Borçlanmalarına rağmen çalışmalarını sürdüren Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenmesi için birim fiyatı 400 bin lira olarak belirlenen sokağı, mahallelilerin dayanışmasıyla birlikte 60 bin liraya gerçekleştirdiklerini belirtti.
Diyarbakır’da 2016 yılında kayyum atanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelerden biri olan Sur Belediyesi’ni, 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP), yüzde 60’lık bir oy oranıyla tekrardan kazandı. Seçimi kazanmalarına rağmen mazbatalarını ancak 11 Nisan’da alabilen belediyenin eşbaşkanları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir, kayyumdan belediyeyi 152 milyon (trilyon) borçla devraldı.
Borca rağmen hizmetlerinin devam ettiğini dile getiren Sur Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, belediye yönetimine geldikleri günden bugüne kadar yaptıkları çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Kayyumun uygulamalarını kaldırdık’
Belediyeye ilk geldiklerinde karşılaştıkları güvenlik önlemlerine dikkat çeken Buluttekin, gördükleri manzarayı “korkunç” olarak nitelendirdi. Belediye binasını, alınan önlemlerden dolayı “kiralık çelik kasa”ya benzeten Buluttekin, ilk işlerinin halk ve personel ile arasına mesafe koyan kayyum uygulamalarının ortadan kaldırılmasına dönük yürütülen çalışmalar olduğunu aktardı. Kayyumun personel ile yüz yüze görüşmediğini, iletişim platformu olan “whatsapp”ta oluşturduğu grup üzerinden görüşerek, talimat verdiğini belirten Buluttekin, yönetime geldiklerinde ise bu uygulamayı kaldırıp personel ile yüz yüze görüşerek kararlar aldıklarını kaydetti.
‘Borçlanıyoruz ama çalışıyoruz’
152 milyonluk bir borçla belediyeyi devraldıklarını söyleyen Buluttekin, kayyum döneminde yapılan yolsuzluklara dikkat çekerek, “Örneğin, hiç yapılmamış taş parkeler, asfalt yollar ve köylere hiç gidilmemiş, ancak gidilmiş gibi göstererek, yapılan harcamalar var” dedi. Buluttekin, yönetime geldiklerinde 103 köy ve mezranın stabilize yollarını yaptıklarını ve bu yollara bin 900 kamyon toprak döktüklerini kaydetti. Diyarbakır’ın toprak bütünlüğünün yüzde 55’ini kapsayan ve 253 köyden oluşan Sur’un gelirinin az olduğunu ifade eden Buluttekin, “Kayyum döneminde daha önce yaptıkları anlaşmalar ile belediyenin gelirinden direk müteahhitlere ödeme yapılıyor. Yapılandırılan bir durum var. Borç ödeme gibi bir durumumuz yok. İller Bankası’ndan gelen bir gelir var ve ancak çalışanların ücretlerini karşılıyor. Her ay yaklaşık 800 bin lira da borçlanıyoruz. Buna rağmen de çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Halkın talepleri doğrultusunda projeler geliştiriyoruz’
Kayyumların, KHK ile ihraç edilen çalışanlarının sosyal haklarının ödenmediğini dile getiren Buluttekin, kendi dönemlerinde borçlanmaya rağmen yapılandırma yoluna giderek KHK’lilerin hakkı olan ödemeleri yaptıklarını kaydetti. İlçenin tarihi bir kent olduğunu ifade eden Buluttekin, halkın talepleri doğrultusunda projeler gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu kapsamda, annelerin ve kadınların talebi doğrultusunda Melik Ahmet Caddesi’nde annelerin tandırlarının bulunduğu alanı boyadık ve çocukları için de bu alana oyun parkı yaptık. Mahallelilerin kararı doğrultusunda da parka isim verilecek. İskender Paşa Sokağı’nda atıl durumda bir alan vardı. Oraya da park yaptık. Bu alanlar ufak ancak ruhları büyük. Hazırlık çalışmaları süren birçok parkın da açılışını yakın zamanda gerçekleştireceğiz” şeklinde konuştu.
‘Rant alanına dönüştürüldü’
Sokağa çıkma yasakları döneminde etkilenen ilçenin 6 mahallesinden 3’ünün tamamının yıkıldığını aktaran Buluttekin, bu mahallelerinin de belediyenin değil Çevre ve Şehircilik Bakanlığı himayesinde olduğuna dikkat çekti. Mahallelerin sorunlarını çözmek istediklerini ancak bakanlığa devredildiği için herhangi bir şey yapamadıklarını söyleyen Buluttekin, “Kentsel dönüşüm adı altında rant alanına dönüştürüldü” dedi. Kalbi Sur’da atan tüm insanlar ile birlikte Sur’un tarihini gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştıklarını kaydeden Buluttekin, bu kapsamda da çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Her sokak sağlıklaştırılmalı” kampanyası kapsamında Abdaldede Mahallesi’ndeki Göksel Sokak’ın düzenlenmesi için birim fiyatının 400 bin TL olarak belirlendiğini, ancak halkın dayanışması ve katılımıyla 60 bin liraya düzenlediklerini kaydeden Buluttekin, şunları söyledi: “Sokakta tarihi dokuları ortaya çıkaracak çalışmalar yürüttük. Sokağın duvarları betonla kaplıydı, o betonlar indirildi. Sokaktaki tarihi taşlar açığa çıkarıldı. Görüntü kirliliğine neden olan kablolar ortadan kaldırıldı. Kapılar, pencereler dokuya uygun bir şekilde boyandı.”
‘Taleplerimiz reddediliyor’
İlçenin kültür mozaiğine ev sahipliği yaptığını kaydeden Buluttekin, kayyum sisteminin hem çok dilliliğe hem kadın kazanımlarına hem de tarihe zarar veren bir sistem olduğunu belirtti. Devletin diğer kurumlarıyla yaşadıkları problemlere de dikkat çeken Buluttekin, “Kurumlar ile sadece resmi olarak yazışıyoruz. Ancak, tüm taleplerimiz gerekçesiz bir şekilde ret ediliyor. Bu da çalışmalarımızı engelliyor, hizmetin halka götürülmesi önünde bir engeldir” dedi. Tarihiyle kendini var eden Sur’a duyarlılık gösterilmesi gerektiğini belirten Buluttekin, diğer devlet kurumlarının da bu durumu göz önünde bulundurması gerektiğinin altını çizdi.