İçişleri Bakanı Soylu’nun sorumluluk bilinciyle istifa etmediğini belirten Ertuğrul Günay, “Eğer böyle bir duyguyla davransaydı yakın geçmişte istifasını gerektirecek çok olay yaşandı” dedi
10 Nisan Cuma akşamı sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinden sonra ortaya çıkan görüntülerden dolayı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyadan istifa ettiğini açıklamıştı. Soylu’nun bu kararını duyurmasından birkaç saat sonra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada ise, istifanın kabul edilmediği duyuruldu. Yaşanan bu gelişmeleri, 60 ve 61’inci dönem AKP hükümetlerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı yapan Ertuğrul Günay Mezopotamya Ajansı’ndan Naci Kaya’ya değerlendirdi.
‘Sorumluluk paylaşılmaya çalışıldı’
Türkiye’nin bir ayı aşkın süredir dünya çapında yaygınlaşan bir salgınla baş etmeye çalıştığını söyleyen Günay, “Biraz gecikmeli de olsa, okulların tatilinden camileri kapatmaya kadar varan yasaklar, kısıtlamalar, önlemler devreye girdi. İşin özünde insanların başka insanlarla yakın temasını önlemek var. Ancak geçen Cuma akşamı saat 22.00’de duyurulan sokağa çıkma yasağı tam bir panik ve sokaklarda izdiham yarattı” dedi. Yasağa iki saat kala bu kararın alınmasının bir aydan bu yana alınan önlemleri heba ettiğini ifade eden Günay, “Bu izdihamın sorumlusu olarak Soylu, önce Erdoğan’ın kararıyla bu uygulamayı başlattığını söyledi. Sorumluluğu paylaştırmaya çalıştı. Bu açıklaması sanırım Saray’dan tepki aldı. Bunun üzerine sorumluluğu üstlenerek ‘istifa etmesi ve istifasının kabul edilmemesiyle kaldığı yerden devam etmesi’, bir çözüm formülü olarak uygulandı” değerlendirmelerinde bulundu.
Parti içindeki kavga
“Bu aşamada Soylu karlı çıkmış görünüyor. Erdoğan, haberi olsun yahut olmasın elini yükseltmeyerek geri adım atmış oldu” diyen Günay, iktidar partisi içindeki iç kavgalara dikkat çekerek, şunları dile getirdi: “Ayrıca iktidar blokunda Soylu’nun da temsilcilerinden biri olduğu milliyetçi kanadın azımsanmayacak ölçüde güçlendiği ortaya çıktı. MHP’nin sadece iktidarı desteklemediği, ayrıca onu şekillendirdiği, AKP’nin kaderinde geçmişte ona husumet beslemiş yeni AKP’lilerin etkili olduğu görüldü. Ama bu çekişmenin asıl kaybedeni halk! Hafta sonu yaşanan izdihamın salgındaki faturasını görünce, onu daha iyi anlayacağız.” Ertuğrul Günay, Soylu’nun sorumluluk bilinciyle istifa etmediğini de belirtti. Nedenini ise “Eğer böyle bir duyguyla davransaydı yakın geçmişte istifasını gerektirecek çok olay yaşandı. Örneğin; ana muhalefet liderinin Çubuk’ta maruz kaldığı linç girişimi, sorumluluk ve istifa gerektiren bir olaydı. Tam tersine bu eşiklerde Soylu, sorumluluk üstlenmek yerine karşı ve haksız saldırıyı, suçlamayı tercih etti” sözleriyle açıkladı.
‘Gündemi oyalayan yeni televizyon dizileri’
Soylu’nun yaptığı tüm icraatlarının ortada olduğunu sözlerine ekleyen Günay, şöyle devam etti: “Belediyelerin bağış toplamasını engellemek, belediye başkanlarını siyasi nedenlerle görevden almak… O nedenle bu istifayı, Erdoğan’a yönelttiği sorumluluğun zorunlu bir düzeltmesi olarak görüyorum. İkinci olarak, ortada tüzel kişiliği olan bir hükümet yok. 17 Nisan anayasasından sonra hükümet sadece Cumhurbaşkanı. O nedenle bu kişisel görev değişiklikleri üzerinde fazla durmayalım. Bunlar gündemi oyalayan yeni televizyon dizileri.” Fildişi kulelerindeki iç iktidar kavgalarının seyrine kapılıp, Türkiye’nin asıl gündemlerinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Günay, “Asıl gündem işsizlik, kapanan işyerleri, evine ekmek götürmekte zorlanan, yoksullaşan insanlar; asıl gündem eşitsizlik, hürriyetsizlik, adaletsizlik. Tüm bunlara bir ek bütün toplumu tehlike eden bir pandemi salgını” diye konuştu.
İSTANBUL