1915 Ermeni Soykırımı’yla kadim Ermeni yerleşimlerinde Ermeni yaşantısı büyük oranda sona ererken, manevi değerleri olan kiliseler de yok ediliyor. Bunlardan birisi de Elezîz’deki Surp Kevork Kilisesi
Tarihi 6. yüzyıla uzanan bir manastır Khule. Efesli Jan’ın 688 yılında yazdığı “Doğulu Azizlerin Yaşamı” adlı kitapta “Hula” olarak bahsedilir. Khule (Khulevank) adını sonraki yıllarda alır. Manastır, 15. yüzyılda önemli bir yazıhane haline gelir. Manastırın Başpiskoposu Büyük Kevork’un 1443’te kaleme aldığı el yazması kitapta, Timurlenk döneminde manastırın terk edildiğinden, daha sonra rahiplerin burayı restore ettiğinden bahsedilir. İçerisinde bulunan Surp Kevork Kilisesi ise günümüze kadar ulaşmış bir yapı. Kilise, Elezîz’in (Elazığ) merkez mahallelerinden biri olan Şahinkaya’da. Evrensel’den Özkan Zülfikar’ın haberine göre, kültür varlığı olarak tescillenmiş kilise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
‘Kilise kent kültürüne kazandırılsın’
Kilisenin restore edilip kent kültürüne kazandırılması gerektiğini belirten mahalle sakinleri eskiden kilisenin kocaman bir bahçesinin olduğunu, etrafının ormanlık alanla kaplı olduğunu, şimdilerde ise sadece duvarlarının kaldığını söylüyorlar. İzinsiz kazılar yapıldığını, defineciler tarafından yağmalandığını da ekliyorlar.
‘Kaderine terk edilmiş durumda’
Kilisenin korunması için çok uğraştıklarını ancak kiliseye sahip çıkılmadığını aktaran Mahalle Muhtarı Hıdır Şahin, “Gece gündüz nöbet tuttuğum oldu. Zaman zaman jandarma da gelir, kontrol ederdi. Ama maalesef sahip çıkan yok. 2018’de kilisenin yüzde sekseni duruyordu. Söylentiye göre yine aynı yıl pikaba halat bağlayıp duvarını yıktıklarını işittik. Bu bir söylenti ama bahsedilen duvar yerinde değil. Yüzyıllar boyunca yıkılmamış duvar bir anda yıkılmaz diye düşünüyorum. Geçen sene belediye başkanı ziyaret etti. ‘Burayı geliştireceğiz’ dedi ama hâlâ bir şey yok. Eskiden otobüslerle turistler gelirdi. Dua edilir, mum yakılır, fotoğraflar çekilirdi. Şimdi ise kilise kaderine terk edilmiş durumda” diye konuştu.
‘Kilise göz göre göre yok oluyor’
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma (ÇEKÜL) Vakfı Elazığ Temsilcisi Mustafa Balaban da anıtsal yapının gözler önünde yok edildiğini vurgulayarak, yapı için 20 yıldır çok sayıda açıklamanın yapıldığını ancak bunların karşılık bulmadığını belirtti. Balaban, “Çok sayıda gazete ve dergide araştırma konusu oldu. Bölgemizin en nitelikli anıt yapılarından biri tüm uyarılarımıza, feryatlarımıza rağmen tahrip oluyor. Bu kentin ilgili tüm kurumları bu konuda görevlerini yerine getirmiyor. 2863 sayılı Kanun’un açık hükümlerine rağmen tescilli bir kültür varlığımız adeta yok olmaya terk edilmiş durumda. Bu kayıp Elazığ’ın eksiği olarak tarihe geçecektir” dedi.
Belediyeden geri dönüş olmadı
Elazığ Belediyesi tarafından koruma altına alınan kilise için onarım kararı alınmış. Bunun için aranan belediye, “Size döneceğiz” diyerek yaklaşık üç hafta boyunca bir dönüş yapmadı. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na göre koruma altına alınmış bu yapı hakkında görüş vermeyen Elazığ Belediyesi, kilisenin tamamen yıkılıp yok olmasını mı bekliyor? Elazığ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü de bu konuda bir görüş vermedi.
ELEZÎZ