Uluslararası Şeffaflık Derneği’nde ‘Yolsuzlukla mücadelede yargı’ konulu bir panel gerçekleştirildi. Panelde konuşan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı, yolsuzlukla mücadelenin yoksulluğu azaltacağına işaret etti
Uluslararası Şeffaflık Derneği, İstanbul’da bir otelde “Yolsuzlukla mücadelede yargı” konulu panel düzenledi. CHP eski milletvekili İlhan Cihaner, avukat Turgut Kazan ile 12 yıl boyunca Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi dekanlığı yapan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı’nın konuşmacı olarak yer aldığı panele, çok sayıda hukukçu ve sivil toplum örgütü aktivisti de katıldı.
Avukat Olgu Kama moderatörlüğünde başlayan panelde açılış konuşmasını gerçekleştiren Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Oya Özarslan, yolsuzluk algı endeksinde Türkiye’nin uluslararası alanda sürekli gerileme yaşadığını ifade etti.
Siyasetin hukuk üzerindeki etkilerine değinen Özarslan, “Yolsuzluk algısının hiç olmadığı kadar gerilere düştüğünü gözlemliyoruz. Denetim eksikliklerinin yanında bu sistemde gücün yürütme erkinde toplanması, denetim konusunun neredeyse yok olması, önemli usulsüzlüklerin ortaya çıkmasına rağmen hesap verebilme mekanizmasının işlememesi, ülkemizi yolsuzluğun sıradan algılandığı ülkeler durumuna soktu” dedi.
‘Savcılar dava açmıyor’
Ardından söz alan eski Cumhuriyet Savcısı İlhan Cihaner ise Türkiye’de yargının bağımsız ve tarafsız olmadığına dikkat çekti. Cihaner, “Yargının içinde bulunduğu duruma baktığımızda etkin bir soruşturma beklenemez. Eğer iktidar yargıya bu kadar hakimse ortaya etkili bir mücadelenin çıkmayacağı aşikar.
Cumhuriyet savcılarının bu konuda oldukça isteksiz davrandıklarını gözlemleyebiliyoruz. Kamuoyunda yolsuzluk algısını güçlendiren çok somut örnekler var. En son yaşadığımız Kızılay skandalı buna iyi bir örnek. Buna ilişkin halen soruşturma açıldığına dair bilgi almış değiliz” dedi.
Cezasızlık uygulanıyor
Türkiye’de yargı-iktidar ilişkisine değinen eski İstanbul Baro Başkanı Turgut Kazan da “Türkiye’de cezasızlık sorunu, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlardan çok soruşturma izni sorunundan kaynaklanıyor. Kamu gücünü elinde bulunduranların hemen hemen tamamı için bir soruşturma açılması onun bağlı olduğu amirden soruşturma izni vermesini gerektirir. Bu izin de hiçbir zaman verilmez. Tüm yetkilerin tek elde toplanması, Meclis’in denetim imkanının adeta hiç kalmaması ise içinde bulunduğumuz durumu daha da derinleştirmiştir” ifadelerini kullandı.
Yolsuzluğu engellemek yoksulluğu önler
Son olarak söz alan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı ise yolsuzlukla mücadelede yargının bağımsızlığının önemine değinerek, “Yolsuzluğun önlenmesi ekonomik büyümenin sağlanması ve yoksulluğun azaltılmasında bir faktör olarak önemlidir” dedi.
Konuşmaların ardından panel son buldu.