Müvekkili Semra Güzel’in başının öne eğdirilmeye çalışıldığı görüntülerin İçişleri Bakanı Soylu’nun talimatıyla servis edildiğini söyleyen Aşa, işkenceci polis hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, 2 Eylül’de İstanbul’da gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden İstanbul Adliyesi’ne götürülürken ters kelepçe ve polisin “boyun eğdirme” girişimine maruz kalan Güzel, 3 Eylül’de çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Dokunulmazlığının kaldırılması, gözaltına alınıp tutuklanması ve maruz kaldığı “baş eğdirme girişimini Güzel’in avukatı Bülent Aşa değerlendirdi.
Daha önce 2 Mart 1994’te Leyla Zana, Orhan Doğan, Sırrı Sakık ve Ahmet Türk’ün yanı sıra 4 Kasım 2016’da ise Eş Genel Başkanlarının da aralarında olduğu HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını hatırlatan Aşa, “Semra Güzel’in vekilliği daha düşürülmedi. Şu an bir vekil tutuklu. Normalde tutuklanan her kişi cezaevine girerken, kuruma ‘kabul kayıt işlemleri’ yapılıyor. Bu işlemle kişi sisteme kaydediyor. Güzel’in kuruma kabul kayıt işleminde kayıt işlemi oluşturulmadı. Çünkü Semra Güzel’in halen vekil olduğu görünüyordu. Vekil olarak kaydedilmediği için vekilimize ‘vekilliğe seçilmeden önce hangi mesleği yapıyordunuz?’ diye sormuşlar ve hekim olarak kaydetmişler” diye belirtti.
Mevcut sistemin dahi bir vekilin tutuklanamayacağını belirtiğini ifade eden Aşa, “Bu durum yapılan işlemin ne kadar hukuksuz olduğunu gösteriyor” dedi.
İtibarsızlaştırma çabası
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Güzel’i hedef göstermesini hatırlatan Aşa, durumu “çirkinlik” olarak değerlendirdi. Güzel’in gözaltına alınmasının “başarı hikayesi” olarak lanse edilmeye çalışıldığını dile getiren Aşa, “Semra Güzel’in kılık değiştirdiğini, peruk taktığını, gözlük kullanarak Edirne’ de sınırı geçmek üzere yakalandığını servis etiler. Ancak biz vekilin kendisi ile görüştüğümüzde saçının kızıl olduğunu aynı şekil de gözlükte göz sorunu olduğunu bize anlatı. Hiçbir şekil de kılık değiştirmesi söz konusu değil. Amaç bir algı operasyonu yaratarak vekilimizi itibarsızlaştırma, küçük düşürmeye yönelik bir hareketi” diye konuştu.
‘Ölüm tehditleri alıyordu’
Müvekkilinin yargıya güvenmediğini ve ölüm tehditleri aldığı için ifade vermeye gitmediğini dile getiren Aşa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dolayısıyla burada bir kaçış hikayesi yoktur. Sadece ölüm tehditleri yoğun olarak aldığını, yargı sistemine güvenmediğinden ötürü bu şekilde hareket etmiştir. Zaten yargı sisteminin güvenilmediğini görüyoruz şu an. HDP’li milletvekili, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri cezaevinde. Aslında bu da demokratik siyasete yönelik hukuksuzluğu gösteriyor. Hukuka olan güvensizliğinden dolayı böyle, gizlenme ihtiyacı duydu.”
Talimatla video alınmış
Güzel’in başının öne eğdirilmeye çalışıldığı görüntülerinin bilinçli olarak yayınlandığını ve görüntünün çekildiği alanda normal şartlarda basın çalışanlarının giremediğini işaret eden Aşa, “Görüyoruz ki İçişleri Bakanı Soylu talimatıyla video alınmış. Biz vekilimizle görüştüğümüzde vekilimiz buna direndiğini, sözlü olarak da ‘bunu yapamazsınız benim başımı eğdiremezsiniz’ dediğini ve karşı çıktığını anlattı. Bu nedenle görüntüdeki sesi kesmişler. Aslında bu durum başlı başına bir işkence halidir. Meclis’te daha vekil olan bir vekilin ters kelepçe yapılarak ve başını eğdirerek saçlarından çekerek, bir görüntü vermek acizliklerini gösteriyor” dedi.
Baş eğmeyen Kürt gerçekliği
Müvekkilinin başının eğdirilmeye çalışmasına tepki gösteren Aşa, “Amaç, ‘biz size diz çöktüreceğiz, biz sizin başınızı ezeceğiz’ mesajı vermek. Şunun farkına varamıyorlar: 1938 yılında Dersim’deki Seyit Rıza idam sehpasın ‘ben sizin yalanlarınızla baş edemedim bu bana dert oldu, ancak ben de sizin önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun’ demiştir. İdam sehpasında da diz çökmeyen, başını eğmeyen Kürt gerçekliği var” diye belirtti.
Suç duyurusunda bulunulacak
Soylu’nun hedef göstermesi ve müvekkili Güzel’e işkence uygulayan polis hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Aşa, aynı zamanda müvekkilinin hastaneye götürülürken kelepçenin çıkarılmadığını ve muayene yerinde bulunan perdenin çekilmemesi nedeniyle doktor hakkında da Türk Tabipler Birliği’ne şikayette bulunacaklarını ve tutuklamaya itiraza edeceklerini belirtti.
İSTANBUL