Kaçkar Dağları coğrafyasında Demir Export şirketi tarafından bakır ve çinko madeni işletmeye açıldı
Koç Holding’e bağlı Demir Export şirketinin İspir Bakır Çinko İşletmesi, Türkiye’nin en yüksek rakımlı madeni olarak etiketlenen ve 2 bin 300 metre rakımda eski Ermenice adı Vank yani Manastır olan Ulutaş köyü coğrafyasında bulunmaktadır. Köy Erzurum’a bağlı olmasına karşın aslında Karadeniz dağlarında yer almaktadır. Madenin hemen altında kalan Vank Deresi Kaçkar Dağları’ndan beslenen akarsularla birleşerek Çoruh Nehri’ne karışmaktadır.
Su havzası zehirlenecek
Doğa harikası bir yer ve aynı zamanda büyük bir su havzası olan maden sahasında, 5.5 milyon ton cevherin bulunduğu ve yılda ortalama 1 milyon ton cevher ile 16 milyon ton pasanın açık ocak yöntemi ile üretileceği belirtiliyor. Madende üretim 2023 Mart ayı başında başladı ve ilk ürünün 13 Nisan’da elde edeceği açıklandı. 1.000.000 ton kapasiteli tesisinde flotasyon yöntemi ile yıllık ortalama yüzde 25 tenörlü 26 bin ton bakır ve yüzde 52 tenörlü 51 bin ton çinko konsantresi elde edileceği belirtiliyor.
65 metre yükseklikte atık barajı
Demir Export AŞ maden sahasını 2012 yılının Mart Ayında Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından gerçekleştirilen 103. grup ihale ile elde etti. 2012 yılının Haziran ayından itibaren sahada çalışmalarını sürdüren şirket 2022 Mart ayında 65 metrelik gövde yüksekliği ile işletmenin atık barajı inşaatına başlamıştı. Ortalama yüzde 1 bakır ve yüzde 3,5 çinko içeriğine sahip olduğu iddia edilen 5,5 milyon ton cevheri 7 yıl boyunca işleyerek bakır ve çinko konsantreleri üretmeye başladı.
Tesis bölge için büyük tehdit
Şirket, 2012-2019 yılları arasında 5.000 m hidrojeolojik ve jeoteknik sondaj ile birlikte 277 lokasyonda 45.000 m arama sondajı gerçekleştirdi. Bölge birçok endemik tür olan bitki ve hayvanların yaşam alanı olması ise büyük bir yıkımın habercisiydi. 2016 yılında ÇED olumlu kararı verilen maden atık barajıyla bölge için büyük tehdit oluştururken, aynı zamanda açık ocak yöntemiyle yerle bir edilecek maden sahasında ve çevresinde canlı türler yok edilecek. Aynı zamanda madenin atık havuzundan bölgeye yayılma olasılığı yüksek olan zehirli atıkların sulara karışma tehlikesi bulunmaktadır.
Kimyasallar çevreye yayılacak
Bakır ve çinko elde etmek için uygulanan Flotasyan ve İzabe süreçleri, hem havayı hem de suları kirletme özelliğine sahiptir. Atmosfere nüfuz eden bu tesislerde oluşan sülfürik asit bölgede ciddi boyutlarda asit yağmuru üretir. İşlem sonrası ortaya çıkan tehlikeli atık sahaları her koşulda yeraltı suyuna sızar. Bu tesiste ve maden sahasında ortaya çıkan çinko gibi madenleri içeren tozlar soluduğumuz havayla akciğerlerimize kadar ulaşır. Yapılan işlemle birlikte işletme bacalarından salınabilen ve çevredeki ortamları kirletebilen kurşun ve arsenik dışında sülfürik asit ve siyanür gibi ağır metaller içeren kimyasallar kullanılacağı ve her koşulda bulunduğu bölgeyi yerle bir edip kirleterek zehirleyeceği bilinmektedir.
EKOLOJİ SERVİSİ