Sivas Katliamı’nın 29’uncu yıldönümü dolayısıyla Alevi İnanç Kurumları ve demokratik kitle örgütleri yürüyüş yaptı: ’93’ten bugüne Madımak yanıyor’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Sivas Katliamı’nın 29’uncu yıl dönümü dolayısıyla Alevi İnanç Kurumları ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte “93’ten bugüne Madımak yanıyor” şiarıyla yürüyüş düzenledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP) İl ve İlçe yöneticileri ile Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Hacıbektaş Veli Parkında toplanarak Tuzluçayır meydanına yürüyen kitle, sık sık “Sivas’ın ışığı sönmeyecek”, “Sivas’ın hesabı sorulacak” ,“Sivas’ı yakanlar AKP’yi kuranlar” sloganları attı.
29 Haziran’da yapılan basın açıklamasında konuşan PSAKD Mamak Şube Başkanı Fadime Türkyılmaz, Sivas Madımak Oteli’nde gerçekleşen katliamın, gericiler ve yobazlar tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu belirtti.
Dönemin Sivas Belediyesi tarafından bir gece önce Madımak Oteli’nin çevresine kaldırım taşları bırakıldığını ve belediye başkanının “Müslüman kardeşlerim gazanız mübarek olsun” diyerek katliamı teşvik ettiğini hatırlatan Türkyılmaz, “Otelin önünde bulunan askerler ise katliamcı güruha herhangi bir müdahalede bulunmadan otelin önünden ayrılarak katliamın yolunu açtılar. Gelen birkaç polis de ya olayları izledi ya da katliamcılarla kol kola hareket etti. Sivas Belediyesinin itfaiyesi yangını söndürmek yerine, seyretti” dedi.
Medyanın ise, etkinliklere katılanları günlerce hedef gösterdiğini belirten Türkyılmaz, şunları söyledi: “Medya etkinliklerin 1’inci günü tam manşetten ‘Müslüman mahallesinde salyangoz sattılar’ haberi yapıldı. Gericiler haftalar öncesinden bildiriler dağıtıp ‘kıyam’ ve ‘katliam’ çağrıları yaptılar. Dönemin başbakanı Çiller, katliamın hemen ardından ‘gereken yapıldı, çok şükür otel dışındaki halkımız bu yangından zarar görmemiştir’ dedi. Sivas Madımak Oteli Katliamı egemenlerin askeriyle, polisiyle, yargısıyla, medyasıyla, belediyesiyle, hükümetiyle organize ettiği planlı bir katliamdı.”
Zamanaşımı kararıyla kurtardılar
Gerici katil güruhtan yalnız bir grup hakkında dava açıldığını vurgulayan Fadime Türkyılmaz, “Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular. Haklarında dava açılan katillerin bir kısmı ise hiç bulunamadı. Bu katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, hatta resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çalıştıkları, ehliyet aldıkları anlaşıldı. Bir kısmı da arama kararlarına rağmen ellerini kollarını sağlayarak yurtdışına çıktılar. Devlet tarafından bulunamayan bu katiller zamanaşımı kararıyla ceza almaktan kurtuldular” diye belirtti.
‘Milletimize hayırlı olsun dediler’
Türkyılmaz, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise zaman aşımı kararı için “milletimize hayırlı olsun” demesinin ve Sivas katilleri avukatlarının AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirilmesinin 29 yılın özeti olduğuna dikkati çekti.
Asimilasyon politikası
AKP’nin Alevilere ve tüm ilerici-demokrat toplum kesimlerine karşı baskı ve tehdit politikalarına hız kesmeden devam ettiğine dikkati çeken Türkyılmaz şöyle konuştu: “OHAL’in sadece ismi kaldırılmış ama uygulamaları aynen ve katlanarak devam etmektedir. Çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yüzbinlerce insan haksız yere işinden atılmış, muhalif basın yayın organları kapatılmış, binlerce insan hukuksuz kararlarla tutuklanmıştır. AKP iktidarı Kürt sorununda demokratikleşmeyi değil, güvenlik eksenli savaş politikalarını esas almaya devam etmektedir. Roboski, Suruç katliamı yetmezmiş gibi 10 Ekim 2015’te savaşa karşı çıkan 103 barış güvercinimiz, Ankara Garı önünde devlet desteğiyle gerçekleştirilen bombalı saldırıda katledildi. Katillere müdahalede bulunmayan kolluk kuvvetleri, patlamadaki yaralı canlara yardım eden halka, gaz bombaları ile müdahale etmiştir.”
Aleviler ve ezilen halklar üzerinde asimilasyon ve yok etme politikalarının gerici sistem tarafından artarak devam ettiğini ifade eden Türkyılmaz, “Dersim, Maraş, Çorum, Malatya, Ortaca, Sivas, Gazi, Roboski, Suruç, Gezi Katliamlarının üzeri devlet tarafından ısrarla örtülüyor. Alevi köylerine zorla Cami yapılıyor.Tekçi iktidar ilişkisine karşı, güçlü bir demokrasi mücadelesi verilmeli” vurgusu yaptı.
18.30 çağrısı
Katliamlara karşı ortak mücadele çağrısı yapan Fadime Türkyılmaz, “Gelin hep birlikte tek adam rejimine, faşizme, ırkçılığa, gericiliğe ve baskı politikalarına karşı laikliği, özgürlüğü, eşitliği, adaleti, barışı, demokrasiyi ve halkların kardeşliğini savunarak acılarımızı ortaklaştıralım” dedi. Türkyılmaz son olarak, “Katliamın 29’uncu yılında Pir Sultan Abdal’ın ‘Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan’ şiarıyla 2 Temmuz Cumartesi günü saat 18.30’da Ankara Tandoğan meydanında gerçekleşecek anma etkinliğinde buluşalım” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması Tolga Sağ, Grup Tersname, Erdal Beyazgül, Grup Günyüzü, Bahoz Arslan ve PSAKD Mamak Semah Ekibi deyişleri ve semahla sona erdi.
ANKARA