” diyor. Bilmem ne kadar farkındayız, ama yaşamın olmazsa olmazı tarım şirketlerin sömürgesi haline getirildi/getiriliyor.
Duyarlılığa davet
Evet. Çiftçiler ile hükümet arasında kayış koptu. Milaslı çiftçinin “Borcum çok, traktörümü de satın borçlarımı ödeyin, bu onursuzluğa dayanamam” diye geride bıraktığı yürek burkucu notu, tarım politikaları belirleyen ve uygulayanlar için buraya bırakayım.