Tabii ki Kürt düşmanı değilsiniz. Siz hiç Kürt düşmanı olur musunuz? Bırakın düşman olmayı siz dostsunuz Kürde. En iyi dostusunuz Kürtlerin. Siz iyisiniz de çevreniz kötü, çevreniz düşman Kürtlere. Söz geçiremiyorsunuz çevrenize.
Biliyoruz, biliyoruz, Kürt düşmanı değilsiniz siz. Yargı bağımsız sadece, en azından özerk, laf dinletemiyorsunuz savcılara, hakimlere. O yüzden i̧ste binlerce Kürt siyasetçi hapse atılıyor. Aslında içiniz yanıyor da, elinizden birşey gelmiyor. Size kalsa, her yer özgürlük bahçesi olurdu.
Evet, o konuda da haklısınız, “Kürt düşmanı” denilemez size. Sadece bu gergin ortamda, bu tekinsiz coğrafyada HDP’nin yöneticilerinin, eş başkanlarının, yerel yöneticilerini güvenliğini almak istiyorsunuz. Bunun için de en güvenli yolu seçiyor, hepsini hapse koyuyor, kontrolünüz altına alıyorsunuz. Hem böylece gençlerin de parti içinde önü açılıyor böylece. Ne kadar düşüncelisiniz siz.
Size “Kürt düşmanı” denir mi hiç? Seçim dönemlerinde haliyle reklam ajanslarıyla, kampanya danışmanları ile çalışıyorsunuz. Onlar karar veriyor sizin ne söyleyeceğinizi kürsüden. Yoksa siz her seçim öncesi Kürt siyasetçileri hedef gösterir misiniz hiç kürsülerden, barkovizyonlardan? Göstermezsiniz.
Bir de kayyumlar atıyorsunuz diye, Kürt seçilmişlerin yerine size yine “Kürt düşmanı” diyorlar. Olur mu hiç öyle şey? Siz sadece itibar kazandırmaya çalışıyorsunuz belediye binalarımıza. O kadar söylediniz dekore etmedi HDP’li başkanlar makam odalarını, binalarını. Siz de belediye binalarındaki mermer banyo, altın kakmalı mobilya i̧sleri ile kayyumları görevlendiriyorsunuz sonunda.
Siz Kürtçe’ye de bayılırsınız, değil mi? Anadilde eğitime izin vermemenizin sebebi Kürt düşmanlığı değil tabii ki. Evde nasılsa ö̆greniyorlar analarından Kürtçe’yi değil mi? Adı üstünde ana dili. Okulda da başka diller öğrensin Kürt bebeler. Bakın, Türkçe eğitim yüzünden başka dil öğrenememi̧s diplomatlarımız nasıl zor durumda kalıyor ülke dışına çıktıklarında.
Efrîne girer girmez Kürtçe tabelaları indirip Türkçe ve Arapça tabelalar asmanızın sebebi de buydu. Kesinlikle Kürt düşmanlığı değil. Kürtçe nasılsa biliyor halk. Yeni diller öğrensinler artık biraz da, değil mi? Hep̧si yabancı dil öğretme seferberliğinizden oluyor bunlar. “Eğitim şart” diyorsunuz yani.
Futbolun sahalarındaki taktikleri, ̧sampiyonluk yarı̧sını bile sizin Kürt düşmanlğınıza bağlar oldu kimileri. Çok ayıp. Neymiş? Amedspor habire saldırıya uğruyormu̧s. Seyircisiz mi oynatılsın yani̧ simdi bütün maçlar? Bunu mu istiyorlar sizden? Tezahüratsız maç mı olurmuş hiç? Olmaz. Heyecanı kalmaz.
Elbette, Kürt düşmanı değilsiniz siz. Kürt seçmenin kullandığı oya saygı duymuyormuşsunuz. Öyle diyorlar. 6 milyon seçmenin iradesini tanımıyormuşsunuz. Hem bu HDP, “Türkiye partisi” demiyor mu kendine? “Türkiyelileşme”den bahsedip durmuyor mu? O milyonlarca seçmen Kürt değil demek ki artık, Türkiyeli onlar. Bir irade tanınmıyorsa, Kürtlerin değil, Türkiyelilerin iradesidir o. Yani yine Kürt dü̧smanlığı yok ortada.
Aynı̧ şey Kuzey Suriye operasyonu için de geçerli. Kürt düşmanlığından ötürü karşı çıkmıyorsunuz ki siz oradaki özerk yapılara. Hem zaten oradaki yapılar çok etnisiteli, çoğulcu örgütlenmeler değil mi? Kendileri söylüyor bunu. PYD de, Kürtleri temsil etmiyor ki zaten. O da Suriyelileşme peşinde. Siz buna karşısınız i̧ste, Kürtlere değil.
Bir yılda birkaç kez dünyanın bir ucundan öbürüne gidip liderlere dert anlamanızı bile Kürt düşmanlığınıza bağlıyorlar artık. Oysa siz olmasanız, Kürtler bu kadar tanınır mıydı dünyada, uluslararası camiada. Sizin sayenizde oldu bu. Onca masraf yapıp askeri operasyonlar düzenliyorsunuz ki, Kürtlerin prestiji artsın dünyada. Değil mi? Öyle değil mi? Böyle Kürt düşmanlığı mı olurmuş?
Oluyorsa da eğer, böyle Kürt düşmanlığı dostlar ba̧sına derim ben de i̧ste.