Federe Kurdistanlı kadın gazeteciler, bir yürüyüş gerçekleştirerek Gulistan Tara ve Hêro Bahadîn’in kamera ve kaleminin yerde bırakmayacaklarını söyledi
Kadın gazeteciler Gulistan Tara ve Hêro Behadîn için Süleymaniye’de kitlesel bir yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardından Süleymaniye’deki Azadî Parkı’nda düzenlenen basın açıklamasıyla saldırı kınandı.
Meslek örgüleri katıldı
Yürüyüşün ardından Kurdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK), Güney Kurdistanlı özgür basın kadın emekçileri, Tevgera Azadî ve Bağımsız Gazeteci ve Yazarlar Federasyonu’nun (RONUS) mesajları okundu.
Sessizlik sürüyor
Grup adına metni okuyan Tewar Adil, Irak ve Kurdistan Bölgesi hükümetleri ve kurumlarının, Türkiye’nin saldırısı karşısında zayıflıklarına dikkat çekerek, sivil ve gazetecilerin hedef alınmasına rağmen sessizliğini sürdürdükleri etti.
Kürt halkına karşı kirli savaş yürütülüyor
Bu saldırının Kurdistan’ı işgal eden güçler arasındaki işbirliğinin sonucu olduğu belirtilen açıklamada, “Her gün Kürt halkına karşı yeni ve kirli politikalar uygulanıyor. Şengal’den Hemrîn’e kadar yağma, yıkım, işgal ve el koyma politikaları sürdürülüyor. Sesini çıkaran herkes, hain olarak yaftalanıp zindanlara atılıyor” denildi.
İlerlemeye devam edeceğiz
Açıklamada, şöyle devam edildi: “Kürtler, Kurdistan’ın dört parçasında, dünyada ve Kurdistan’ın özgür dağlarında zor bir direniş içindeler. Burada en önemli görev gazetecilere düşüyor. İşgalcilerin ve planlarının açığa çıkarılması gerekiyor. Viyan Caf, Nujiyan Erhan, Deniz Fırat, Pexşan Ezîzî ve Nagihan Akarsel gibi Gulistan Tara ve Hêro Behadîn’in yolunda yürüyeceğiz, özgürlük, hakikat ve bağımsızlık doğrultusunda ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.
Gazetecilere karşı baskı var
Ardından Metro Merkezi adına söz alan Diyarî Muhammed de, “Gazeteciye karşı yapılan saldırılar ve şehit edilmeleri, yarın başka bir gazeteciye ve başka bir basın kuruluşuna yapılacak saldırılara zemin hazırlıyor. Ayrıca, dün Seyîdsadiq’ta gerçekleşen trajedi, bu saldırının bir savaş suçu ve gazetecilere karşı bir baskı olduğunu gösteriyor” dedi.
Saldırıları durdurun
Meydana gelen saldırının Kurdistan Bölgesi’nde gazetecilerin can güvenliğinin olmadığını gösterdiğini belirten Diyarî Muhammed, “Bu nedenle, Kurdistan Bölgesi ve Irak hükümetlerinin bu saldırıları ve baskıları durdurma sorumluluğu bulunmaktadır” dedi.
RONUS’un mesajını okuyan Hewkar İzzet de, şunları belirtti: “Kurdistan Bölgesi, Irak ve resmi kuruluşlara sesleniyoruz: Kürt halkının düşmanlarının Kurdistan Bölgesi’nde her gün yaptığı bu sürekli saldırılar karşısında sorumluluk alın.”
Birlik içinde bir duruş sergilenmeli
Ardından Tevgera Azadî Kadın Komitesi adına söz alan Sara Reza ise, “Bu, Türk devletinin ve ortaklarının ahlaki ve siyasi iflasının bir göstergesidir. Bu nedenle hepimiz ülke içinde ve dışında bu durumu kınamalıyız. Artık işgalcilere ve Kurdistan hainlerine karşı birlik içinde bir duruş sergilemenin zamanı gelmiştir” dedi.
Türkiye özgür kadından nefret ediyor
Son olarak, RJAK’ın açıklamasını okuyan Şeyma Nebil de, “Bu saldırılar bize, Türkiye’nin özgür iradeye sahip kadınlara karşı derin bir nefret ve korku içinde olduğunu kanıtladı. Gulistan ve Hêro’nun yolu, mücadeleye devam etme yoludur. Düşmanlara ve hainlere karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi.
Kaynak: Rojnews