Dağlık Karabağ’dan Belarus’a ve ABD’ye çok alanda 2020 çalkantılı geçti. Sonuçları ve semptomları uzun yıllara yayılacak stratejik dönüşümler yaşandı. S-400 gibi meseleler iktidarın canını çok acıtacak
Mehmet Ali Çelebi
Birçok yerde 2020’de coğrafyaları kanatan “haydut devlet” refleksleri görülürken, yıl ayaklanmalara ve keskin siyasi dönüşümlere de sahne oldu. Sınıfsal yankılarla birleşip dalgalanan sokaklar tarihi değişimlerin motoru olduğunu gösterdi. Stratejik periyodlar ABD’de polis-yargı terörüne ve ırkçı politikalara karşı başlayan ayaklanma, kolonyalist geçmişe sondaja yol açarak tarih sorgulaması getirdi. Sömürgeci generaller, köleci başkan ve generallerin heykelleri ABD ve Avrupa’da alaşağı edildi. Belarus ve Kırgızistan’da ayaklanmalar, büyük grevler bulaşıcı ve sarsıcı oldu. Sokaklar Kremlin’e rağmen Kırgızistan yönetimini düşürdü.
Dağlık Karabağ’da (Artsakh) ise Ermenilere karşı başlatılan, binlerce can alıp göçlere neden olan, Ermeni karşıtı ırkçılığı yeniden depreştiren, bir kez daha 1915 korkusu yaratan savaş 44 gün sürdü, dünya izledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Bolivya’da yaptırdığı darbeyi Bolivya halkları tarihin çöplüğüne gömdü.
2020 birçok ülkede 2021’de ciddi başkaldırılara neden olacak, otoriter yönetimleri devirecek hareketliliklere ve seçimlere vesile olacak potansiyel biriktirdi. Bizi küresel sermaye ve savaş politikalarına karşı ateşi yüksek periyodlar bekliyor.
ABD’de Rusya sırta dayanmış hançer olarak kodlanmış, bu nedenle S-400 gibi meselelerde Ankara’nın canı yanacak. Tabi ABD Türkiye’den vazgeçmeyecek, öncelikle Bahçeli’den vazgeçecek görünüyor. Yani Bahçeli-Soylu ekibi yeni seçim yaklaşırken sahne dışına attırılabilir. İşte stratejik ve taktik önderliklerin çarpıştığı, spontane eylemlerin devasalaştığı 2020’deki bazı gelişmelerin panoraması:
Güney Kafkasya jeopolitiği
Güney Kafkasya’da hibrid savaşla 2020’de 21. yy Lebensraum’u sondajı yapıldı. Ermeni tarafı ve olası müttefiklerinin nerede durduklarını sınamak için Dağlık Karabağ (Artsakh) dışındaki, Ermenistan’ı by-pass için kuzeyden geçirilen Azeri petrolünü taşıyan hatlar ve tren hatlarının olduğu Tovuz’da (Tavush) fitil ateşlendi. Tovuz Savaşı 12 Temmuz 2020’de başlayıp Ağustosa kadar sürdü. Ağustosta Türkiye-Azerbaycan orduları Bakü, Nahçıvan, Gence, Kürdemir ve Yevlah’ta ortak askeri tatbikat yaptı. Tatbikat bahanesiyle generaller, askerler, savaş uçakları, SİHA’lar savaşa hazırlık yapılması için Azerbaycan’a yığıldı.
27 Eylül 2020’de de Dağlık Karabağ Savaşı, bir anda birçok kentte Türkiye ile ittifak yapan Azeri güçlerinin taarruza geçmesiyle başladı ve 44 gün sürdü. Türkiye ve Azerbaycan, Turanizme hayatiyet kazandırmak, güney alanını ele geçirip Türkiye, Nahçıvan arasında kesintisiz koridor açmak istiyordu. Altın gibi madenlere, tarım üretim potansiyeline, su kaynaklarına el konmak isteniyordu. Savaşta, Suriye’den SMO (Suriye Milli Ordusu) bünyesindeki tugaylardan milisler taşınması SOHR, Rusya raporlarına girdi, uluslararası basında yoğun işlendi. İki taraf binlerce asker kaybetti. Onbinlerce sivil yerinden oldu. Ermeni asker ve sivillere işkence, infaz görüntüleri, Suriye ve Irak’ta görülen IŞİD benzeri baş kesme vakaları çıktı.
“İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi, Dağlık Karabağ’daki çatışmalar sırasında Azerbaycan askeri kamuflajları giymiş kişiler tarafından kafası kesilerek öldürülen iki sivili teşhis ettiklerini yazdı. Teşhis edilen kişilerden biri Madataşen köyünde yaşayan 69 yaşındaki Genadi Petrosyan. Guardian’a bu kişiyi teşhis eden iki köylü, onun 1980’lerde Azerbaycan’daki Sumgayıt’tan taşınarak köye yerleştiğini söyledi. 22 Kasım ve 3 Aralık’ta ortaya çıkan iki videoda, Azerbaycan ordusuna ait üniformaları giyen kişilerin Petrosyan’ın kafasını kestiği, ardından da ölü bir hayvanın üzerine koyduğu görülüyor, kamera arkasından birinin de “Biz böyle intikam alırız, kafa keserek” dediği duyuluyordu.” (BBC Türkçe/15 Aralık 2020)
9 Kasım: Şuşa düştükten hemen sonra 9 Kasım’da Rusya Başkanı Vladimir Putin, Azerbaycan Başkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile görüştü. 10 Kasım’da 4. ateşkes imzalandı ve ateşkes ilk dakikadan itibaren başladı. Ermenistan Ağdam bölgesi ve Gazah bölgesini 20 Kasım’a kadar Azerbaycan’a bırakacaktı. Dağlık Karabağ ve Laçin koridorundaki temas hattı boyunca Rus Barış Gücü yerleştirilecekti, 1.960 asker, 90 zırhlı personel taşıyıcı, 380 araç ve özel teçhizattan oluşacaktı.
Şuşi (Şuşa) şehrinden 5 km’den fazla yakın olmamak üzere Stepanakert (Hankendi) ve Ermenistan’ı Laçin koridoru boyunca birbirine bağlayan yeni bir ulaşım koridoru inşa edilecek. Ermenistan ile Karabağ arasında 5 km genişliğinde bir alan açılacak Ermenistan’a. Türkiye’nin istediği koridor da Azerbaycan Cumhuriyeti’nin batı bölgeleri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında açılacaktı.
Rusya’nın savaşı izlemesinin nedenlerinden biri yetersiz kalıp Türkiye’nin hamlelerine yanıt verememesi, diğer nedeni batıya yüzünü dönen Paşinyan’ı yalvarır duruma düşürmek, diğeri de bölgeye iki tarafın rızasını alıp Rus askeri gücü yerleştirmekti. ABD, NATO, Almanya, İngiltere gibi güçler savaşa, NATO’nun Türkiye üzerinden Rusya arka bahçesine girmesi ve Hazar Denizi’ne ulaşması, oradan da İran’ın ensesine binmesi zaviyesinden bakıyordu. Türkiye ile Rusya, Türkiye ile İran’ın kapışmasını bekleyerek savaşı seyredip, Bakü ittifakını cesaretlendirmiş oldular. Aralık ayında ateşkes ihlalleri, ölümler ve esir almalar oldu.
10 Aralık 2020: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Dağlık Karabağ Zaferi” adı altında Bakü’de askeri geçit töreni düzenledi. Üç bin Azerbaycan askeri ile birlikte 2 bin 783 TSK askeri (Karabağ savaşında öldüğü açıklanan 2 bin 783 Azeri gücüne atıfla) ve Türkiye’nin Karabağ’da kullandığı SİHA’lar da Kamyonlar üstünde tören alanından geçti. Bolu 2. Komando Tugayı, Kıbrıs Harekatı, Irak’ta sınır ötesi harekatlarda ve Suriye’deki harekatlarda yer alan sancağı da götürüp geçit törenine katıldı. Erdoğan törendeki konuşmasında “Bugün Nuri Paşa’nın, Enver Paşa’nın, Kafkas İslam Ordusu’nun yiğit neferlerinin ruhunun şad olduğu gündür. Karabağ Azerbaycan’dır. Karabağ artık anavatanıyla kucaklaşmış, 30 yıllık hasret son bulmuştur” dedi. (iletisim.gov.tr/ 10.12.2020)
Simgeler kullanılarak Ermenilere, İran’a gözdağı verildi. Diğer yandan her fırsatta darbeye karşı olduğunu söyleyen Erdoğan, İttihat ve Terakki’nin Mahmut Şevket Paşa ve Enver Paşa kurmay başkanlığında, Cemal Paşa, Talat Paşa’nın da katıldığı 3. Ordu-Hareket Ordusu üzerinden, AKP tabanının ve kendisinin baştacı ettiği isimlerden II. Abdülhamid’i 27 Nisan 1909 darbesiyle düşürdüğünü, yine 23 Ocak 1913 Bâb-ı Âli darbesini yaptığını unutmuş gibiydi. Türkçülük eksenli konuşmasında Aras çevresi topraklarına gönderme yapan şiiri de İran’ın tepkisini çekerken, İran’la karşılıklı güvensizliğin Kürtler meselesi olmasa ne girdaplar doğurabileceğini ortaya serdi.
