Sur’da Hasırlı Camii yanına defnedildiği söylenen Hakan Arslan’ın cenazesini isteyen ailesi, yaptıkları başvurulardan sonuç alamadı. Baba Arslan, ‘Oğlum Sur’da, biliyorum, çıkartmıyorlarsa bıraksınlar biz çıkaralım’ dedi
Lezgin Akdeniz/Diyarbakır-MA
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 2 Aralık 2015’te ilan edilen ve halen devam eden sokağa çıkma yasağı ardından çıkan çatışmalarda, 22 Ocak 2016’da yaşamını yitiren ve yasak nedeniyle Sur’da defnedilen Hakan Arslan’ın cenazesi, 3 yıla yakın süredir bulunamıyor. Erzurum’un Karayazı ilçesine bağlı Çavuşköy’de oturan Arslan ailesi, çocuklarının cenazesini almak için 19 kez Diyarbakır’a geldi. Aile, çocuklarının cenazesinin çıkarılması için Diyarbakır Valiliği ve Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları başvurudan sonuç alamadı. Bunun üzerine, avukatları aracılığıyla Sur’dan çıkan ve tutuklanan kişilerle cezaevinde yaptıkları görüşme sonucunda cenazenin Hasırlı Mahallesi’ndeki Hasırlı Camii yanına defnedildiğini öğrendi. Görüşmenin ardından cenazenin defnedildiği yerin tespit edilerek çıkarılması için tekrar başvuruda bulunan ailenin talebi, savcılık tarafından, “belirtilen yerde daha önce yapılan arama ve kazı çalışmalarında herhangi bir cenazeye rastlanmadığı” gerekçesiyle reddedildi.
‘Bıraksınlar biz çıkaralım’
Çocuğunun cenazesini çıkarmak için İçişleri Bakanlığı’na yaptığı başvuru da aynı gerekçeyle reddedilen Arslan ailesi, 3 yıldır çocuklarının cenazesini almak için mücadele veriyor. Arslan’ın defnedildiği yer belli olmasına rağmen her seferinde yaptıkları başvurulara olumsuz yanıt alan aile, belirtilen alanda çocuklarının cenazesini çıkarmaları için kendilerine izin verilmesini istiyor. Tüm çabalarına rağmen sonuç alamayan baba Arslan, “Oğlumun cenazesini bekliyorum. Devlet oğlumun cenazesinin Sur’da olduğunu biliyor. Bugüne kadar 19 sefer Diyarbakır’a geldim. Çaldığım her kapıdan eli boş döndüm. Ben ne yapmışım? Sadece yüreği yanan bir babayım. Her gün acı içindeyim. Orada doğru düzgün bir çalışma yapmadan ‘cenaze yok’ diyorlar. Oğlumun cenazesinin Sur’da olduğunu kesin biliyorum. Oğlumun cenazesini çıkartmıyorlarsa bari bana izin versinler, kendi imkan ve çabalarımla Sur’a gidip çıkartayım” dedi.
‘Devlet acımızı katlıyor’
Çocuğunun cenazesinin bulunması için devlet ve hükümet yetkililerine çağrıda bulunan Arslan, “Oğlumun öldüğü yerde şimdi inşaat çalışması var. Villalar yapılıyor, orayı güzelleştirdiklerini söylüyorlar. Tek isteğimiz, çocuğumuzun bir mezarının olması. Onu da çok görüyorlar. Mezarı olmadan geçen her gün acımız katlanıyor. Yasını dahi tutamadık” diye konuştu.
Israrlar sonuç vermişti
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, çatışmalar sırasında cenazeleri Sur’da defnedilen Rozerin Çukur ve Ramazan Öğüt için de aynı cevabı vermiş; ancak ailelerin ısrarlı talepleri sonucunda daha önce kazı yapılan alanda yeniden kazı yapılmış ve cenazelere ulaşılmıştı.