Koronavirüs salgını yayılırken iktidarın içi boş övünmelerle yetinerek radikal önlemler almaması tepkilere yol açıyor. Bir grup sosyal bilimci,yayınladıkları çağrıda neoliberal ezberlerin terk edilerek derhal sosyal tedbirler alınmasını istedi
Koronavirüs salgını karşısında iktidarın insan hayatını değil sermayenin çıkarlarını kollayan yaklaşımını eleştiren sosyal bilimciler, halkın yaşama hakkını koruma savaşımı içinde olduğunu belirterek, “Tüm dünya sağlığın, eğitimin, temel ihtiyaç maddeleri üretiminin piyasa süreçlerine terk edilmesinin bedelini ödüyor. Artık neoliberal ezberlerin terk edilmesinin; kamuculuk, planlama, toplumsal dayanışma gibi kavramların tekrar benimsenmesinin zamanı geldi de geçiyor” diye seslendi. Aralarında Korkut Boratav, Aziz Konukman, Bilsay Kuruç, Mustafa Sönmez, Ergin Yıldızoğlu gibi iktisat ve sosyal bilimler dünyasından bilim insanlarının bulunduğu grup, bir talepler listesi yayınlayarak uygulama çağrısı yaptı.
Emekçiler önceliklidir
“Salgından kaynaklanan ekonomik ve toplumsal krizde merkezi devlet, olağandışı bir harcama programı tasarlamalıdır. Bu program sadece sağlık harcamalarından ve salgın ortamında sade yurttaşlara, emekçilere dönük doğrudan ayni ve nakdi desteklerden oluşmalıdır” diye başlayan çağrıda, zorunluluklar dışında bütün işlerin acilen durdurulması, hamileler, engelliler, 60 yaş üzerinde olanlar ve 12 yaşından küçük çocuğu olanlara ücretli izin verilmesi, bütün çalışanlara ücretli izin hakkı tanınması istendi. Çalışanların sağlıksız ortamlarda “çalışmaktan kaçınma hakkı” olduğu hatırlatılan çağrıda, işten çıkarmaların yasaklanması, bütün işçilerin süre koşulu aranmaksızın işsizlik ödeneği alması talep edildi.
Yaşam hizmetleri ücretsiz olmalı
Salgın boyunca doğalgaz, elektrik, su ve internetin ücretsiz sağlanması istenen çağrıda, “Doğalgaz ve elektrikte dağıtım hizmetleri kamulaştırılmalıdır. 100’den fazla işçi çalıştıran kurumların kapanmasına izin verilmemeli, gerekirse kamulaştırma yoluna gidilmeli, bu amaçla KİT gibi kuruluşlar eski işletmeci işlevlerini üstlenmelidir” denildi. Ayrıca, sivil havacılık, enerji, finans gibi stratejik sektörlerde kamulaştırma önerilen çağrıda, bütün medikal ve koruyucu ürünlerin kamu tarafından dağıtılması, öğrenci, çiftçi borçlarının silinmesi de istendi.
Rant zenginleri ödesin
Artan giderleri karşılamak için özellikle son 20 yılda rant yiyerek palazlananlara servet vergisi konulması önerilen çağrıda, yurt dışına servet kaçırmanın önlenmesi, Kanal İstanbul gibi projelerin iptali ve salgın bahane edilerek devlet baskısının artırılmasına son verilmesi gibi istekler de yer aldı. Çağrı, “Bu zor süreçte inisiyatif sadece siyasi iktidarda olmamalı, muhalefet partilerinin ve demokratik kitle örgütlerinin toplumsal rol ve sorumluluğu artırılmalı, salgınla ilgili önlemlerin alındığı toplantılarda ve kurullarda temsili sağlanmalı, salgına karşı mücadele kapsamında benimsenen bilim kurulu yöntemi sürdürülmelidir” cümlesiyle son buldu.
Mahfi Eğilmez’den açık mektup
Ekonomist Mahfi Eğilmez, koronavirüs salgınından dolayı çalışanları ve üreticileri korumak için hükümete hemen harekete geçme çağrısı yaparak, “Yasa gerekiyorsa yasa, para basmak gerekiyorsa para, malzeme gerekiyorsa malzeme. Hemen bugün” dedi. Eğilmez hükümete şu uyarı ve önerilerde bulundu: “Kendi yaşamlarını toplum için hiçe sayarak gece gündüz çalışan bütün sağlık personeline her türlü desteği madden ve manen vermek, onlara yönelik şiddeti önlemek için gereken her şeyi yapmak. İşyeri kapatıldığı için geliri kesilen, üretim durduğu için ürettiğini satamayan, ihtiyaçlarını karşılamayan, borçlarını ödeyemeyen insanlarımıza maddi destek vermek.”
HABER MERKEZİ