İstanbul’un Beykoz ilçesinde AKP’li belediyenin tarım çalıştayı yapması dikkat çekti. Tarım arazileri, ormanlar yok edilip imara açılmaya devam ettiği Beykoz’da çalıştayın hangi amaçla yapıldığı sorusu gündeme geldi
İstanbul’un Beykoz Belediyesi tarafından Tarım Çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya akademisyenler, uzmanlar ve çiftçilerin katıldığı belirtildi. Çalıştayın amacı, şehrin kent tarımı merkezi olmaya aday olan ilçenin tarım potansiyelinin gözler önüne serilmesi, tarımı teşvik, üretimin artırılması, yerel ürünlerle ekonomik kalkınma ve canlanmayı sağlamak olduğu belirtildi. Ancak Beykoz’da tarım arazilerinin ve ormanların imara açılıyor olması çalıştayın hangi amaçla yapıldığı sorusunu gündeme getirdi.
Topraksız tarım!
Polonezköy Park Hotel’de düzenlenen çalıştayda bazı başlıklar dikkat çekti: ‘Topraksız Tarımda Üretim ve Pazarlama’, ‘Sözleşmeli Üreticilik’ ile ‘Proje Bazlı Ürünlerin Satış ve Pazarlaması’. Bölgede ormanlar ve tarım arazileri imara açıldığı ve bu sürecin devam ettirilmeye çalışıldığı iddiaları arasında çalıştayın topraksız tarım başlığı dikkat çekti. Sözleşmeli üretim ile toprak sahibi olmayan insanların köleleştirilmek istendiği anlaşılırken diğer yandan topraksız tarım uygulamasının kime nasıl yararı olacağı anlaşılmaktan uzaktı. Küresel iklim değişimi nedeniyle ormanların, derelerin ve tarım arazilerinin mutlak korunması gerekirken imara açılması yapılan çalıştayın göz boyamaktan öte bir amacı olmadığını gösterdiğini bölgede yaşayan yurttaşlarca belirtiliyor.
Kent tarımı!
AKP’li Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, “Beykoz iklim koşulları itibari ile tarıma oldukça elverişli bir yer. Gelecekle ilgili yol haritamızı belirlemekle ilgili bu anlamda 2 gün süreyle bu çalıştayı belirlemiştik. Yol haritamız netleşmiş olacak ve önümüzdeki süreçte Beykoz tarım anlamında ziraat anlamında hatta kısmen hayvancılık anlamında kent tarımı anlamında kendinden bahsettirecek burada yaşayan insanları da zenginleştirecek. Kendi zenginliklerimize sahip çıkarak daha zengin olacağız” diye konuştu. Zenginliği amaçlayan belediyenin, Kalyon gibi şirketlerin zenginliğine katkı dışında bir adımı görülmezken, bölgede halkın evleri başlarına yıkılıp yerine villaların ortaya çıkması ve 110 dönüm tarım arazisini imara açmış olmaları hem tarıma hem de yoksul halka bakışlarının özeti gibi.
NUN Okulları!
Orman alanları ile kaplı ve birçok yeri yapılaşmaya kapalı olan Beykoz’daki araziler eski AKP’li Başkan Yücel Çelikbilek döneminde Erdoğan’ın ailesi ve yakınlarına ya tahsis edildi ya da imar planlarına aykırı bir şekilde yapılaşmaya açıldı. Remzi Gür’ün I. derece sit alanında yaptığı ve hakkında yıkım kararı bulunan “kafe”sini yıkmak şöyle dursun bir de imar barışından yararlandırılırken II. derecede sit ve orman içi dinlenme alanında kalan Dereseki mevkiinde Berat Albayrak’ın vakfına bağlı NUN Okullarının devasa kampüs yapmasına izin verildi. Danıştay’ın planları iptal kararına rağmen NUN Okullarının inşaatı durdurulmadı ve her yıl genişleyerek büyüdü.
Kamu yararı!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul’un Beykoz ilçesinde sit alanı olan araziyi imara açtı ve ‘özel eğitim’ alanına dönüştürdü. Uygulamaya tepki gösterenler “Bu alanın imara açılması yasalara ve imar kanununa aykırı” olduğunu belirtmişlerdi. AKP’li Beykoz Belediye Meclisi, 110 dönümlük her türlü ağacın yaşadığı alanın, tarım alanından çıkarılarak konut alanına çevirmişti. Söz konusu alana “kamu yararı” gerekçe gösterilerek 550 villa için imar çıkarıldı.
Halkın evleri başlarına yıkıldı!
Beykoz’da kaçak olduğu iddia edilen evler geçtiğimiz eylülde yıkılmaya başlandı. Yurttaşlar eşyalarının evlerinin altında kaldığını, kurtarabildiklerini ise sokakta bırakmak zorunda kaldıklarını söyleyerek, “İsrail’in Gazze’ye girdiği gibi girdiler. İnsanların eşyaları yıkılan evlerin altında kaldı” diye belirtmeleri dikkat çekerken okullarından dönen öğrenciler, evlerinin yıkılmış olması karşısında şok yaşadı. Beykoz’da yıkılan evler 60’lı yıllarda yapılmasına karşın bölge kolejler, özel hastaneler, tesisler ve villalarla doldu taştı. Albayrakların olan NUN Okullarının dışında, ormanın içerisinde Acaristan diye yeni bir yapılaşmaya izin verildi. İzin verilen ya da göz yumulan alanlar doğal sit alanı, Boğaziçi Koruma Kanunu’na tabi ancak bölge adeta yağmalanırken belediyenin ‘tarım çalıştayı’ yapması bir başka yağmanın başlatılacağına işaret ettiğini bölgede yaşayan yurttaşlar belirtiyor.
Kalyon inşaat!
İBB’nin geçtiğimiz ağustosta açıkladığı verilere göre İstanbul’da otoyol kenarları, kavşaklardaki boşluklar dahil olmak üzere kişi başına düşen yeşil alan 5.9 metrekare. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı resmi sitesinde ise kişi başına düşen yeşil alanın en az 15 metrekare olması öngörülüyor. Ancak aynı bakanlığın Beykoz’da en az 5 bin ağacın katledilip yerine beton dökülmesine onay vermesi dikkat çekmişti. Projeyi gerçekleştirmek isteyen grup ise AKP ile büyüyen Kalyon Gayrimenkul yatırım iştiraki ZRS Yapı’nın yapacak olması ise dikkat çekici bir ayrıntıydı.
İSTANBUL