Polis terörüne öfke ABD ve Avrupa’da onlarca kente yayıldı
ABD: Ayaklanma ve seçim
ABD’de 50 eyaleti altüst eden, başkanlık seçimlerini etkileyen ayaklanmalar yaşandı. Minneapolis’te beyaz polis Derek Chauvin, siyah George Floyd’u 25 Mayıs’ta aracın kenarına yatırıp 8 dakika 46 saniye boyunca diziyle boynuna bastırdı ve öldürdü. Kentte başlayan protesto, farklı alanlardaki hoşnutsuzluklarla ve sınıfsal reflekslerle birleştirilince ülke çapında ayaklanmaya dönüştü. Halklar sosyal medyadan #BlackLivesMatter tagi ile ırkçı polis ve yargı sistemine öfkesini dile getirdi. BLM (Black Lives Matter-Siyahilerin Hayatı Değerlidir) hareketi ve ANTIFA paylaşımları ile beyazların da desteğiyle ayaklanma eyalet eyalet yayıldı, aylar sürdü.
Eylemcilerin, “I can’t breathe”, “İnsanlar insanları öldürmüyor, polis öldürüyor”, “Adalet yoksa huzur yok” gibi sloganlar ve pankartlar kullanıyordu. NBA gibi etkili alanlardaki sporcular da protestolara destek verdi, Trump polisleri kollayıcı açıklamalar yapıp faşist grupların sırtını sıvazlayınca, Ulusal Muhafızları devreye koyunca, başka kentlerde de siyahların öldürüldüğü görüntüleri çıktıkça başkaldırı büyüdü. Avrupa’da da yayıldı. ABD ve AB ülkelerinde kölelik ve sömürge dönemini simgeleyen heykeller alaşağı edildi. İktidarlar kimi yasaları değiştirmek zorunda kaldı.
3 Kasım 2020 ABD başkanlık seçimini Trump-Michael Pence ikilisi Demokratların adayı Joseph Biden-Kamala Harris karşısında kaybetti. Trump, AKP’nin İstanbul’da yaptığı gibi daha sayım sürerken kendisinin kazandığını ilan etti. Başvurduğu mahkemelerden boş dönse de gitmeyeceğini söyledi. Putin, Erdoğan, Jair Bolsonaro, Andrzej Duda gibi isimler kendileri kaybetmiş gibi şok yaşadı, seçileni en son tebrik eden isimler oldular.
17 Aralık: Rusya Başkanı Vladimir Putin, yıl sonu basın toplantısında ABD’yi yeni bir silah yarışı başlatmakla suçlayıp “Silahlanma yarışı, ABD’nin 2002 yılında anti-balistik füze anlaşmasından çıkması ile başladı. Tam olarak bu nedenle Rusya hipersonik silahlar üretti” dedi.
28 Aralık: Biden, güvenlikle kurumlarının içlerinin boşaltıldığını, Trump yönetiminin geçiş ekibine yeterli bilgi sağlamadığını, bunun ‘‘sorumsuzluk’’ olduğunu söyledi.
28 Aralık: Seçim sürecinde Trump’a destek veren The New York Post gazetesi, seçim sonuçlarını kabul etmeyen Trump’a sert çıkıp, Trump’ın üzgün bir fotosunun üstüne “Deliliği durdurun” manşeti attı.
