HDP’nin Taksim’deki patlamanın araştırılması için Meclis’e sunduğu araştırma önergesi AKP ve MHP oy birliği ile reddedildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanları Meral Danış Beştaş ve Hakkı Saruhan Oluç, Taksim’deki patlamanın araştırılması için Meclis’e soru önergesi verdi.
Önergede, iktidarın Suriye Dış Politikaları bağlamında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Heyetu Tahriru’ş Şam (HTŞ) ve benzeri yapılarla olan ilişkileri ve bunun siyasal-toplumsal etkilerinin ortaya çıkarılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddesi uyarınca Meclis araştırmasına açılmasını talep etti. Söz konusu talep AKP ve MHP oy birliği ile reddedildi.
Türkiye terör gruplarıyla kol kola
İktidarın Suriye dış politikasının savaşı beslediğini belirten Oluç, bu politika nedeniyle mülteci ve göçmen sorunu devasa boyutlara ulaştığını söyledi. Oluç, “Türkiye’nin çeşitli illerinde IŞİD’liler yaşıyorlar, çalışıyorlar; zaman zaman operasyonlar yapılıp bunlar yakalanıyor, ortaya çıkarılıyor ama bu ilişkileri hep vurguladık ve söyledik. Yani aslında, bu iktidar, El Kaide türevi ve artığı ne kadar örgüt varsa, yapı varsa IŞİD’den El Nusra’ya, Ahrar-uş Şam’a kadar bütün bunlarla maddi, manevi, lojistik ilişkileri sürdürdü; bunu biliyoruz, bütün dünya biliyor” dedi.
‘İlişkiler sürdürülüyor’
Türkiye’nin terör listesinde yer alan HTŞ’nin 11-13 Ekim’de yanına birkaç muhalif gücü alarak Afrin’e giriş gerçekleştirdiğini hatırlatan Oluç, şu ifadelere yer verdi: “HTŞ ve yanındaki güçler Azez’e yöneldiğinde ise Millî İstihbarat Teşkilatının devreye girerek 14 Ekimde Suriye Millî Ordusu grupları ile HTŞ arasında bir anlaşma sağladığı ve bu gelişme üzerinden Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgesindeki muhalifleri yeniden organize edip yekpare bir ordu kurmaya çalıştığı, 14 Ekim anlaşmasından sonra 2 Kasım 2022’de de Gaziantep’te bir görüşme yapıldığı ve bu görüşmede SMO komutanlarına ortak ordu, tek sivil yönetim ve birleşik emniyet teşkilatı oluşturulması için iki ay süre verildiği, taleplere uyulmadığı takdirde bu grupların alternatifsiz olmadıklarının belirtildiği ulusal ve uluslararası medyada yer aldı ve bu gelişmeler Türkiye’de iktidar tarafından yalanlanmadı yani sürdürülen bir ilişkiden söz ediyoruz.”
Taksim saldırısı
Söz konusu saldırıların Türkiye’de Reyhanlı, Reina, Diyarbakır, Ankara Gar, Atatürk Havalimanı, Suruç, Sultanahmet gibi bombalı saldırılara yol açtığını anımsatan Oluç, “En son, Taksim’de bir bomba patlatıldı ve 6 yurttaşımız hayatını kaybetti, çok sayıda insanımız yaralandı. Bu Taksim’deki saldırıdan bugüne kadar büyük bir bilgi kirliliği yaratıldı ve bu bilgi kirliliği aslında bilinerek yaratıldı, bilinerek yani İçişleri Bakanı ‘Afrin’den geliyor bombayı patlatan, taşıyan.’ dedi, sonra ‘Afrin’den gelmiyormuş.’ dedi, Yardımcısı ‘Kamışlı’dan geliyor.’ dedi, kendisi Plan ve Bütçe Komisyonunda ‘Münbiç’ten geliyor.’ Dedi. Gözaltına alınanlarla ilgili de büyük bir bilgi kirliliği var. Sonra ortaya sızdırmalar yapıldı, çeşitli ifadeler ve ilişkiler sızdırıldı. Bu sızdırılanlardan bir tanesi, bu yakalanan, bombayı taşıdığı söylenen kişiyle ilgili. O ifadeden anlıyoruz ki bu bombayı taşıyan kişinin ağabeylerinden birisi ÖSO komutanıymış. İfadesinin sızdırılan kısmında: ‘6 kardeş, 3’ü ölmüş erkek kardeşlerin.’ IŞİD saflarında savaşıyormuş 3 erkek kardeşi El Beşir’in aile ilişkileri böyle; 3 erkek kardeşi IŞİD saflarında savaşırken öldürülmüş, bir ağabeyi ÖSO komutanı, kendisi de bomba taşıyıcısı; durum bu” diye konuştu.
‘İktidar dezenformasyonun merkezi’
Soruşturmanın eksik yapıldığını söyleyen Oluç, son olarak şunları belirtti: “Dezenformasyon almış, götürmüş ve iktidar aslında dezenformasyonun merkezi hâline gelmiş ve bu dezenformasyonla bir oyun planı kurmuş. Nedir oyun planı? Ben burada dün de söyledim: Oyun planı, savaş ve çatışma ortamında Türkiye’yi seçime götürmek, oyun planınız bu. Bugün Genel Başkanınız grup toplantısında açıkladı oyun planının bu olduğunu. Biz de onun için diyoruz ki: Bu oyun planından vazgeçin, savaş ve çatışma ortamından uzak dursun Türkiye; barış içinde bir seçim ortamına gitmenin imkânlarını yaratalım.”