İmralı’dan 32 aydır haber alınamamasına tepki gösteren sivil toplum örgütü temsilcileri, ‘Tecrit ne ahlaki ne insani ne de vicdani’ yorumunu yaptı
İmralı Adası’nda devreye konulan ağırlaştırılmış tecrit sistemi, 32 aydır mutlak iletişimsizlik haliyle sürdürülüyor. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’tan 32 ayı aşkın bir süredir haber alınamıyor.
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının 10 Ekim’de Bursa İnfaz Hakimliği’ne aile görüşlerinin sağlanması sebebiyle yapılan başvuruya 13 Ekim’de verilen yanıtta, yeni bir disiplin cezası verildiği belirtildi. Hakimlik, avukatların başvurusuna rağmen yeni disiplin cezasının gerekçesini “basına yansıyor” gerekçesiyle vermedi.
Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Eşbaşkanı Vahap Günay ve 78’liler Derneği üyesi Hüseyin Barış tecridi Mezopotamya Ajansı’na değerlendirdi.
İnsanlık suçu
İmralı’da “disiplin” adı altında verilen cezaların keyfi olduğunu belirten TUAY-DER Eşbaşkanı Vahap Günay, bu durumu hukuksuzluk olarak nitelendirdi. Günay, tecrit uygulamasının insanlık suçu olduğunu ve hiçbir canlıya uygulanmaması gerektiğini ifade etti. Günay, “Tecridi doğru bulmadığımızı her zaman haykırdık, bugün de haykırıyoruz. Tecrit politikasıyla insanlar sindirilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
‘Tecrit ne ahlaki ne insani ne de vicdanidir’
Amed 78’liler Derneği üyesi Hüseyin Barış, tecridin insan hakları evrensel ilkelerine aykırı olduğunun altını çizdi. Barış, “Bu tecrit ne ahlaki ne insani ne de vicdanidir” dedi.
Türkiye’nin kanunlarını uygulaması gerektiğini belirten Barış, “25 yıldır 6-7 metrekarelik duvarın içinde bir insan nasıl durur? Avukatlar ve ailesi görüşsün ki bu kangren olan sorunlar çözülsün. Öcalan konuşursa, 2013-2015 yılında olduğu gibi farklı bir durum gelişir. Herkes o dönemi destekledi, dünya devletleri bile destekledi. Bu kin ve nefret ile toplumun iradesini engellememelisin. Bu iradeye sahip çıkılmalıdır. Kimse sizden başka bir şey istemiyor. Sadece kendi yasanız ve hukukunuzu uygulayın. Onun dışında kimse bir şey istemiyor. Bu keyfi pratik halklara zarar veriyor. Toplumlar arasında düşmanlık ilan ediliyor. Burada büyük tehlike var” ifadelerini kullandı.
AMED