PKK Lideri Öcalan üzerinde uygulanan tecridin bir soykırım girişimi olduğunu söyleyen Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları Hukukçuları Birliği Eşbaşkanı Barbara Spinelli, asıl hedefin Kürt kültürü ve kimliği olduğunu söyledi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 23 yıldır ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Öcalan’la görüşme yapmak için başvuruda bulunan avukatlarının talebi çoğu zaman yanıtsız bırakılırken bazen de disiplin cezaları gerekçesiyle reddediliyor. Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının Öcalan ile görüşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları Hukukçuları Birliği Eşbaşkanı Barbara Spinelli, tecride ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan Gözde Çağrı Özköse ve Mehmet Aslan’a konuştu.
Özgürlüğünün destekçisi olacağız
Spinelli, İmralı heyeti üyelerinden biri olduğunu belirterek, 10 yılı aşkın bir süredir bu anlamda mücadele verdiklerini söyledi. Öcalan’a özgürlük kampanyasını ve Kürt hareketini desteklediklerini ifade eden Spinelli, son olarak CPT’ye İmralı’yı denetlemesi için çağrıda bulunduklarının altını çizdi. Öcalan için özgürlük hareketinin destekçisi olmaya devam edeceklerinin altını çizen Spinelli, “Bu konudaki tüm çalışmamız legal zeminde. Bizim bu çalışmada üstlendiğimiz kısım avukatlara getirilen kısıtlama. Bu açık bir insan hakları ihlali olmakla birlikte Mandela Kurallarına da aykırıdır. Birleşmiş Milletler temel prensiplerine de aykırıdır. Bizim için Öcalan’ın avukatlarıyla düzenli görüşünün sağlanması en acil konudur. Öcalan’ın özgürlüğünden bahsetmek için en temel adım avukatlarla düzenli görüşün sağlanmasından geçiyor. Her ne gerekçeyle olursa olsun, bahsi geçen suç ne olursa olsun, hiçbir insanın avukatıyla görüşmesi engellenemez” dedi.
Türkiye önerileri uygulamadı
CPT’nin, uluslararası kurumların ve Avrupa insan hakları kurumlarının görev ve önemine inandıklarını ifade eden Spinelli, “Burada asıl sorun Türkiye hükümetinin Avrupa Konseyi kurumlarıyla ortak çalışmadan kaçınıyor olmasıdır. CPT daha önce de pek çok öneride bulundu, pek çok kez ziyaretler gerçekleştirdi. AİHM’in Öcalan’a dair kararları var. Bu öneri ve kararların hiç birisi Türkiye tarafından uygulanmadı. Bu anlamda bence sorun bu kurumların işlevsizliğinden ziyade Türkiye hükümeti, kararları uygulamaktan kaçınıyor olmasıdır. Bu siyasi bir mesele ve ancak Avrupa hükümetleri ve kurumları ile diplomatik bir yolla çözülebilir” diye belirtti.
İmralı’daki durum işkence
Siyasi bir tutuklu olarak Öcalan’ın durumunun benzersiz olduğunu dile getiren Spinelli, Öcalan’ın içinde bulunduğu durumun İtalya’da anayasaya aykırı olduğunu söyledi. İmralı’daki uygulamaların İtalya’da işkence olarak tanımlandığının altını çizen Spinelli, “Öcalan’ın durumunu açıklayacak başka bir kelime yok. Öcalan’a uygulanan insan haklarının en sert ihlalidir. İnsanlık onuruna aykırıdır. Bu nedenle Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi bizim için çok çok acil bir önceliktir. Bu nedenle bu görüşme sağlanana kadar yetkililere baskı yaptırmayı sürdüreceğiz. Bir tutuklunun avukatlarıyla görüşmesinin engellenmesi için geçerli hiç bir neden olamaz. İster bu kişiye ‘terörist’ densin ister mafya densin. Bir kişi ne suçu işlemiş olursa olsun avukatıyla görüşmesi engellenemez. Hiçbir hükümetin kişinin savunma hakkını elinden almak gibi bir hakkı yok” dedi.
ANKARA