Bingöl’de kadınların işlettiği tandırlarda pişen ekmeklerin lezzeti Avrupa’ya kadar uzandı ancak, kadınlar hayat pahalılığından olumsuz etkilendiklerini belirterek kazançlarının düşük olduğunu söyledi
Bingöl, Ermenilerden kalma bir geleneği sürdürüyor. Adına çömlek denilen ve sadece kadınların işlettiği tandırlarda pişen ekmeklerin lezzeti sınırları aştı.
Ekmek fırınlarında görmeye alışık olduğumuz erkek fırıncıların aksine Bingöl’de kadınlar, açtıkları tandırlarda ekmek pişirip satışa sunuyor. Bingöl’de Ermenilerden kalan bir gelenek olan ve adına çömlek denilen tandırlarda pişen ekmekler, Bingöl halkının vazgeçemediği tatlar arasında yer alıyor. Tandırlarda yağlı, kata, sulu ve lavaş ekmekleri pişiriliyor. Kadınların elinde şekillenen hamurların kızgın tandırlarla buluşması sonucu sac ekmeği görünümünde olan tandır ekmekleri, sadece Bingöllülerin değil, kente gelen yerli turistlerin de dikkatini çekiyor. Öyle ki tandırlarda pişen ekmekler sipariş üzerine Avrupa’ya dahi gönderiliyor.
Günde 400 ekmek
Çocuk yaşta annesinden tandır ekmeği yapmayı öğrenen Lütfiye Badur, geçtiğimiz yıl açtığı tandır dükkanında hünerini sergiliyor. Bingöl merkezde bulunan ve sadece kadınlar tarafından çalıştırılan 7 tandırdan Yeni Mahalle’de bulunan tandırı işleten Badur, işlettiği tandırda günlük 400 ekmek pişiyor.
Ermenilerden kalan bir gelenek
Badur, tandır geleneğinin Bingöl’de bölgede yaşayan Ermenilerden kalan bir gelenek olduğunu hatırlatarak, “Kendimi bildim bileli tandır var. Eskiden yerin içinde mağara şeklinde olurlardı. Ermenilerden sonra burada yaşayanlar da sürdürmüş bu geleneği. Adaklı, Kığı taraflarında hala yere gömülü tandırlar var. Birkaç yıl öncesine kadar Bingöl’de mahalle aralarında tandırlar vardı. Kadınlar sırayla ekmek pişirirdi. Ancak kaldırıldı, şu an yok. Biraz zor olduğu için insanlar vazgeçti, ancak biz yapmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Avrupa’dan sipariş
Mahalle halkının bu yöresel tada ilgi gösterdiğini belirten Badur, sabahları hem ailelerin hem de esnafın erken saatlerde ekmek beklediğini, bu nedenle sabah saat 06.00’da dükkanı açtığını ve hamurunu yoğurduğu ekmekleri pişirmeye başladığını ifade etti. Akşam saat 18.00’a kadar dükkanda olduğunu belirten Badur, “Ekmeğimiz biterse tekrar hamur yoğurup ekmek yapıyoruz. Bitemezse var olanı satıyoruz. Farklı illerden gelenlerde tercih ediyor ekmeğimizi. Sabah saatlerinde daha çok satıyorum. Fırınlar da çok var. Yalnız değilim burada. Fırın seven fırından, tandır seven bizden alıyor. Avrupa’dan gelen Bingöllüler çok seviyor bu ekmeği. Gittikten sonra sipariş veriyorlar. Paketleyip gönderiyoruz. Çevre illere gönderdiğimiz de oluyor ekmekleri” dedi.
Çamur ve keçi kılından yoğrulan tandırlar
Ekmeklerini pişirdiği tandırın son derece dayanıklı olduğunu belirten Badur, tandırın ham maddesinin çamur olduğunu ve dağılmaması için keçi kılı kullandıkları, şekil verdikleri tandırı 40 gün bekletip dövdüklerini böylece kullanıma hazır hale getirdiklerini anlattı.
‘Sadece günü kurtarıyoruz’
Ekmeğin tanesini 1 buçuk TL’ye sattığını, ancak unun çuvalının bir yılda 76 TL’den 110 TL’ye çıktığını, işyerine ise 350 kira ödediğini belirten Badur, hayat pahalılığından olumsuz etkilendiklerini, o nedenle sadece günü kurtardıklarını söyledi.
Badur, herkes gibi krizden etkilendiklerini ifade ederek, şunlar söyledi: “Eskiden 1 liraya sattığım ekmekten kar elde ederken, şu an 1 buçuğa satmama rağmen kar edemiyorum. Sadece burayı döndürmeye çalışıyorum. Odun, maya, su, tuz, yoğurt, kira, elektrik, kağıt ve poşetine kadar çok masrafı var. Kadınların önü açılsa daha güzel yerlere varacağız da, önümüz açılmıyor. Hedeflerimiz var ancak imkan sağlanmıyor” dedi.
MA / Arjin Dilek Öncel – Aydın Atay