Besta bölgesine ait uydu fotoğraflarında, ormanlık alanların yok edildiği görülüyor. Kesimi yargıya taşıyan arazi sahipleri, “Yasalar devreye girmiyor. Hukuk burada farklı işliyor. İnsansızlaştırmak istiyorlar” dedi
Şırnak’ta 2019’da yeni kalekol ve askeri üs bölgeleri için yapılan yolların kenarlarında başlatılan ağaç kıyımı sürüyor. Korucular, Cudi Dağı’nın ardından Besta bölgesinde bugüne kadar on binlerce ağacı “güvenlik” gerekçesiyle kesti. “Özel Güvenlik Bölgesi” adı altında yasaklı olan Cinîwer (Bilecik), Xerbigê Bestin (Dedeören), Navyan (Güneyçam), Bêlûzer (Küllüce), Şereevan (Şerevan) ve Rîsor (Risor) köyleri ile Kaniyamîr, Birateto, Birapeşo, Deyndarok, Serêrû, Tîkera, Qûrteka Pêşya, Girê Derîncê alanlarında ise halen kesim devam ediyor.
On binlerce ağaç kesildi
Günlük bin ila bin 200 ton arasında kesilen ağaçlar, daha sonra traktörlerle kent merkezine yakın bir yere getirilerek, satılmak üzere kamyon ve TIR’lara yükleniyor. Korucular, tüm masrafların kendilerine ait olması halinde bir ton odunu bin 750 TL’ye satıyor. Kıyıma karşı yapılan hukuki girişimlerden halen bir sonuç alınamazken, ormanlık alanların nasıl yok edildiği Google Earth’te yer alan uydu fotoğraflarına yansıdı. Bazı bölgelerde 2020 bazı bölgelerde ise 2021 yılına kadar çekilen fotoğraflarda binlerce ağacın kesildiği görülüyor. Ancak uydu fotoğraflarında yer alan diğer ormanlık alanların da son bir yıl içerisinde büyük oranda kesildiği tahmin ediliyor.
‘2 yıldır Besta’ya yöneldiler’
Bölgede arazileri bulunan ve orman kesimine karşı çıkan yurttaşlar, kıyımın başladığı süreci ve sonrasında yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. Besta bölgesindeki arazilerinde yapılan kıyıma karşı çıkan yurttaşlardan Zeki İrmez, birkaç yıl önce kesim için kendilerine teklif yapıldığını ancak kabul etmediklerini aktardı. İrmez, “Kesmeyeceğimizi söyledik. Zaten her sene yakıldığını söyledik. 2-3 yıldır durmuştu. 2018’de Cudi’de ağaçları kesmeye başlamışlardı, 2 yıldır da Besta bölgesine yöneldiler. 2020-2021’den bu yana Baçuk, Xaykano, Çemê Mezin, Zirvî taraflarında ağaç kestiler. Şimdi yönlerini Şax ve Cinîwer tarafına vermişler” dedi.
‘Büyük bir katliam yaşanıyor’
Dilekçe vererek kesimin önüne geçmek istediklerine ve bunun üzerine Urfa’ya yönlendirildiklerini ifade eden İrmez, “Urfa’ya giderek dilekçelerimizi verdik. Bizi yeniden Şırnak’a gönderdiler. İl Müdürlüğüyle görüştük. ‘Bizi aşan durumlar var. Güvenlik gerekçesiyle bunu yapıyorlar’ dediler. Formalite olarak ihale yapıyorlar. Korucular kesiyor hepsini. İzin vermek istemedik. Ama bize ‘izin verseniz de vermeseniz de kesilecek’ dediler. Ne kanuna göre gidiyor ne de ihaleye göre yapıyorlar. İhaleye göre 10 ton kesilecek deniliyor ama talan ediyorlar. Büyük bir katliam yapıyorlar. ‘Güvenlik’ adı altında kesiyorlar ama büyük bir rant var” diye konuştu.
