Dersim’in Hozat ilçesinde yaşayan 71 yaşındaki Fatma Güler’e, 5 Ekim 2012 tarihinde hayvanlarını otlattığı Çat bölgesinde yaşanan bir çatışma nedeniyle hakkında açılan davada, ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ iddiasıyla 5 yıl hapis cezası verildi. Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararın Yargıtay’ca onanması üzerine 31 Ekim günü kızının ziyaretine gittiği Aydın’ın Didim ilçesinde tutuklanan Güler, Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu. Güler ve diğer iki sanık hakkındaki iddianamede, tanık askerlerin muğlak beyanları üzerinden hüküm verildiği görüldü. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Çat bölgesinde yürütülen operasyonda 2 PKK’linin yaşamını yitirdiği, Candaş Bozkurt’un ise yaralı olarak yakalandığı ileri sürüldü. Tutuklanan Bozkurt ile birlikte operasyon bölgesinde hayvanlarını otlattıkları belirtilen Fatma Güler ve Sibel Kılıç hakkında ‘Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma’, ‘6136 sayılı Kanuna muhalefet’, ‘Örgüte yardım’ suçlamalarında bulunuldu.
Güler ve Kılıç için “Şüpheli Fatma Güler’in bulunduğu yerden başka bir yere gitmesi ve sessiz olması konusunda uyarmalarına rağmen şüpheli Fatma’nın aynı davranışı devam ederek, ardından yüksek sesle ‘zu were, asker asker’ şeklinde bağırmaya başladığı, daha sonra aynı yerde bulunan şüpheli Sibel Özdemir’in de bu kez BTÖ mensuplarının bulunduğu yere koşarak ‘asker geldi’ şeklinde bağırarak BTÖ mensuplarına bu sesleri duyurduğu anlaşılmıştır” iddiasında bulunuldu. Yöneltilen bu iddia doğrultusunda ise bazı köylüler ile operasyonda yer alan kimi askerlerin ifadeleri alındı. İfadeleri alınan köylüler, tutuksuz sanıklar Fatma Güler ve Sibel Kılıç ile tutuklu sanık olan Candaş Bozkurt ile aynı köyden olduklarını beyan etti. Dosyada tanık olarak gösterilen 6 asker ise Kürtçe bilmediklerini beyan etmelerine rağmen Fatma Güler’in örgüt üyelerine Kürtçe seslendiğini ‘tahmin ettiklerini’ beyan etti. Bu beyanlar iddianamede şöyle yer aldı: “Bu kadının bize yönelik herhangi bir hakareti olup, olmadığını da bilmiyorum. Kürtçeyi bilen arkadaşlar vardı. Onlara sorduğumda sürüye hitaben söylendiğini anlattılar. Daha sonra bu kadın, genç bir kadınla önümüzden geçti ve BTÖ mensuplarını fark ettiler. Kürtçe konuştukları için ne dediklerini tam anlamadım.”
İZMİR