Leman Teyze (Fırtına), insan hakları savunucularının çok yakından tanıdığı, onlara ümit veren, gurur veren, zor durumda kaldıklarında hepsinin yani başında olan çok sevilen bir kadındı.
İnsan hakları savunucularının Leman Teyze’si, oğlunun cezaevine girmesinin ardından politikleşmiş ve bir grup insan hakları savunucusu, cezaevindeki mahpusların anne ve babaları ve aydınlarla birlikte İnsan Hakları Derneği’nin kuruluş çalışmalarında bulunmuştu.
Çabaları o kadar değerliydi ki, 12 Eylül askeri darbesinin ardından yaprak kımıldamazken, onlar cezaevindeki mahpusları kurtarmak adına büyük bir mücadeleye girmişlerdi; her türlü zorluğu, tehlikeyi göze alarak büyük bir insan hakları mücadelesi veriyorlardı.
Ve sonunda birçok mahpus annesi ve insan hakları savunucusu aydın, İnsan Hakları Derneği’ni kurdular. Bu kuruluşta kadınların çok büyük bir emeği var. Gerçekten de İnsan Hakları Derneği, aynı zamanda bir kadın derneğidir. Çünkü kuruluşundan bu yana insan hakları savunucusu kadınların mücadelede çok büyük bir emekleri olmuştur. İşte bunların en başında gelenlerden biri de Leman Teyze’dir.
Leman Teyze, oğlunun cezaevinde olması nedeniyle belki bu mücadeleye başlamıştır ama daha sonra yaşamın tüm alanlarına yayılan hak ihlalleri, onun asıl gündemi haline gelmiştir. Kadın mücadelesinden, feminist mücadeleden tutun, cezaevlerindeki hak ihlallerine, Kürt sorununda yaşanan büyük hak gasplarına, işçilerin uğradıkları büyük emek haksızlıklarına, her şeye, alanımızda var olan ihlallerin her birine kendini adamış bir insandı.
1990 yılıydı. İnsan hakları savunucuları, özellikle Kürt sorununa yaklaşım konusunda farklı görüşleri taşıyan iki gruba ayrılmışlardı. Gerçi zaman içinde bu gruplaşma ortadan kalkmış olsa da, 90 yılı insan hakları savunucuları açısından önemli bir yıldı.
1990 yılı Ankara İHD genel kongresinde sevgili Vedat abi (Aydın), kürsüye çıkmış ve o tarihlerde düşünülmesi bile mümkün olmayan bir şekilde Kürtçe konuşma yapmaya başlamıştı. Onun Kürtçe konuşmaya başlamasıyla birlikte, salon adeta ikiye ayrıldı. Bir grup insan hakları savunucusu, “İHD’yi kapattıracaksınız, İHD’yi bitirdiniz” diye bağırıyorlardı. Bizler ise, büyük bir heyecan içinde Vedat abiyi alkışlıyorduk. Daha sonra polis operasyonu düzenlendi bulunduğumuz yere ve Vedat abiyi ve çeviriyi yapan arkadaşlarımız gözaltına alındılar.
İşte orada Leman Teyze’nin tutumu son derece önemli ve bizler için son derece korunaklı bir alan yaratmıştı. Leman Teyze, “Yürüyün be çocuklar” demişti; “İyi ki varsınız, iyi ki yaptık, iyi ki Vedat Kürtçe konuştu.”
O gün Leman Teyze’yi daha da çok sevmeye başlamıştım.
Leman Teyze, insan hakları savunucusu kimliği yanında çok da güzel bir kadındı. Gerçekten çevresindeki herkes, onun özellikle gençliğindeki güzelliğinden söz ederdi. İşte onun güzelliğinden söz edenlerden biri de Musa Amca’ydı. Musa Amca’yla yaptığım bir söyleşi de anlatmıştı. Leman Teyze’nin eşi o tarihlerde asker ve Mardin’de görev yapıyormuş. Musa Amca da bir söylenti yayıldığını duymuş. İşte bir komutanın çok güzel bir eşi varmış, çarşıya çıktığında herkes onun güzelliğine bakarmış. Bir gün Musa Amca da Leman Teyze’yi görmüş ve onun güzelliğini bir daha hiç unutamamış. Bize hep bu olayı anlatırdı.
Bu durumu Leman Teyze’ye bahsettiğimde gülerek, “Aaa ben de bilirim Musa’yı” diye cevap vermişti. Bu bizim anılarımızda hep bizleri gülümseten bir anı olarak yer almıştı.
Leman Teyze, yaşı ilerlese de mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmedi. Sürekli arardı, “Ya çocuklar ben gelemiyorum ama ne olur bana bir gelişme olduğunda haber verin, beni eksik bırakmayın” diye her zaman ilgisini göstermeye devam etmişti.
2015 yılı Nisan ayının başında Leman Teyze yaşamını yitirdiğinde, onun cenazesinde bile devrimci kimliğini göstereceğini belki de hiç kimse ummamıştı.
Leman Teyze’nin cenazesinin kaldırıldığı camide aynı tarihlerde yaşamını yitiren Ergenekon hükümlüsü Muzaffer Tekin’in de cenazesi vardı. Bütün derin devlet mensupları cenazedeydi.
Biz “insanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganlarıyla kaldırdık Leman Teyze’nin cenazesini. Diğer taraftan da “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atılıyordu. Hepimiz içimizden şunu söyledik; “Leman Teyze son gününde bile biat etmeden gidiyor.”
Leman Teyze’nin tüm ailesi aslında yaşamlarını mücadeleye adamış insanlar. Bugün de torunu Kerem Fırtına babaannesinin yolunda devam ediyor. Yeşil Sol Parti’den milletvekili adayı…