Kürdistan’daki tabip odaları yaptığı ortak açıklamayla Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıları protesto ederek, ‘Savaş bir halk sağlığı sorundur’ dedi
Kürdistan’daki tabip odaları Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de sivil yerleşim alanlarını hedef almasını protesto ederek konuya dair yazılı açıklama yayınladı. Amed, Wan, Mêrdîn (Mardin), Riha (Urfa), Êlih (Batman), Colemêrg (Hakkari), Şirnex, Mûş ve Bêdlîs’teki (Bitlis) Tabip Odalarının imzasını taşıyan bildiride saldırıların son bulması çağrısı yapıldı.
Ankara’da Türkiye Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş (TUSAS) binasına yönelik yapılan saldırılara yaşamını yitirenlere başlığı yaralananlara ise geçmiş olsun dileklerinde bulunulan metinde siyasal iktidarın şiddeti yücelten ve ısrarla sürdürülen savaş politikalarının büyük acılara yol açtığı vurgulandı. Türkiye’nin Ankara saldırısını gerekçe yaparak Kuzey ve Doğu Suriye’de yerleşim alanlarına saldırılar düzenlediğinin belirtildiği açıklamada, “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) verilerine göre aralarında çocuklarında bulunduğu 27 kişi yaşamını yitirmiş 40’a yakın kişi yaralanmış, sivil yaşam alanları zarar görmüştür. Rojava’da da hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı yaralılara acil şifalar diliyoruz” denildi.
‘Barış umuduna saldırı’
Kürt sorununda imha, inkar ve savaş politikalarının çözüm getirmediği vurgulanan metinde, “Barış içinde ve bir arada yaşamı esas alan çözüm yerine inkar, imha ve yürütülen savaş politikaları çözüm getirmediği aksine insanların yaşam hakkını elinden aldığı, toplumlar arasında kutuplaşmayı ve düşmanlığı derinleştirdiği bilinmelidir. Bizler, her canlının yaşam hakkının savunana ve yaşatmayı esas alan bir mesleğin mensupları ve onların meslek örgütü Tabip Odaları olarak Kürt sorununda güvenlik odaklı politikalardan ve savaş ısrarından barış umuduna ve yaşam hakkına yönelik her türlü saldırıdan vazgeçilmesini talep ediyoruz” vurgusu yapıldı.
‘Savaş halk sağlığı sorunudur’
Metinde son olarak şu sözlere yer verildi:
“Sorunun demokratik yollarla çözümün esas alınması, halklar arasından kalıcı barışa yönelik somut adımlar atılması gerektiğine inanıyoruz. Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak yaşamı savunmanın ve barış iklimine sahip çıkmasının birincil görevimiz olduğunu hatırlatıyoruz. Savaşla baş etmenin yolu adil, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barışçıl bir yaşam kurmak ve bunu sürebilir kılmaktır. Bölge Tabip Odaları olarak, kaynağı ve gerekçesi ne olursa olsun sivillere yönelik bu tür saldırıları kabul etmiyoruz. Savaş bir halk sağlığı sorundur. Bu tür saldırılara karşı yaşamı ve temel insan haklarını savunmaya devam edeceğiz.”
Kaynak: MA