Silikozis hastalığına en çok neden olan kuvars, feldispat ve kuvarsit madenleri aynı zamanda kırsal alanları adeta yok ediyor. Söke’nin iki köyünde madenlerin açılmak istenmesine halk tepkili
Söke’nin Karacahayıt ile Yeşilköy sınırında yer alan Çatalkaya ve Kuzuri mevkiinde kuvars, feldispat ve kuvarsit ocağı açma girişimi halkın tepkisine yol açtı. Karacahayıt Muhtarı Nebil Kırca, “İki yıldır yürüttüğümüz mücadelemiz yok sayıldı. ÇED raporu çıkartılmış; altına da mahalle sakinlerinin istemediği not edilmiş. Biz canımızdan geçeriz ama bu cenneti madenlere heba etmeyiz” dedi. Aydın Denge gazetesinde yayımlanan haberde, Karacahayıt’ta yerleşim alanına yakın bir noktada Bıçakçılar Madencilik ile Kale Madencilik tarafından açılmak istenen maden ocakları tarım ve hayvancılık yapılan bölgede doğal yaşamın yok olmasına yöre halkı izin vermediği ve buna karşı mücadelede kararlı oldukları belirtiyorlar.
Kimse sesimizi duymuyor
2018’de 500 imzalı dilekçeyi Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Aydın Valiliği’ne gönderdiklerini kaydeden Karacahayıt Mahalle Muhtarı NebilKırca, “Binin üzerinde nüfusumuz var. Köyümüz cennet gibi. İki sene önce mahallemize maden sahaları açılacağını duyduk. Yetkili mecralara dilekçelerimizi yazdık, görüşmeye gittik. Ama ne görüşebildik ne de cevap alabildik. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile görüşmek istedik, bir türlü iletişim kuramadık. Derdimizi anlatamadık. Aynı şekilde vali ve milletvekilleri de sesimizi duymuyor, bizi görmüyor. Görmezden geliyorlar” dedi.
8 bin yıllık tarih zarar görecek
8 bin yıllık tarih öncesi kaya resimleri, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı uygarlıklarına ait kültürel miras ve Türkiye’de eşine ender rastlanan kaya resimlerinin bulunduğu bölge, aynı zamanda Türkiye’deki en önemli 122 doğa alanında biri konumunda. Bölgede 7’si endemik, 22 adet tehlike altında bitki taksonu yer alıyor. 2 tanesi küresel, 6’sı Avrupa ölçeğinde, 14’ü ise ulusal ölçekte tehlike altında bulunuyor. Tarih kokan bölgenin maden sahaları ile toz altında kalacağını ifade eden yurttaşlar, “Yaşam alanlarımızı ve doğamızı korumak için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” vurgusunda bulunuyor.
‘Madenle yaşayamayız’
Yurttaşlar, “Köyümüze maden kurulacakmış ama biz karşıyız, istemiyoruz. Biz burda doğduk, burada öleceğiz. Köyümüze gelirlerse de önlerine çıkacağız. Biz çiftçilikle uğraşıyoruz ve bu madene karşıyız. Doğamızın yaşam alanlarımızın kötü olmasını istemiyoruz. Tank top sesi istemiyoruz. Rahat bir yaşam sürdürmek istiyoruz. Maden ocağı için ÇED raporu bile alınmış ama bizim haberimiz yok. Bütün yetkililerimize sesleniyoruz; kimse doğamızı katletmesin. Biz şu anda organik üretim yapıyoruz. Organik desteklemesi alıyoruz. Bu maden olunca bu değerimizi kaybedeceğiz. Her türlü sebze meyve ve hayvancılık var. Tepemizde madenle yaşayamayız” sözleriyle gelişmeler karşısında isyan ediyorlar.
AYDIN