‘Kürt sorunuyla bağlantılı’
Kendilerine teklif edilen parayı da kabul etmediklerini dile getiren İrmez, “Kesmişler, parasını da istemememize rağmen hesaplarımıza yollamışlar. Parayı çekmiyoruz” diye kaydetti. İrmez, Federe Kürdistan Bölgesi’nde de benzer bir durum olduğuna işaret ederek, “Bu Kürt sorunuyla bağlantılı. ‘Güvenliği’ gerekçe yaptıklarında tüm sivil toplum örgütleri, resmi kurumlar duruyor. Kimse sesini etmiyor. Hiçbir yasa geçerli olmuyor. Daha önce de ‘güvenlik’ gerekçesiyle köyleri boşalttılar, o kadar insanı katlettiler… Kanuni olarak müdahale etmek istiyorsun, mahkeme de ‘güvenlik’ gerekçesiyle üzerine gitmiyor. Yasalar devreye girmiyor” ifadelerini kullandı.
‘Huku Şırnak’ta farklı işliyor’
Ağaçların kesilmesin “katliam” olduğunu vurgulayan İrmez, şunları söyledi: “Tüm canlıların varlığı önemli. Nasıl Muğla, Aydın ve İzmir’de ormanlar kesildiğinde ya da yangın olduğunda devlet tüm imkanlarını seferber edip müdahale ediyorsa burada da yapılmalı. Ama burada devlet kendisi ‘güvenlik’ gerekçesiyle yapıyor bunu. Demek ki hukuk farklı işliyor burada. Halbuki, hukuk her yerde aynı şekilde işlemeli. Ağaç kesimleri durdurulmalı. İmkanımız var durdurmaya. Halkımız da buna karşı yasal yollara başvurmalı. Demokratik eylemler yapılmalı. 5 yıl önce kadar termik santrale karşı önemli eylemler yapıldı. Aynısı yapılmalı. Çünkü ağaç herkese aittir. Çocuklarımızın geleceğidir. Zamanında burada binlerce hayvan yetiştirildi. Bu ağaçlar kesildiğinde artık onlar da yetiştirilemeyecek. ‘Gençleştirme’ adı altında kestiklerini söyleseler de genç ağaçları da kesiyorlar.”
Kıyımı yargıya taşıdı!
Şırnak ve Siirt’in Pervari ilçe sınırlarında bulunan arazilerinde yapılan ağaç kıyımını yargıya taşıyan Bahattin Alkiş ise köylerinin Basyan bölgesinde yer aldığını ve 110 bin dönüme yakın arazilerinin olduğunu ifade etti. Köylerinin boşaltılması üzerine göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Alkiş, “Şimdi de ağaçlarımız kesiliyor. 2 aya yakın bir süredir kesim yapılıyor. Öğrendiğimizde Şırnak Orman Müdürlüğü, Urfa Orman Bölge Müdürlüğü, jandarma, valilik ve Siirt Orman Müdürlüğüne itirazda bulunduk. Bölgenin bize ait olduğunu ve ağaçlarımızın bizden habersiz kesildiğini söyledik. İtiraz ettik. Kesim yapılmasını kabul etmeyeceğimizi söyledik” diye konuştu.
Kıyım şimdilik durdu
Başvuruları sonrası ağaç kesiminin durdurulduğunu kaydeden Alkiş,”Orada 160 ton kadar ağaç kesimi yapmışlar. Şu ana kadar başvurularımıza cevap verilmemiş. Sadece itirazımız üzerine bölgede kesim durdurulduğunu biliyoruz. Kesilenlerin taşınması da durdurulmuş. Oradakiler taşımak için bizimle görüşmek istiyorlar. Ancak kabul etmiyoruz. ‘Güvenlik’ gerekçesiyle kalekol yapmak istiyorlar. Van yolunun yapılacağını söylüyorlar. Karakollar için kesmek istiyorlar. Kesinlikle ağaçlarımızın, doğamızın katledilmesini istemiyoruz. Buna karşı gerçekleştirilen eylemlere de katıldık” şeklinde konuştu.
‘İnsansızlaştırmak istiyorlar’
Ağaç kesiminin “talan, rant ve katliam” olduğuna dikkati çeken Alkiş, şu çağrıyı yaptı: “Bu doğa talanının durdurulmasını istiyoruz. Şu an bölgeye gidemiyoruz operasyon olduğu için. Güvenlik alanı, savaş alanı olduğunu söylüyorlar. Mahkeme de gidemiyor. Ağaç kesenlere serbest ama bize, hakimlere, arazi sahiplerine yasak. İnsansızlaştırmak için yapıyorlar. Ağaçsız bırakmak istiyorlar.”
Kaynak: MA- Azad Altay/Ahmet Kanbal