Şirnex’te Temmuz ve Ağustos aylarında çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren 7 HPG’li ‘Kimsesizler Mezarlığı’na defnedildi
Şirnex’in kırsal bölgelerinde, Temmuz ve Ağustos aylarında HPG ile askerler arasında yaşanan çatışmalarda yaşamını yitiren ve cenazeleri Şırnak Devlet Hastanesi morguna getirilen 7 HPG’linin “Kimsesizler Mezarlığı”na defnedildiği öğrenildi. Yaşamını yitiren HPG’lilerin cenazelerinin teşhisi için Şirnex’e gelen 3 aile, başvuruda bulunduktan sonra DNA testi için kan örneği verdi.
Ancak cenazelerden bazılarının tamamen yandığı ve bu nedenle ailelerin çocuklarını teşhis edemediği belirtildi. 15 günlük sürenin ardından ise cenazelerin Affet Konutları’nda bulunan “Kimsesizler Mezarlığı”na defnedildiği bilgisi edinildi.
7 cenazeyle birlikte farklı tarihlerde yaşamını yitiren 21 HPG’linin cenazesi, kentteki “Kimsesizler Mezarlığı”na defnedilirken, mezarların sadece baş kısmına bir taş konulduğu ve bu taşların işaretlendiği görüldü.
Bulut: Hukuk tanımıyorlar
Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi üyesi Elif Bulut, cenazelere ve mezarlıklara yönelik saldırıları MA’dan İbarhim Irmak’a değerlendirdi.
Bulut, “Cenazenin gereği gibi gömülmesi hakkı var. Fakat başka bir düzende yaşadığımız için, hiçbir hukuk tanımayan, kendi oluşturduğu Anayasayı bile takmayan bir iktidar ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
Kin politikası
Yaşamını yitirenlerin kimliğinin tespit edilmesine rağmen ailelere teslim edilmek yerine “kimsesizler” adı verilen mezarlıklara defnedilmesinin devletin Kürtlere dönük bir politik mesajı içerdiğine dikkat çeken Bulut, “Bir çatışmada hayatını kaybeden bir kişi, o saatten sonra bir mücadele yürütemez ama devlet geride kalanları da mücadele yürütmesin diye DNA’sı ile tespit edilmiş, her şeyi açık bir şekilde belli kişileri uzunca bir süre cezalandırma politikasıyla ailesine, sevdiklerine ya da yoldaşlarına vermeyerek, onun üzerinden kin politikası güdüyor. Onları hafızalardan yok etmek karşısında kimsesizler mezarlığına koymak en kolay yoldur. Adı, sanı, kim olduğu bilinmesin ve tarih sayfasından silinsin istenir. Eğer aileye teslim edilmişse de defnedilirken engelleyip etrafını çevirirler. Cenazeye kitlelerin katılımını engelleyip, aile bireylerinden birkaç kişiyle gece gömdürürler” ifadelerini kullandı.
Suç işleniyor
Devletin cenaze ve mezarlıklara yönelik bu yaklaşımının hukuken bir dayanağı olmadığını, bu nedenle devletin alenen suç işlediğinin altını çizen Bulut, “Son yıllarda devlet politikası hukuksuzluk üzerinden işliyor. Yoksa hukuken böyle bir şey mümkün değil. Cenazenin gereği gibi gömülmesi hakkı var. Fakat başka bir düzende yaşadığımız için, hiçbir hukuk tanımayan, kendi oluşturduğu Anayasayı bile takmayan bir iktidar ile karşı karşıyayız” diye belirtti.
Ses çıkarmak gerekiyor
Bulut, Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi olarak devletin cenazelere yönelik yürüttüğü hak ihlallerine karşı sürecin takipçisi olduklarını ve ilgili kurumlara gerekli başvuruları yaptıkları bilgisini paylaşarak, şu çağrıda bulundu: “Eğer bir Kürt öldüyse, bu yalnızca Kürt sorununun çözümü için mücadele edenlerin sorunu değildir. Cenazelerin kime ait olduğuna bakmadan, bir insan hakları sorunu olarak görmek ve dolayısıyla birlikte mücadele ederek, ses çıkarmak gerekiyor.”
ŞİRNEX