Edirne Cezaevi’nde tutukluyken katıldığı duruşmada geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitiren hasta tutuklu İbrahim Akbaba’nın durumunu Meclis gündemine taşıyan HDP, hasta tutuklular için yapılan başvuruların yanıtsız bırakıldığını kaydetti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutukluyken Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldığı duruşmada kalp krizi geçirmesi sonucu yaşamını yitiren 70 yaşındaki ağır hasta tutuklu İbrahim Akbaba’nın durumunu Meclis gündemine taşıdı. Güzel, bununla birlikte hasta tutukluların durumunu Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e sordu.
Verdiği önergede Türkiye’de son yıllarda hak ihlallerinin artarak devam ettiğini ve ihlallerinin işkence boyutuna ulaştığını ifade eden Güzel, 2013 yılında yapılan yasal düzenlemeyle hasta tutukluların tahliye edilmelerine dönük yetkinin Adli Tıp Kurumu’na (ATK) verildiğini, ancak hasta tutukluların rapor beklerken yaşamını yitirmelerinin ATK’nin bağımsızlığına gölge düşürdüğünü söyledi.
‘Herhangi bir önlem alınmadı’
Hasta tutuklu Mehmet Emin Özkan’ın durumuna da dikkat çekerek, konuya ilişkin kendisinin Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na 27 Ağustos 2018’de başvuruda bulunduğunu anımsatan Güzel, geçen zamana rağmen yaptığı başvurunun yanıtlanmadığını söyledi. Hasta tutukluların tahliye edilmemesi ve işkenceye maruz kalmasının Avrupa İnsan Hakları Bildirgesi’nin yaşam hakkı ve işkenceden korunma hakkının ihlali olduğuna dikkat çeken Güzel, cezaevi koşullarının iyileştirilmesi ve artan hak ihlallerinin önlenmesi için herhangi bir önlemin alınmadığını kaydetti.
Güzel, hasta tutukluların durumuna ilişkin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e şu soruları sordu:
“* Onlarca ağır hasta mahpus gibi İbrahim Akbaba’nın tahliyesini beklerken yaşamını yitirmesi Adli Tıp Kurumu’nun siyasi olarak bağımsız olmadığı iddialarını güçlendirmemiş midir? Yaşanan bu ölümlerden bakanlığınızın bizzat sorumlu olduğunun farkında mısınız?
* Hasta bir bireyin cezaevinde tutulması anayasal bir suç ve evrensel hukuk ilkelerine de aykırılık teşkil ediyorken Mehmet Emin Özkan ve tüm hasta mahpusların cezaevlerinde tutulmasının gerekçesi nedir? Hasta mahpusların durumlarının düzeltilmesine ilişkin yürütülen herhangi bir çalışma var mıdır? Var ise nelerdir?
* Siyasetler üstü bir kurum olması gereken İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun cezaevlerinde yaşanan ağır hak ihalelerine ilişkin bizzat yaptığımız başvurulara cevap vermemesinin siyasi, ahlaki, vicdani gerekçesi nedir?
* Kurulduğu günden bu yana İnsan Hakları İnceleme Komisyonuna hasta mahpusların durumunun incelenmesine dair kaç başvuru yapılmış, kaçına samut cevap verilmiştir? Başvurusu yapılan kaç siyasi mahpus gerekli incelemeler yapılmadan ya da yapılmadığı için yaşamını yitirmiştir?
* Adli Tıp Kurumu’nun ölümcül hastalar için bile raporlarını geciktirdiği, tutuklu mahpusların durumu ile örtüşmeyen, yanlı siyasi kararlara imza atabildiği görülmüştür. Buna binaen 2013 yılından itibaren rapor beklerken yaşamını yitiren hasta mahpus sayısı kaçtır? Bu durumu önlemek adına Bakanlığınızca yürütülen herhangi bir çalışma var mıdır?
* 2003 yılından bu güne kadar yaşamını yitiren hasta mahpus sayısı kaçtır? Bunlardan kaçı siyasi hasta mahpustur?
* Hasta mahpusların uğradığı keyfi uygulamaları ve hak ihlallerini önlemek adına bakanlığınızın yürütmekte olduğu çalışmalar var mıdır? Var ise nelerdir?”
HABER MERKEZİ