Elazığ’da Remziye Apaydın’ı katleden korucubaşı Nihat Cav’ın dosyasına gizlilik kararı getirilirken, Cav’ın alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğu, adının fuhuş olaylarına karıştığı ortaya çıktı
Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde yaşayan Remziye Apaydın, 2021’in Kasım ayında Karakoçan ilçesine yakın bir noktada görüldükten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Ailesinin polise yaptığı kayıp başvurusunun ardından başlatılan çalışma neticesinde, Remziye Apaydın’ın Karakoçan’da yaşayan korucubaşı Nihat Cav’ın aracına bindiği belirlendi.
Remziye Apaydın’ın en son birlikte görüldüğü korucubaşı Nihat Cav, 13 Mayıs’ta gözaltına alındı. İfadesinde Apaydın’ı katlettiğini itiraf eden Cav, onu Karakoçan’a bağlı olan yaşadığı Yenice köyündeki evin bahçesine gömdüğünü söyledi. Kazı çalışmasıyla Remziye Apaydın’ın cenazesine ulaşıldı.
Birçok suç kaydı var
Korucubaşı Nihat Cav, ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemede tutuklandı. Karakoçan’ın Yenice köyünde yaşayan, uyuşturucu ve alkol bağımlısı olan Nihat Cav’ın ailesi tarafından reddedildiği, ilçede adının fuhuş olaylarına karıştığı ve birden fazla kadını mağdur ettiği öğrenildi. Uyuşturucu ve alkol bağımlısı olduğu bilinmesine rağmen korucubaşı yapılan Cav’ın başka suç kayıtlarının da olduğu ve ilçede birçok kişiye borçlandığı belirtildi.
Çoğu korucu 50 gözaltı var
Remziye Apaydın’a ait altınları Bingöl’de bir kuyumcuya satan ve karşılığında aldığı para ile borçlarını ödeyen Nihat Cav’ın bir başka korucunun eşi olan M.T.’nin de hesabına 27 bin TL aktardığı ifade edildi. Katliam öncesi ve sonrası Nihat Cav’ın telefonla irtibata geçtiği çoğu korucu olan 50’ye yakın kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken, dosyaya getirilen kısıtlama kararı nedeniyle detaylara ulaşılamadı.
‘En ağır cezayı almalı’
Apaydın’ın ablası Aysun Apaydın, 6 ay boyunca kardeşinden bir ize rastlamadıklarını, 6 ayın sonunda cenazesi ile karşılaştıklarını söyledi. Kadın katliamlarındaki artışa dikkat çeken abla Apaydın, “Remziye de katili de 6 ay boyunca gözümüzün önündeymiş. En ağır cezayı almasını, cezaevinden çıkmamasını istiyoruz. Nihat Cav, kardeşimin altınlarını alıp sattıktan sonra onu öldürmüş. Ailesi olarak büyük bir acı yaşıyoruz” diyerek tepki gösterdi.
Özel harekatçı Barkın tacizci ve dolandırıcı
Batman’ın Beşiri ilçesinde İpek Er’e tecavüz ederek 18 Ağustos 2020’de intihara sürükleyen uzman çavuş Musa Orhan’ın yargı tarafından cezasızlıkla ödüllendirilmesinin verdiği cesaret, 15 Mayıs’ta Silopi’de, Şırnak Özel Harekat Ocakları İl Başkanı İbrahim Barkın’ın Sakine Kültür’ü işkence ile katletmesine yol açtı. Kültür’ü katleden İbrahim Barkın’ın 4 yıl önce de boşandığı kadına sistematik şiddet uyguladığı ve katletme girişiminde bulunduğu, taciz ve dolandırıcılık olaylarıyla anıldığı ortaya çıktı.
Soruşturma var, sonuç yok
Fail Barkın’ın çok sayıda kadına cinsel tacizde bulunduğu, AKP’ye yakınlığıyla tanınan ailesine şikayet edildiği ve hakkında birçok soruşturma dosyası olduğu da öğrenildi. Bu dosyaların sonucu ise belli değil.
Bölgedeki saldırılar devlet politikası
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Çiçek Otlu ile Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, bölgede kadın ve çocuklara yönelik uygulanan özel savaş yöntemlerine dair konuştu. Devletin savaş politikalarına dikkat çeken Çiçek Otlu, savaş zihniyetinin kadını ‘ganimet’ olarak gördüğünü vurgulayarak, “Biz bunu Rovaja’da da gördük. Efrîn’e işgal yapıldığında kadının nasıl köleleştirildiğini veya Êzidî kadınların nasıl esir edilerek bedenlerinin satıldığını gördük. Silopi’de yaşanan da buydu, tam bir devlet politikasıydı. Direnişin olmadığı yerde kadın özgürleşemez ve onurlu bir barış sağlanamaz. O yüzden de bu savaşı durdurmak en acil görevlerimizden biridir” diye konuştu.
Son sözü biz söyleyeceğiz
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ise Kürt kadını başta olmak üzere tüm kadınlar üzerinde sürdürülen baskının her geçen gün katmerleştiğini söyledi. Şırnak’ta katledilen Sakine Kültür’e işaret eden Öneren, şöyle dedi: “Bir kadının daha katledilmesine izin vermemeliyiz. Örgütlülüğümüzle, dayanışmamızla alanlarda olmalıyız. Kurtuluşumuz, patriyarkal kapitalizmle, faşizmle mücadelemizden geçer. Dayanışma gücümüzü Kürt kadınlarından, enternasyonalist dayanışma ile mücadeleyi yürütürken ölümsüzleşen kadınlardan, zindanlarda direnen tüm kadın yoldaşlarımızdan alıyoruz. Son sözü mücadele edilen eden kadınlar söyleyecek, biz söyleyeceğiz.”
Öznur Değer / Ankara-JINNEWS