Bir siyasi hareketi var eden ve uzun soluklu kılan esas politik motivasyon, temel bir stratejik hedefe sahip olmasıdır. Stratejik hedeften yoksun hareketler daha çok konjektürel güncel politik süreçlerden beslenirler ve saman alevi gibi bir yanıp sönmekten kaçamazlar.
HDP ve HDP ile stratejik ortaklığı sürdürenleri esas var eden ve siyasette tutunmalarını sağlayan stratejik bir hedefe sahip olmalarıdır. Bu temel stratejik hedefse güçlü bir demokrasinin kazanılması ve demokratik özgürlükçü ve sosyal bir Cumhuriyetin kurulmasıdır.
Güçlü bir yerel demokrasi fikrini bugün anlamlı hale getiren ise, geride bıraktığımız yüzyıla rengini veren Ulus Devletçi ve güçlü bir merkez inşasına dayalı yönetim anlayışlarının doğurmuş olduğu sorunlardır. Çoğulculuktan uzak bu yönetim anlayışlarının açığa çıkardığı tekçi ve otoriter yönetimler, halkın yönetim süreçlerine katılımını eksilten temsili süreçler ve pratikler olarak tarih önünde mahkûm olmuş ideolojik ve pratik kötülük deneyimleri olarak hafızalara kaydedilmiştir.
Temsili demokrasi denemelerinin varıp dayandığı yer otoriter ve faşist yönetim zihniyetinin pratik sonuçları olmuştur. Sosyalizm deneyimlerinde de merkezden yeni bir düzen inşa edilme pratikleri de farklı sonuçlar doğurmamıştır. Dolayısıyla söz, karar ve yetki süreçleri açısından doğrudan demokrasi hedefine odaklanan ve halkın her düzeyde karar alma süreçlerine katılımını esas alan politik pratikler bulunduğumuz yüzyılın temel arayışı olarak öne çıkmıştır.
Aslında geride bıraktığımız yüzyılın son çeyreğinde bu meselede işaret fişeği gibi kendisini gösteren pratikler de olmuştur. Fatsa kendi coğrafyamızda bu işaret fişeği olan deneyimlerden başlıcası olarak hala tartışmalarımıza, arayışlarımıza ilham vermeye devam etmektedir.
Bugün ülkemizdeki güçlü demokrasi arayışlarına baktığımızda, yeni yüzyılın gerçeğine uygun bir diziliş çabasını HDP zemininde ve onun birleşik mücadeleyi güçlendirme ve genişleme stratejisinde görmemiz mümkündür. Eskiyi köklü bir eleştiriye tabi tutan ancak eskinin siyasal paradigmasını aşma çabası bu siyaset zeminine güç vermekte ve her eşikte kendisini aşabilen bir politik motivasyon yaratabilmektedir.
Bugün bu coğrafyada yerelden, yerinden bir demokratikleşme mücadelesine yeni başarı hikayeleri yazdırabilmenin yolu, bu yüzyılın gerçeği ile yüzleşmekten geçmektedir. 2023 Türkiye’si demokrasi güçleri açısından bu gerçekle yüzleşmek açısından çok önemli bir yerde durmaktadır.
Bugün Kürtler, Aleviler, emekçiler, kadınlar, gençler, sosyalistler bu eşikte doğru yerde konum alabilir ve stratejik bir hedefe odaklanabilirlerse hem tarihsel referanslarıyla hem de yeni yüzyılın gerçeğiyle değişimin ve dönüşümün öncüsü olabilirler. İdeolojik öncelikleri politik önceliklerle yarıştırmadan, stratejik hedef olan güçlü bir demokrasiyi kazanabilmek için gerekli olan mıntıka temizliğini yapabilmek ve üçüncü bir yol açmak önemli bir yerde durmaktadır.
Bugün Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi etrafında dizilmiş olan mevcut rejim güçleri ile Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem etrafında konumlanmış güçler arasında bir tercih anlamına gelmeyen, yol açan ve güçlü bir demokrasinin yerelden yerinden inşasını hedefleyen bir politik diziliş açığa çıkmaktadır. Bu dizilişin dışında kalanların önümüzdeki süreçte siyaseten bir etki güçlerinin olmayacağını şimdiden söylemek mümkün.
HDP zemininde her yeni eşik zamanın ruhuna ve güçlü bir demokrasinin kazanılmasına uyumlu stratejik ve dönemsel taleplerin içselleştirilmesine bağlı olarak sürekli güncellenmektedir. Bir üçüncü seçenek olarak Cumhurbaşkanı adaylığı etrafında sürdürülen bütün çabalar bu hattın güçlendirilme çabası olarak görülmelidir. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın ete kemiğe büründürülme çabaları da bu temel stratejinin hedefe ulaştırılması için dönemsel yönleri bulunmakla birlikte bu dönemi aşan ve uzun erimli bir mücadele birlikteliğinin mayalanması olarak da değerlendirilmelidir.
Hayat hepimizi önemli bir sınava tabi tutmaktadır. Bu sınavı geçenler sonraki sınavlarımızın da geçilebilmesini öngörebildikleri oranda esas başarı hikayesini yazabilirler. Sadece bugünü kazanmak için yığınak yapan değil, yarını da kazanacak bir ufukla hareket etmemiz halinde geminin güçlü bir demokrasi limanına ulaşmasını sağlayabiliriz.