Amed’de 17 yaşındaki Ömer Koç’un pompalı tüfekle öldürmesinde şüpheli olan polis F.K. AYM tarafından sunulan dosyada zaman aşımı yaşandığı gerekçesiyle aklandı
Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde 4 Ekim 2015’te maç izlemeye gideceğini söyleyerek evden çıkan 17 yaşındaki Ömer Koç’un, pompalı tüfekle öldürmesinde “etkin soruşturma” yürütülmemesi nedeniyle yapılan bireysel başvuru, başvurucuların tebligat tarihinden itibaren gerekli olan 30 günlük yasal sürede yapılmasına rağmen “süre aşımı” nedeniyle Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından ret edildi.
Karar oy birliği ile alındı
Mahkeme ayrıca olaydan sonra yürütülen soruşturmada, olay yerine gönderilen ekipte yer alan ve pompalı tüfeğin zimmetli olduğu tespit edilen şüpheli özel harekât polisi F.K. aleyhine açılan soruşturmanın etkin yürütülmemesi nedeniyle yapılan başvuruyu oy birliğiyle reddetti.
Emniyetin olay günü polis F.K.’nin üzerine zimmetli pompalı tüfek için kurşun almadığı ve şüpheli F.K.’nin de olay günü tüfeğin yanında olmadığını öne sürdüğü cinayetle ilgili bireysel başvuru incelemesi Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü tarafından yapıldı.
Fail tespit edilmemiş
Anayasa Mahkemesi, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının, soruşturma sürerken 2018’de Türkiye’nin askeri operasyon yürüttüğü Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Efrîn kentine gönderildiği ortaya çıkan ve hiçbir şekilde balistik incelemesi yapılmadan verdiği “takipsizlik” kararının esasına girmeden başvuruyu süre açısından inceledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının “failin tespit” edilmediğini öne sürerek, 3 Ekim 2018’de süre aşımına kadar daimî arama kararı aldığı ve karara karşı Diyarbakır 1’inci Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itirazın 11 Şubat 2019’da reddedildiğine işaret ederek, itiraza ret kararının 23 Şubat 2019’da aileye, 22 Nisan 2019’da ise aileye hukuki destek sunan İHD Şube Başkanı Avukat Abdullah Zeytun’a elektronik ortamda tebliğ edildiğini belirtti.
‘Kanuna uygun’ değilmiş
Başvuruya ilişkin bir aylık sürede aileye itiraz kararının tebliğ tarihi esas alan Anayasa Mahkemesi, bireysel başvuru süresinin ihlalin öğrenilmesinden sonra 30 gün süreyle ilgili yasal düzenlemeye işaret ederek, bu konuda Anayasa Mahkemesinin Deniz Baykal kararına atıfta bulundu. Kararında Tebligat Kanunu’na işaret eden Anayasa Mahkemesi, bu kanuna göre, avukat aracılığıyla takip edilen davalarda tebligatın doğrudan avukata yapılacağını ve tebligatın yapıldığı andan itibaren sürenin işlemeye başlayacağını vurgulayarak, “Nitekim bireysel başvuru, başvuru konusu yargısal sürecin devamında bir kanun yolu değildir” denildi.
Sürenin aşıldığı belirtildi
Anayasa Mahkemesi, başvuru süresinin başlangıcının ne şekilde olursa olsun ihlalin öğrenilmesiyle başlamayacağını vurgulayarak, “Bireysel başvuruda başvuru süresinin başlangıcı başvurucu ve/veya vekili olması fark etmeksizin hangisi tarafından öğrenilirse öğrenilsin ilk öğrenilme tarihinden itibaren başlamaktadır” görüşünü dile getirdi. Polis F.K. hakkında yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesine yapılan itirazın sonuçlanmasından sonra başvurucu ve avukatına yapılan tebliğ tarihlerine işaret eden Anayasa Mahkemesi, sürenin aşıldığını belirtti.
AMED