Luis Arce ilk turda ABD cuntasına hezimet yaşattı
Darbeye karşı zafer
Trump, Bolivya’daki yerli işbirlikçi faşistlerle ve ordu ile işbirliği yapıp ilk yerli Devlet Başkanı, Sosyalizme Doğru Hareketi (MAS) Lideri Evo Morales Ayma’yı 10 Kasım 2019’da devirmişti. Oligarşi desteğiyle Morales’in evi basılmış, yerlilerin Wiphala bayrağı (sarı, kırmızı, yeşil, beyaz, mavi, mor, turuncu) ile protesto yapan destekçileri öldürülmüştü. 1825’te bağımsızlığını kazanan Bolivya tarihinde 191. darbe olmuştu. Ülkede temel geçim kaynakları tarım, hayvancılık, Lityum, doğal gaz ve Kalay ve tekstildi. Dünyadaki Lityum rezervinin büyük çoğunluğu Arjantin, Bolivya ve Şili’de bulunuyordu. Dünyada ‘beyaz altın’ ya da ‘beyaz petrol’ denen Lityum rezervinin yüzde 50 kadarı Bolivya’daydı. Elementler içerisinde üçüncü hafif element Lityumlu bataryalar yüksek enerjiye sahip oluyordu, elektrikli araçlar, termonükleer füzyon için önemliydi. Telefon, tablet, bilgisayar bataryalarında, uçak gövdelerinin kaplanmasında Lityum kullanımı kritikti. Antidepresan gibi bazı ilaçların etken maddesi Lityum yine beyin ve kemik sağlığı için kullanılıyordu. Morales bu gibi madenlerde millileştirmeye gidiyordu. Darbenin Lityum kaynakları için yapıldığı itiraf edildi.
26 Temmuz 2020: Tesla, SpaceX gibi teknoloji şirketlerinin CEO’su Elon Musk, Lityum için darbe bağlantısını sorgulan kişiye pişkin bir twit atarak “Kime istiyorsak darbe yaparız. Aş bunları” dedi.
18 Ekim: Bolivya’da yapılan seçimi MAS adayı Luis Arce ikinci tura kalmadan yüzde 55,10 ile kazandı.
9 Kasım: Morales Arjantin’den kara yoluyla dönüp Villazon kentine giriş yaptı. Morales’e ülkesine dönüşte büyük karşılamalar yapıldı.
Saraydan ‘seçim’ kaçırma
Rusya Başkanı Putin’in desteklediği Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov ve yönetimi ayaklanma ile düştü.
4-6 Ekim: Kırgızistan’da 4 Ekim Pazar günü yapılan milletvekili seçiminde 16 siyasi partiden sadece 4’ünün yüzde 7’lik barajı aşarak 120 sandalyeli meclise girme hakkı kazandığı açıklandı. Muhalefet ayaklandı. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve parlamento 5-6 Ekim’de işgal edildi, bazı bölümleri yakıldı. Göstericiler Milli Güvenlik Devlet Komitesi’ndeki cezaevi bastı ve eski Cumhurbaşkanı Almazbek Atambayev, eski milletvekili Sadır Caparov, eski Başbakan Sapar İsakov, eski Belediye Başkanı Aybek İbrağimov gibi isimleri ve korumalarını cezaevinden çıkardı. Başbakan Kubatbek Boronov ve Meclis Başkanı Dastanbek Cumabekov’un istifa etti. Mevcut üyelerle Meclis Bişkek Dostluk Oteli’nde toplanıp geçici Başbakanlık görevine cezaevinden çıkarılan Caparov’u seçti.
8 Ekim: Rusya muhalefete karşı askeri güç tehdidinde bulundu.
15 Ekim: Ceenbekov istifa etmek zorunda kaldı. Cumhurbaşkanlığını Caparov üstlendi. Cumhurbaşkanlığı erken seçimleri 10 Ocak 2021’de. Silahlanma yarışının bataklık olduğunu idrak edemeyen Rusya’nın arka bahçede irtifa kaybı sürecek görünüyor.
Belarus’ta otokrasiye isyan
Putin’in desteklediği Belarus otokrasisi büyük sarsıntı geçirdi.
29 Temmuz: Belarus’ta 9 Ağustos 2020 başkanlık seçimine müdahale için geldikleri öne sürülen 33 Wagner (Rus paramiliter güç) üyesi Minsk’te Belarusoçka otelinde gözaltına alındı.
9 Ağustos: Belarus’ta başkanlık seçimi yapıldı. Üç kadın aday Viktoria Tsepkalo, Svetlana Tikhanovskaya ve Maria Kolesnikova güçbirliği yaptı, 1994’ten beri koltuktan inmeyen Aleksandr Lukaşenko 6. kez yeniden kazandığını ilan edince halk şaibe olduğu iddiasıyla sokağa çıktı, grevler oldu. Putin daha birkaç saat içinde daha resmileşmeden Lukaşenko’ya tebrik telgrafı gönderdi. Muhalif aday Tihanovskaya; Lukaşenko’ya barışçıl yoldan bırakma çağrısı yaptı. Günlük eylemler hafta sonları aylarca sürdü. Ölenler oldu, gözaltına alınanlara işkence yapıldı. Putin sonraki aylarda diktatöre destek için birlik gönderip para musluklarını açtı. Ancak taşıma suyla otokrasilerin dönmeyeceği bir-iki yılda görülecektir.