Sivil Cuma ve çözüm çadırı gibi etkinliklere katıldıkları gerekçesiyle ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla ceza alan siyasetçi ve imamların dosyası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı
Adana’da 2011’de “KCK operasyonları” adı altında Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce aralarında dönemin Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İl Başkanı Mehmet Zeki Karataş ve imamların olduğu 16 kişiye gizli tanık beyanları esas alınarak 5 ila 10’ar yıl arasında ceza verildi. 2013 yılında verilen cezalar 2014 yılında ise Yargıtay tarafından onaylandı.
AYM ihmal saymadı
BDP İl Başkanı Karataş, parti yöneticileri Mehmet Tayyip Yıldız ve M. Cihan Kıran ve imamlar Mehmet Bozhan ve İsa Turan’ın avukatı Yasemin Dora Şeker, 2014 yılında dosyayı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdı. Mezopotamya Ajansı’dan Hamdullah Kesen’e konuşan Şeker, müvekkillerinin adil yargılanma hakkı, ayırımcılık ve eşitlik ilkesine aykırılık, düşünce, toplanma, örgütlenme, din ve inanç özgürlüğünün ihlal edildiğini belirtti.
AYM, başvuruyu kabul etmeyerek yargılama sırasında herhangi bir ihlal yaşanmadığını savundu. AYM’nin reddi üzerine Şeker, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yeniden yargılanma talebiyle başvuruda bulundu.
Cezalandırma politikası
KCK davalarının bir kumpas olduğunu söyleyen Av. Şeker, müvekkillerinin sivil itaatsizlik kampanyası, sivil cuma namazları ve Şakirpaşa Mahallesi’nde kurulan çözüm çadırında yapılan etkinliklere katılmalarının suç olarak gösterildiğini dile getirdi. Özel Yetkili Adana 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde adil olarak yapılmayan yargılama sonucunda müvekkillerine ağır cezalar verildiğini anımsatan Şeker, bunu “cezalandırma politikası” olarak değerlendirdi.
Ceza verenler ihraç edildi ama…
Avukat Yasemin Dora Şeker, AYM’nin yakın zamanda benzer başvurularda özgürlük ve güvenlik hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğü ihlaline dair bir kısım başvuruları kabul ettiğini hatırlatarak, “Bu kez cuma namazı kıldıran imamların ve BDP yöneticilerinin başvurusunu kabul edilemez buldu. Bu kararlarla cuma namazı kıldırmak, demokratik çözüm çadırı kurmak etkinlikleri ve yapılan konuşmalar, gizli tanık beyanı, örgüt üyeliğine delil kabul edildi” dedi.
Bu soruşturmaları yürütüp, ceza veren hakim, savcı ve TEM polislerinin “Fethullah Gülen Cemaati’ne üye oldukları” gerekçesiyle meslekten ihraç edilip tutuklandığını anımsatan Şeker, “Özel Yetkili Mahkemeler, zaten hukuk dışı işler yapmaları sebebiyle 2014 yılında kapatıldı. Bu nedenle kararları artık yok hükmündedir. Hak ve özgürlüklerin ihlallerinin tespiti ile birlikte yeniden yargılama talebiyle başvurumuzu yaptık” ifadesinde bulundu.
ADANA