2017’den bu yana İdlib’deki silahlı grupları destekleyen Türkiye,sonunda bölge gerçekliğine çarptı. Rejimin vurduğu konvoyda 6 TSK mensubu yaşamını yitirirken, Erdoğan’ın Ukrayna adımı gerilimi iyice tırmandırdı
İdlib bölgesindeki rejim operasyonları süreci boyunca tırmanan gerilim dün nihayet beklenen sonucu verdi. Erdoğan’ın ‘Gerekeni yaparız’ söyleminden sonra ÖSO gruplarının birkaç yerde birden Rus üslerine ve rejim kuvvetlerine yaptığı saldırılar sürerken, önceki gece sınırdan geçen kalabalık bir TSK konvoyu, rejim topçularının hedefi oldu. İlk belirlemelere göre biri sivil personel 5’i asker olmak üzere 6 TSK mensubu yaşamını yitirirken 9 asker de yaralandı.
Gerilim tırmandı
Günlerdir süren Türkiye-Rusya gerilimi de böylece iyice arttı. Olaydan sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP sözcüleri rejime misliyle karşılık verdiklerini belirtirken, Erdoğan, “F16’larımız da dahil olmak üzere, fırtına toplarımız, obüslerimiz MİT’in belirlediği hedefleri atış altında tutuyor” ifadelerini kullandı ve 30-35 civarında rejim askerinin öldürüldüğünü iddia etti. “Operasyonlarımızı sürdürmekte kararlıyız” diyen Erdoğan, “Rus ilgili makamlarına da ‘Bizim burada muhatabımız siz değilsiniz, rejimdir’ burada bir önümüzü kesme gibi bir durum olmasın” diye seslendi. Erdoğan, “Bu süreçte istediğimiz neticeyi alamazsak ben de muhatabımla meseleyi görüşmek üzere işin ciddiyetini anlatacağız.Arazide gerek Rus gerek bizim generallerimiz var. Görüşmeleri sık sık yaptılar ve yapıyorlar. Bu görüşmelere göre operasyonları sürdürüyoruz” dedi.
Rusya’dan yalanlama
Öte yandan, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) ise rejimin kaybını 6 olarak verdi. Dün öğle üzeri açıklama yapan Rusya’nın Suriye’deki tarafları uzlaştırma merkezi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye hükümet güçlerinin atışlarının hedefi olduğu sırada İdlib’deki eylemleri konusunda kendilerine bilgi vermediğini belirtti. Açıkça “Bizden habersiz geldiniz” diyen Rusya, ayrıca Türkiye’nin rejimi F16’larla vurma iddiasını da yalanladı ve “İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesindeki hava sahası Rusya ordusu tarafından sürekli kontrol ediliyor. Türkiye Hava Kuvvetleri, Suriye sınırını ihlal etmedi, Suriye ordusunun mevzilerine yönelik saldırı tespit edilmedi” ifadelerini kullandı.
İran: Suriye’nin hakkıdır
Bu arada, konuyla ilgili bir açıklama yapan İran Dışişleri Bakanlığı, Suriye ordusunun “işgal ya da terörizme maruz kalan” herhangi Suriye topraklarında operasyon başlatma hakkına sahip olduğunu belirtti. El Mayadeen televizyonunun haberine göre, Bakanlık, “Bazı ülkelerin İdlib’deki askeri operasyonlarla ilgili endişelerini anlıyoruz, ancak Suriye halkının ve hükümetinin kaderlerine kendilerinin karar vermesine izin verilmelidir” dedi. Haberimiz yayına hazırlanırken İdlib bölgesinde çatışmaların sürdüğü, TSK’nın bölgeye yeni bir üs kurma hazırlığında olduğu bildirildi. Bu arada, dün sınırda yapılması beklenen RusTürk ortak devriyesinin de iptal edildiği belirtildi.
Asıl pazarlık Kobanê için mi?
Siyasi gözlemciler, İdlib üzerinde kendini dayatan Türkiye’nin, bu cephede eninde sonunda yaşanacak bir yalnızlaşmayı görerek, krizden fırsat çıkarmayı, böylece Kobanê ve Minbic üzerine yürümek için meşruiyet aradığını belirtiyorlar. Gözlemcilere göre, uzun süredir Eyn İsa bölgesini zorlayan Türkiye ve ÖSO güçlerinin, İdlib’de rejime ve Rusya’ya sorun çıkarmama karşılığında geriye dönüp yine Kürt bölgelerine operasyon yapmayı planlıyor.
Anlaşmaları kim uygulamadı?
2017 ve 2018’deki Astana ve Soçi görüşmelerinde İdlib sorunu, belli bir mtabakata bağlanmıştı. Buna göre, bölgede üs noktaları kuran Türkiye, başta El Kaide uzantısı Hayat Tahrir El Şam (HTŞ) olmak üzere cihatçı saldırganları tasfiye ederek bölgeden uzaklaştırma taahhüdünü vermişti. Ancak süreç içerisinde, IŞİD’in yenilmesinden sonra, Suriye’deki cihatçıların neredeyse son kalesi haline gelen İdlib’de işler beklendiği gibi gelişmedi. Tersine HTŞ ve diğer gruplar gitgide güç kazanarak rejim ve Rus hedeflerini saldırılarını artırdılar ve Rusya sık sık “Türkiye’nin sorumluluklarını yerine getirmediği” suçlamalarını getirdi. Nihayen geçen yılın sonlarında Rusya ve rejim, bu sorunu “kökten çözmek” üzere harekete geçtiğinde Türkiye, bu kez ateşkes anlaşmaları için çalışma yürüttü. Ancak geçtiğimiz haftalarda ilan edilen ateşkes uzun ömürlü olmayınca rejim büyük bir hızla ilerlemeye başladı ve bunun sonucu da yeni göç dalgaları oldu.
Ukrayna mesajı
İdlib’de Rusya ile gerilim sürerken Erdoğan, Türkiye-Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey 8. Toplantısı dolayısıyla resmi ziyarette bulunmak üzere Ukrayna’ya gitti. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’la birlikte yapılan Kiev ziyareti ile Rusya’ya mesaj verilmek istendiği bildirilirken, ziyaretten bir gün önce Ukrayna’nın Türkiye Büyükelçisi Andrey Sibiga’nın, “Türkiye, Ukrayna ordusunun ihtiyaçları, özellikle silah alımı için 200 milyon TL finansal yardım sunacak” demesi kafaları karıştırdı. Analizciler, bu demeçlerin gerilimi daha da tırmandıracağını belirtti.
HABER MERKEZİ