DAIŞ’e karşı 134 gün süren destansı direnişin sonucunda Kobanê özgürleştirilmesinin üstünden 9 yıl geçti
DAİŞ’e karşı 26 Ocak 2015 yılında gösterilen destansı direniş sonrası özgürleştirilen Kobanê zaferinin üzerinden 9 yıl geçti. 2013’te kurulan DAİŞ, kısa bir süre içerisinde Irak ve Suriye’de birçok kenti işgal etti. Ocak 2014’te Rakka’yı, Haziran 2014’te ise Musul’u ele geçirdi. DAİŞ, daha sonra Kürtlerin kendi kendini yönettiği Kobanê’yi hedef aldı. DAİŞ’in 14-15 Eylül 2014’te Kobanê’ye dönük başlattığı saldırılar 134 gün sürdü. DAİŞ, büyük bir dirençle karşılaştı ve yenildi. Binlerce Kürt genci ve enternasyonalist, Kobanê’nin özgürleştirilmesinde yer aldı. Tarihe geçen direniş, 26 Ocak 2015’te zaferle sonuçlandı. Kobanê söz konusu tarihte tamamen özgürleştirildi.
Esir düşen DAİŞ’liler yaptıkları itiraflarda Suriye’nin diğer kentleri yerine Kobanê’yi hedef almalarının nedeninin ‘Türkiye talebi’ olduğunu itiraf etti. Aradan 9 yıl geçmesine rağmen, Türkiye’nin bölgeye yönelik saldırıları aralıksız bir şekilde devam ediyor.
‘Kobanê’yi özgüleştiren bir olmak oldu’
Mezopotamya Ajansı’na konuşan ve Kobanê’deki çalışmalarda yer alan Demokratik Birlik Partisi (PYD) ve Fırat Kantonu Kadın Meclisi yöneticisi Sara Xelîl, kent sakinlerinin hiçbir saldırıya karşı boyun eğmediğini ifade ederek “O süreçte Kürtler arasında çok önemli bir birlik oluştu” dedi.
Aradan geçen süreye rağmen saldırıların devam ettiğine dikkati çeken Sara Xelîl, “O gün bu topraklarda, Sayın Öcalan’ın ‘Özelde Suriye’de, genelde Ortadoğu’da demokrasi gerçekleşmezse şüphesiz ağır savaşlar meydana gelecek’ tespiti bir kez daha haklılık kazandı. Bu anlamda dünya kamuoyunun da sessizliğine şahit olduk. Ama şu bilinmelidir ki, kimse Kürtler için ses çıkarmasa bile biz kendimiz için her türlü mücadeleyi vermeye hazırız ve vereceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Kuşatmayı kırmak için…’
ANHA’da özgürlüğün ardından Kobanê direnişinin içerisinde bizzat yer alan çok sayıda kişiyle savaşçıyla röportajlar yapmıştı.
Kobanê’ye yönelik saldırlar başladığında 20 yaşında olan ve şehrin savunmasında görev alan Şems El Şemal güçlerinden Musa El Ehmed, hala Minbic Kantonu’nun ön cephelerinde yer alıyor. Kobanê’ye yönelik saldırılar başladığında yaşadığı Halep kentini bırakıp, yönünü Kobanê’ye çeviriyor Musa El Ehmed.
Musa El Ehmed, 26 Ocak 2015’te Kobanê’nin özgürleştirildiği gün verdiği röportajında şunları söylemişti:
“Kuşatmayı kırmak ve kentteki savaşçılar üzerindeki baskıyı azaltmak için 2 grup halinde Kobanê’ye girdik. İlk grup Kobanê’nin batısından, ikincisi ise doğusundan silah ve cephaneyle birlikte kentte girdi. Çeteler kenttin girişinde pusu kurup, mayın döşemişti. Ama güçlü irademiz sayesinde şehre girdik ve YPG ve YPJ’nin yanında savaşmaya başladık.
Başlangıçtan itibaren ‘sokak çatışmaları’na başladık ve çetelerin noktalarına saldırdık. Onları mağlup ettik, özgürleştirdiğimiz noktalara bayraklarımızı diktik, silah ve cephanelerine de el koyduk. Gerekli tıbbi malzemeler yeterince olmadığı için birçok yoldaşımız şehit oldu. Kobanê savaşı hayatımdaki en ağır ve zorlu savat. Devrimin başlangıcında Halep’te çetelere karşı verilen savaş, Kobanê savaşının yanında hiçtir. Çok ağır bir savaştı, insanların anlatamayacağı bir savaştı ama biz kazandık. Çeteler sokak çatışmalarında uzman değildi ve bu da çetelerin yenilgisinin en önemli nedenlerindendi.”
‘Başarıya olan inancımız tamdı’
Cephane yetersizliğinden ve çetelerinin ağır silahlarından dolayı zaman zaman geri çekilmek zorunda kaldıklarını anlatan Musa El Ehmed, “Zafere olan inancımız direnmemizi sağladı. ‘Bu topraklar bizimdir ve kimsenin burayı işgal etmesine izin vermeyeceğiz’ dedik. Birçok arkadaşım şehit düştü, şahadetleri bize güç verdi” demişti.
Minbic’in batı ve kuzey cephelerindeki Minbic Askeri Meclisi Güçlerinin içinde halen yer alan Musa El Ehmed, işgalci Türkiye’nin saldırılarına karşı arkadaşlarıyla birlikte mücadele ediyor.
‘Bir savaşçımız dini kullanan teröristlerin ordusuna bedeldi’
17 Ocak 2015’te Kobanê’yi savunmak için Efrin’den gelerek, Doğu Cephesi’ne katılan Cûdi Şevîn bir süre sonra Kobanê’nin Bexdik köyünde çetelerle girilen çatışmada şehit düştü.
Cûdî Şevîn, Kobanê’nin kurtulmasının ardından şunları söylemişti:
“Kobanê’ye gelmeden önce haberlerde savaşçıların direnişini görüyordum. O dönem daha Efrin’e çatışmalar yoktu. Kobanê’ye gittikten sonra birçok yoldaşım şehit oldu ve hafızamda bu büyük iz bıraktılar. İradem onların intikamını alıp yollarından gitmeme izin verdi. Kobanê’yi geçtiğimde savaştığımız kişilerin insan olmadığını, herkesin kalbine korku saldıklarını gördüm. Karanlık ideolojilerini dijital medya aracılığıyla yayıyorlardı. Her şeye rağmen güçlü direnişimizle onları yendik ve bir savaşçımız İslam dinini kullanan teröristlerin ordusuna bedeldi.”
Türk yetkililerin DAIŞ çeteleriyle hiçbir ilgilerinin bulunmadığı yönündeki açıklamalarına karşı Türk askerlerinin sınırda çetelerle buluştuğunu ve beraber hareket ettiğini belirten Cûdî Şevîn, “Kobanê savaşı bittiğinde ve çetelere karşı zafer elde ettiğimizde Kürtlerin zulüm altında olduğu her yere gideceğim. İşgalcilere karşı birlik olup, onları topraklarımızdan atacağız” demişti.
HABER MERKEZİ