Rusya’nın bir yandan Ukrayna savaşını yürütürken diğer yandan Suriye üstünden Türkiye’ye mesaj verdiği kaydedildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Rusya uçaklarının saldırılarında TSK askerlerinin yaralandığını kaydetti
Suriyeli araştırmacı Dr. Ehmed El-Durzî, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın Suriye dosyasına da etki ettiğini belirtirken, “Mesajlar sadece Suriye ile sınırlı kalmayıp Kafkasya ve Karabağ’a kadar da ulaşabilir” dedi. SOHR, Rusya ve Suriye güçlerinin İdlib-Halep hattında TSK üslerinin olduğu yerleri vurduğunu kaydetti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 28 Mart Pazartesi günü yaptığı açıklama Rus savaş uçaklarının İdlib’in kuzeyindeki Meret El Nesan beldesini 4 defa bombaladığını duyurdu. SOHR, açıklamasının devamında Rus uçaklarının İdlib’de bulunan Heyet Tehrîr El-Şam (HTŞ) üslerini bombaladığını, Şam hükümet güçlerinin de saldırıyla eş zamanlı olarak Türkiye2nin Halep’in batısındaki Miklibîs ve Şêx Silêman bölgelerinde bulunan iki üssünü füzeyle hedef aldığını ve 2 TSK askerinin yaralandığını iddia etti. Aradan 24 saat geçmeden Şam hükümet güçlerinin de Halep’in batısındaki Kefer Noran beldesinde Türkiye’ye ait bir panzeri füzeyle vurduğu. Saldırıda 3 TSK askerinin yaralandığı belirtildi.
‘Bunlar uyarı mesajıdır’
ANHA’nın haberine göre Suriyeli araştırmacı Dr. Ehmed El-Durzî, Rusya’nın “çatışmasızlık bölgesi” ilan edilen yerlere dönük bombardımanıyla Türkiye’ye, Suriye’de hareket edemeyeceği ve Şam hükümetine Türkiye ve bağlı silahlı grupların bulunduğu bölgelerden çıkarması için yetki verebileceği mesajını vermek istediğini söyledi.
El Durzî, uluslararası ve bölgesel koşullar göz önünde bulundurulduğunda Türkiye ve bağlı silahlı gruplara dönük “büyük” askeri operasyonun yapılmasının uygun olmadığını da belirtti.
Ukrayna savaşın etkileri konusunda El Durzî, “Ukrayna’daki savaşın sonuçları belli olmadan, ABD’nin Suriye’deki müdahalesini etkileyecek bir ilerleme yaşanması veya Suriye’de Rusya ile savaşın yapılması yönünde bir adımı atmadan önce iyi bir araştırmanın yapılması gerekir” dedi.
Rusya’nın pozisyonu konusunda Dr. Ehmed El-Durzî şöyle konuştu: “Savaş, bombardıman ve müdahale Rusya’nın mesaj vermek istediğini ispatlıyor. Diğer yandan Suriye’nin de mesajları var. Suriye kaderini Ukrayna savaşına bağlıyor ve Rusya’nın seçeneklerine bağlı. Bu mesajlar sadece Suriye ile sınırlı kalmayıp Kafkasya ve Karabağ’a kadar da ulaşabilir. Söz konusu mesajlar aynı zamanda Türkiye’nin Ukrayna savaşına doğrudan müdahale etmemesiyle de bağlantılı. Türkiye hem drone’larla Zelensky hükümetine destek veriyor hem de Kırım statüsü referandumunu tanımadı. Bunlar uyarı mesajıdır” değerlendirmesini yaptı.
‘İdlib uluslararası bir düğüm’
El-Durzî, İdlib’in sadece Suriye ile sınırlı kalmadığını uluslararası bir düğüm haline geldiğini belirtti: “İdlib’de terörist gruplar var. Türk devleti ve ABD, Rusya ve Çin’e baskı yapmak için bunları kullanıyor. Rusya ile Türk devleti arasında yapılan anlaşmaya göre, Cebhet El-Nusra gibi grupların İdlib’den çıkarılması ve dağıtılması gerekiyordu. Tam tersi ABD bunların varlığı için büyük bir savunma yapıyor. Cebhet El-Nusra’yı terör örgütü kapsamında çıkarıp yasal çerçevede El Fetih-Şam’a dönüştürüp siyasi destek vermek istiyor.”
El-Durzî, Rusya’nın yabancı güçlerin İdlib’den Ukrayna’daki savaş bölgesine gönderilmemesi ve ABD’nin Rusya’yı kuşatma planına katılmamaları için mesaj ve hareketleriyle baskı yaptığını vurguladı.
Ukrayna dosyasının etkisi
Rusya’nın Suriye’de başarıya ulaşma isteğinin Ukrayna’daki askeri hareketleriyle örtüştüğünü belirten El-Durzî şöyle devam etti: “Rusya, Suriye dosyasının başarıya ulaşması ve çözüme kavuşmasını çok istiyor çünkü üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Rusya’nın başarısı, Rusya’nın bölgede uluslararası bir arabulucu olmasını ve ABD’nin bölgede ve dünyada gerilemesinden özellikle Afganistan’dan çekilmesinden sonra büyük bir role sahip olduğunu ispatlamak istiyor. Ancak Ukrayna savaşından önce Suriye dosyasını bitirirse uygun olmaz. Rusya ile Türkiye arasında ortak birçok dosya var. İki taraf arasında siyasi, coğrafi ve tarihi unsurları içeren çatışma alanları ve ortak çabalar var. Savaşla dolu bir tarih, 16’ncı yüzyıldan Birinci Dünya Savaşı’na kadar aralarında en az 12 savaş yaşanmış. “Boğazlar dosyası da var. Özellikle İstanbul Boğazı dosyası. Rusya’ya bu boğazlarda bir kapı olmalı ancak Rusya 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesine mahkumdur. Bu anlaşmaya göre, savaş dışındaki hareketler yasaldır ve Rusya’nın izni olmadan yabancı deniz kuvvetleri, NATO ve diğer devletler Karadeniz’e geçemiyor.”
Kaynak: ANHA