Sosyalistler, asgari ücret belirleme süreci şeffaflıkla yapılmalı diyerek, komisyonda işçi temsil sayısının arttırılması ve asgari ücretin zamlara göre güncellemesi gerektiğini vurguladı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2020 yılı asgari ücretinin belirlenmesi için 2 ve 10 Aralık tarihlerinde iki toplantı gerçekleştirdi. Hükümeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın temsil ettiği komisyonda, işçileri Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), işverenleri ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor. İlk iki toplantıda 2020 yılı asgari ücretine dair net bir rakam konuşulmazken, Türk-İş yoksulluk sınırı olan 2 bin 578 TL’nin altında bir fiyatın gündeme gelmesi durumunda masadan kalkacaklarını ifade etti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ise asgari ücret talebini 3 bin 200 TL olarak belirledi.
Birleşik Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Pircan Yaratan ve Halkevleri Eş Genel Başkanı Nuri Günay, Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney’e değerlendirmelerde bulundu. Sosyalistler 2020 yılı için belirlenecek asgari ücretin insanca yaşama yetecek bir ücret olması gerektiğini söyledi.
‘İşsizler ordusu’
2020 asgari ücretinin ekonomik daralmanın ülkeyi derinden etkilediği, işsizliğin arttığı koşullarda saptanmaya çalışıldığını belirten Birleşik Devrimci Parti Genel Başkan Yardımcısı Murat Pircan Yaratan, asgari ücreti belirleme sürecinin hükümetin, toplumla yaptığı en büyük toplumsal sözleşme niteliği taşıdığını ifade etti. Asgari ücretin ülkede ortalama bir ücret haline geldiğini vurgulayan Yaratan, asgari ücretle çalışan milyonlarca insanın yaşam standartlarının asgari ücretin altında olduğunu dile getirdi. Yaşanan ekonomik krizin yeni işsizler ordusu yarattığını anımsatan Yaratan, işverenlerin bu tabloyu fırsat bilerek işçi ücretlerini asgari ücretin altına çekmeye çalıştıklarını söyledi.
Asgari ücret temel ihtiyaçlara yetmeli
Asgari ücretin 4 kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarına yetecek düzeyde olması gerektiğini sözlerine ekleyen Yaratan, şöyle devam etti: “Biz açlık sınırının altında ücretlere çalışırken, yoksulluğa layık görülürken onlar kendilerine saraylar yaptırmakta. Biz madenlerde, inşaat sahalarında, tersanelerde, fabrikalarda ölürken onlar bizim yarattığımız değerlerle günlerini gün etmektedirler. Yine aynı şekilde biz ‘asgari ücret’ alırken, bizim hayatımız ve geleceğimiz ile ilgili karar alanlar bizden 20 kat 30 kat fazla maaş almaktadır.”
‘Eşit işe eşit ücret’
Devrimci Parti’nin asgari ücret taleplerini de sıralayan Yaratan, “Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun lağvedilerek, işçilerin temsil sayısı arttırılması, kadın işçi temsilinin sağlanması, görüşmelerin tüm işçilere kamuoyuna açık hale getirilmesi, anlaşmazlık durumunda asgari ücretle çalışan sendikalı, sendikasız tüm işçilerin ‘greve gitme hakkı’ olması, eşit işe eşit ücret uygulaması” diye belirtti.
Günay: Zamlara göre güncellenmeli
Asgari ücrete dair beklentilerinin insanca yaşamaya yetecek kadar olması gerektiğini belirten Halkevleri Eş Başkanı Nuri Günay da, “DİSK, bu rakamı 3 bin 200 TL olarak açıkladı. Bu bizim de talebimizdir. Aynı zamanda ekonomik krizle beraber hayatın her alanında temel giderlerimizin zamlandığı bir süreci yaşıyoruz. Bütün ücretlerin bu oranlara göre tekrar güncellendiği bir asgari ücret sisteminden yanayız” diye konuştu.
‘Vergi yükü omzumuzdan alınsın’
Temel giderlere yapılan zamların geri alınmasını talep ettiklerini ifade eden Günay, sözlerini şöyle tamamladı: “Elektrik, su, doğalgaz gibi temel giderlerde belirli bir oranın, emekçilere ücretsiz sağlanmasını istiyoruz. Aynı zamanda bu ülkenin vergi yükü emekçilerin omuzlarındadır, bu yükün omuzlarımızdan alınmasını istiyoruz. Sermaye sahiplerinin, zenginlerin vergi yükünü omuzlaması gerektiğini savunuyoruz.”