Yeşil Sol Parti Kongresi için Ankara’ya gelen Avrupa Sol Parti Grubu Sekreteri Valentina Skafar, yaşanan savaşlarda kadınların yaşadıklarına değinerek, ‘Demokrasiyi savunan, insan haklarını savunan, dünyanın her yerindeki bu katliamları değiştirmek için Kürt savaşçı aktivist kadınların yaptıklarından o kadar çok şey öğrenebiliriz ki’ dedi
Mayıs ayında yapılan seçimlerin ardından yeniden yapılanma çalışması başlatan ve bu kapsamda 15 Ekim’de yapılan kongre ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ismini Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) olarak belirledi. Geniş bir katılımla Ankara’da yapılan kongreye Avrupa, Ortadoğu ve Kurdistan’dan birçok konuk ve parlamenter katıldı. Kongreye katılanlardan Avrupa Sol Parti Grubu Sekreteri Valentina Skafar oldu.
Skafar JINNEWS’ten Melek Avcı ve Dilan Babat’a kongreye dair izlenim ve duygularını anlattı.
Baskılara rağmen gördüklerim umut oldu
Kongrenin tüm baskılara rağmen yapılıyor olmasının hayranlık uyandırdığını belirten Skafar, “Karşılaştığınız tüm engellere ve zorluklara rağmen gelen bu kadar çok insanın enerjisini görmek benim için muhteşemdi. Bana kongreyi yapacak yer bulma konusunda çok çabaladığı söylendi. Devletin bir partinin siyasi haklarını kullanarak kongre yapmasına izin vermemesi ve buna engeller koyması kesinlikle kabul edilemez bir yaklaşım. Ama yine de, bahçede, zılgıt çeken kadınları, kongre başlangıcında dans eden, halay çeken insanları gördüm ve müzikleri duydum. Bunların acı çektirilen baskı altında tutulan bir parti tarafından organize edildiği dikkate alındığında, devletin sürekli zulmüne, insan haklarının ve siyasi hakların ihlal edilmesine maruz kalan insanlar tarafından organize edildiğini görmek bence takdire şayan” diye belirtti.
Tecrit sistematik zulmün devamı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride dair de konuşan Skafar, “Bu tecrit Türkiye’de ve başka yerlerde Kürt siyasetçilere yönelik sistematik zulmün bir başka örneğidir. Hatırladığım kadarıyla Türkiye tecridin suç olduğuna imza atan ülkelerden. Ama bir yandan da kendi düzenlemelerini yerine getirmiyor, uymuyor ve yine suç işliyor” dedi. Skafar ayrıca Slovenya’da bulunan ve üyesi olduğu Sol Levica partisinin Abdullah Öcalan için başlatılan özgürlük hamlesine de katıldığını vurguladı.
Kürt kadınlardan öğreneceğimiz çok şey var
Yaşanan savaşalara da değinen Skafar, özellikle kadınların etkilendiğine işaret ederek şunları dile getirdi: “Şu anda Filistin’de, Rojava’da, diğer çatışma yerlerinde gördüğümüz, neo-liberal kapitalist sistemin tüm insanlık değerlerini çiğnediğidir. Yürek parçalayıcı bir durum. Çünkü bunun artık ideolojiyle dahi alakası yok.Tüm bu küresel tablo içerisinde, kadınların rolünün son derece önemli olduğunu ve özellikle Kürt mücadelesinde Kürt kadınların savaşının altını çizmek gerek. Demokrasiyi savunan, insan haklarını savunan, tüm bu değerleri savunan, dünyanın her yerindeki bu katliamları değiştirmek için Kürt savaşçı aktivist kadınların yaptıklarından o kadar çok şey öğrenebiliriz ki… Bu bahsettiklerim uğruna savaşılan insanlık değerleridir.”
Savaşları çözmenin yolu diyalogdan geçer
Var olan savaşları bitirmenin yolunun diyalogdan geçtiğini belirten Skafar, “Bu çatışma bölgelerine silah sağlamayı durdurmak için derhal ateşkes sağlanmalı ve müzakerelere geri dönmemiz gerekiyor. Avrupa Birliği’nin bu konuya, olay örgüsüne, savaşın gelişimine ve süreçlerine tepkisinin aslında tek taraflı olduğunu söylemem gerekiyor. Filistin- İsrail çatışmasında yaşananları kınıyor ve İsrail’e destek veriyorlar. Şimdi ise Hamas’ın yaptıklarından dolayı Gazze’deki sivilleri cezalandırıyorlar. Elbette şunu söylemeliyim ki, hangi taraftan olursa olsun, hangi örgütten olursa olsun her türlü saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Fakat şunu anlamalıyız ki, bir kez taraf tutarsak, bu durumun çözümüne yardımcı olamayız” diye belirtti.
Kürt halkının yanındayız
Skafar, Kürt halkının yaşadıkları için de “verdiğini mücadele yanınızdayız” diyerek, “Biz, sizin tarafınızdayız ve bu yüzden sadece birlikte değil, bazen çok umutsuz görünse de bu mücadeleyi kazanabiliriz. Herkes için daha iyi bir dünya için bu mücadeleyi sürdürebilmemiz için bir ödül gibi ihtiyacımız olan enerjiyi ve motivasyonu bana yeniden verdi. Özellikle kadınlar ve tabii ki çocuklar ve olup bitenlerde hiçbir suçu olmayan tüm masum insanlar, dünya gerçekten kötü bir yere giderken umut verdi” diye belirtti.
ANKARA