‘Kronik psikotik bozukluk’ tanısı konulan ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla tutuklanan Yılmaz Altınok, sağlık raporlarına rağmen ”cezai ehliyeti var’ denilerek hala cezaevinde tutuluyor
Koronavirüs salgınıyla birlikte hasta tutukluların durumu daha kritik hale gelirken, ‘kronik psikotik bozukluk’ tanısı konulan Yılmaz Altınok ile kanser hastası Mehmet Salih Filiz için endişeler artıyor
Afyonkarahisar’da 14 Nisan’da sosyal medya paylaşımları üzerinden “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla gözaltına alınan ağır şizofren hastası Yılmaz Altınok tutuklanmıştı. Fransa Vatandaşı da olan Altınok, o tarihten bu yana tutuklu bulunuyor. Müvekkilinin tahliye edilmesi için dilekçe yazan avukat Özgür Yakut’un başvuruları da ‘cezai ehliyeti var’ denilerek reddedildi.Yakut, verilen karara itiraz etmek üzere Afyonkarahisar Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.
Tahliye talebi reddedildi
Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’a konuşan Avukat Yakut, müvekkilinin Afyon Devlet Hastanesi’ne sevk edildiğini ve 4 Mayısta hastaneden verilen raporda “kronik psikotik bozukluk” tanısı konulduğu söyleyerek, tedavinin devam ettiği söyledi. Yakut, rapor üzerinden yaptığı başvuru üzerinden mahkeme tarafından “raporda şüphelinin rahatsızlığının cezai ehliyetini ortadan kaldıracak yahut önemli ölçüde azaltacak şiddette olmadığı” belirtilerek tahliye talebinin reddedildiğini söyledi.
‘Rahatsızlığı ilerliyor’
Yakut, müvekkilinin serbest bırakılması gerektiğini vurgulayarak, Altınok’un 2003’ten bu yana şizofreni, atipik psikoz, duygulanım ve mizaç bozukluğu gibi hastalıklarının olduğunu, hastalıkları nedeniyle yüzde 80 çalışma kaybı yaşadığını dile getirdi. ‘Askerlik yapmaya elverişli değil’ raporunun askeri hastane tarafından verildiğini aktaran Yakut, ‘İstinat edilen suçun alt-üst sınırı hastalığı ve CMK 286’da yapılan lehe değişiklik dikkate alındığında derhal serbest bırakılması gerekmektedir. Müvekkilim ruhsal problemler yaşamaya başlamış ve rahatsızlığı da daha ilerlemiştir’ dedi.
Hasta tutuklu Filiz için başvuru
İzmir Ödemiş T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve uzun zamandır kalın bağırsak kanseri ve kemik erimesi ve verem olan Mehmet Salih Filiz’in (23) durumu dün Meclis’e taşınmıştı. Daha önceki yıllarda Adana’da bulunan Pozantı M Tipi Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nde 2012’de yaşanan taciz ve tecavüz skandalına tanıklık eden Filiz, Suruç Katliamına dönük Mersin’de yapılan bir protesto eyleminde yer aldığı gerekçesiyle hakkında Mersin 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada 17 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi.
3 başvuru
İHD İzmir Şubesi, Filiz’in sağlık durumuna ilişkin Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Hakları Komisyonunu ve cezaevi idaresiyle yazışmalarda bulundu. İHD İzmir Şube yöneticisi Ahmet Çiçek, Filiz ailesinin kendilerine 3 defa başvuruda bulunduğunu belirtti. Çiçek, Filiz’in sağlık kontrolünü yapan doktorların kolonoskopi yapılması gerektiği ve bunu için 13 Temmuz tarih randevu verdiğini ifade ederek, bu tarihinin sağlık durumu düşünüldüğünde çok geç olduğunu söyledi. Çiçek, “Cezaevi idaresi pandemiyi bir gerekçe olarak kullandıklarını düşünüyorum. Çünkü cezaevi yönetimine artı bir iş çıkarıyor’ şeklinde konuştu.
‘Düşman hukuku’
Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) yanlı davrandığını ifade eden Çiçek, hasta tutukluların durumlarının sadece ATK tarafından verilen rapor ile sınırlı kalınmaması gerektiğini vurguladı. Çiçek, “ATK hasta tutuklulara rapor veriyor diyelim. Çoğunlukla rapor dahi vermiyor ve düşmanca bir yaklaşım gösteriyor. Fakat verdiği raporları da kolluk reddediyor. Kolluk doktor mu? Ya da sağlıkçı mı? Bu yüzden özel hastane ve devlet hastanelerin de verdiği raporlar geçerli olsun” diye belirtti. Çiçek, salgın nedeniyle dernek avukatlarının cezaevi idaresi ile görüşemediklerini ifade etti.