Spectrum House’un depremin etkileri ve siyasi eğilimlere dair hazırladığı araştırma raporunda, depremde açıklanan ölü ve yaralı sayısı güvenilir bulunmazken, afet yönetimini de yetersiz buldu
Spectrum House Düşünce ve Araştırma Merkezi, depremin etkileri ve siyasi eğilimlere dair hazırladığı araştırma raporunu yayımladı. Depremin sosyal, ekonomik, idari, psikolojik ve siyasal etkilerini tespit etmek amacıyla, 10-15 Mart tarihleri arasında 10 kentte bin 446 kişi ile yüz yüze bir saha araştırması gerçekleştirildi. Araştırma NUTS1 bölgeleme sistemine göre, İstanbul, Amed, Ankara, Bursa, İzmir, Antalya, Samsun, Kayseri, Erzirom ve Trabzon kentlerinde yapıldı. Araştırma, örnekleminin demografik bilgilere göre dağılımında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, lokasyon dağılımında ise 24 Haziran 2018 Genel Seçimlerdeki seçmen sayısı baz alındı.
Araştırmaya katılanların yüzde 44.1’i kadınlardan, yüzde 55.9’u ise erkeklerden oluştu. Katılımcıların yüzde 33.4’ü lise, yüzde 33’ü ilkokul ve ortaokul, yüzde 22’sinin üniversite mezunu, yüzde 2.7’si ise diplomasız okuryazar katılımcıları kapsıyor.
Depremde açıklanan sayılar güvenilir bulunmadı
Araştırma grubunda yer alan katılımcıların 4’te birinin yakını, 6 Şubat’ta yaşanan Mereş merkezli depremlerden doğrudan etkilendi. Katılımcıların ilk aşamada sadece yüzde 2,9’unun depremden etkilenmediği görülürken, üzüntü, endişe ve öfkenin katılımcıların temel ruh halini yansıtan duygular olarak ön plana çıktı. Katılımcıların yüzde 53,3’ünün deprem bölgelerinde akraba ya da arkadaşlarının olduğu tespit edildi. Depremle ilgili gelişmelerin en çok hangi kaynaktan takip edildiği sorusuna verilen yanıtlara etnik kimlik bazında bakıldığında Kürtlerin daha çok sanal medya platformlarından, Türklerin televizyon kanallarından takip ettikleri belirlendi. Katılımcıların 3’te 2’si deprem sonrası açıklanan ölü ve yaralı sayılarını güvenilir bulmadı. Bu Pazar bir seçim olması halinde yapacakları parti tercihlerine göre bakıldığında muhalefet partilerini tercih eden katılımcılar açıklanan sayıları güvenilir bulmadı. MHP seçmeninin yüzde 64,90’u, AKP seçmeninin yüzde 50,80’i açıklanan sayıları güvenilir buldu. Araştırmaya katılanların yüzde 52,5’i hükümetin deprem başta olmak üzere doğal afet yönetim hazırlığını yetersiz bulurken, yüzde 32’si ise yeterli gördü.
Afet yönetimi
“Hükümetin deprem başta olmak üzere doğal afet yönetim hazırlığını nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna kadınların yüzde 58’i, erkeklerin yüzde 50.10’u hükümetin doğal afet yönetim hazırlığını kötü buldu. “Hükümetin depremin ardından ilk 48 saat içinde yapılan çalışmalarını başarılı buluyor musunuz” sorusuna katılımcıların 52.6’sı başarısız, yüzde 36.3’ü başarılı, yüzde 9.5’i ne başarılı ne başarısız, yüzde 1.4’ü fikri olmadığı yanıtını verdi.
Sadece yüzde 10.7’si AFAD dedi
Araştırmaya katılanların yüzde 53.7’si yüz yüze eğitime ara verilmesini, yüzde 52’siarama kurtarma çalışmaları esnasında Twitter’a erişimin sınırlandırılmasını beğenmedi. Araştırma grubunda yer alan katılımcıların yüzde 54.5’i “Depremden sonra afet bölgelerine en büyük desteğin kim tarafından verildiği” sorusuna “Halkın bireysel çabası”, “Ahbap”, “Diğer illerden gelen belediyeler”, “Sivil toplum kuruluşları”, “Yabancı yardım kuruluşları”, “Siyasi partiler”, “Yerel belediyeler” ve “Madenciler” yanıtını verirken, yüzde 27.3’ü hükümet yanıtı verdi. Katılımcıların sadece yüzde 10.7’si İçişleri Bakanlığına bağlı AFAD dedi.“Sarsıntının gerçekleştiği bölgelerde arama kurtarma, yardım ve destek çalışmalarında ayrımcılık yapılıp yapılmadığı” sorusuna katılımcıların yüzde 59.2’si hayır, yüzde 27.1’i evet derken, yüzde 9.2’si kararsız olduğunu, yüzde 3.6’sı fikrinin olmadığını belirtti. “Yaşanan deprem sonrası ortaya çıkan yıkımdan kimi sorumlu tuttuğu” sorusuna katılımcıların yüzde 32’si hükümeti, yüzde 30’u müteahhitleri, yüzde 23.90’ı belediyeleri sorumlu tutarken, yüzde 7.50’si doğal afet olmasından kaynaklı kimseyi sorumlu tutmadı.
Yerel yönetimler güçlendirilsin
“Yaşanan depremde bu kadar yıkım olmasından kimin sorumlu olduğunu düşünüyorsunuz” sorusuna verilen yanıtlara Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kullanacakları oy tercihlerine göre bakıldığında hükümeti sorumlu tutan kesimin yüzde 46.3’ü HDP adayını tercih edeceğini, yüzde 46.1’i Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini belirtti. “Ülke güvenliği için en büyük risk unsuru nedir” sorusuna katılımcıların yüzde 19.2’si doğal afetler, yüzde 17.2’si savaşlar, yüzde 16.2’si toplumsal kutuplaşma, yüzde 15.3’ü yönetim sistemi, yüzde 14.8’si ise hukuksuzluk yanıtı verdi. Katılımcıların yüzde 77.9’u “Depremin ilk günlerinde Kızılay’ın envanterindeki çadırları çeşitli sivil toplum ve yardım kuruluşlarına satması, bu çadırları deprem bölgelerine göndermemesini” yanlış buldu. Katılımcıların yüzde 76.6’sı daha etkin bir dayanışma ve yardımlaşma mekanizmasının kurulması konusunda yerel yönetimlerin önemine işaret etti.
HABER MERKEZİ