Orman Bakan Yardımcısı Metin, Murat Nehri’nde yapılan Alparslan-2 Barajı’yla ilgili, ‘Katma değeri üst seviyeye çıkartacak’ dedi. Oysa Muş Ovası barajla yok ediliyor
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Murat Nehri’nde yapımı devam eden Alparslan-2 Barajı’na ilişkin, “Her alanda katma değeri üst seviyeye çıkartacak. Ülkemiz ekonomisine çok büyük katkısı olacak” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığının sorumluluğu alanındaki barajda, çalışmaların hızla devam ettiğini ifade eden Metin, “Baraj, bölge açısından, elektrik üretimi, sulama ve içme suyunu temin edeceğimiz çok büyük bir faydası olacak. Muş’un gerçekten kabuğunu kırmasını sağlayacak” diye konuştu.
Türk yurdu Muş!
Barajda 2020’de su tutulmaya başlanacağını, bu nedenle baraj yakınındaki köylerin ‘uygun bir ortama’ taşınacağını söyleyen Metin, “Muş ve Bingöl’ün elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar bir üretime tekabül ediyor. Sulama işi için ise yaklaşık 75 bin hektar alan var, bunun ilk etapta 15 hektarını kapsam içerisinde değerlendireceğiz. Bakanlık olarak ecdat yadigârı vatan toprağı Anadolu’nun topraklarının Türk yurdu olmasındaki en büyük mihenk taşı olan Muş’a yatırımlarımızı hız kesmeden ulaştırmaya devam ediyoruz” diye belirtti. Bakan yardımcısının Türk yurdu vurgusu bölgede yaşayan Kürt çoğunluğa yönelik bir çaba içinde olmadıklarını gösterdi.
Energo-Pro suyu da satacak mı?
Varto’da inşası devam eden ve arapsaçına dönen Alparslan-2 Barajı’nı en son Çek Cumhuriyeti’nde enerji tekeli olan Energo-Pro şirketi aldı. Daha önce batan bir firma bu inşaatı üstlenmiş ve ardından Enerji-Sa devralmıştı. En son Energo-Pro şirketinin inşaatı devralmasıyla birlikte üzerine birçok değerlendirmeler yapılmaya başlandı. Energo-Pro şirketi 2010 yılında Türkiye’de Turkon Holding ve MNG Holding’e ait 95.2 megawatt (MW) kurulu güce sahip 5 adet Hidro Elektrik Santrali (HES) satın aldı. Energo-Pro şirketi Çek Cumhuriyeti dışında Bulgaristan, Gürcistan, Ermenistan ve Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Şirket Çek Cumhuriyeti’nde 12 adet HES, Bulgaristan’da 14 adet HES, Gürcistan’da ise 15 adet HES’e sahip. Şirketin barajdan elde edeceği enerjiyi satacağı buna ek olarak suyun da satışından pay alacağı iddia ediliyor.
‘Doğamız yok edilecek’
Bakan yardımcısı katma değer en üst seviyeye çıkacak ifadesi barajı yapan şirketin ve suyu satcak olan DSİ veya özel bir şirket için olduğu biliniyor. Öncelikle bu baraj nedeniyle sular altında kalacak olan 21 köyde yaşayan yurttaşlar yıllar önce düşüncelerini açıklamışlardı. Varto’ya bağlı Tepe köyünden 80 yaşındaki Hacı Mir Hamza Keskin, “Ben 80 yaşındayım, bugün varım ama yarın yokum. Her şey dünya malı değildir. Bu yaşamımız, bu doğamız yok edilecek, bu köy ölecek. Ailemiz, geleneklerimiz var, bunların hepsi yok olacak, ailelerimiz dağılacak” ifadesini kullanmıştı. Bir diğer köylü yurttaş ise, “Biz köyümüzde tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz. Benim bir sürü yetimim var. Köyüm baraj altında kalınca ne yapacağım, nasıl bu yetimlere bakacağım” diye konuştu. Bir başka yurttaş, “Göç durumunda ne yapacağız. Biz köyümüzde mutluyuz, bu doğayı, suyu, toprağı bir daha göremeyiz” diye belirtmişti.
Bara kimin için?
Varto’da köylerinin su altında kalmasına tepki gösteren yurttaşlar bir eylem gerçekleştirmişti. Eylemde konuşan bir yuttaşın sözleri dikkat çekici: “Bizim suçumuz Kürt olmak mı? Bizim suçumuz Kürt coğrafyasında yaşamak mıdır? Toprağımız bizim için namustur” dedi. Yurttaşlar, baraj nedeniyle kamulaştırma yapılan arazilere biçilen ücretlerin komik ölçülerde olduğunu belirtiyorlar. Bakan yardımıcısının yurttaşlar uygun evlere taşınacaklar sözü manidar. Bakanlıkça yurttaşlar için ‘uygun bulunan’ bu evlerin ücretsiz olarak yurttaşa verilmediği biliniyor. İnsanlar borçlandırılacak ve adeta açlığa mahkum edilecek. Energo-Pro şirketi barajdan enerji üretirken aynı zamanda suyu hem çiftçiye hem de kente satacak. Bakan yardımcısının belirttiği katma değer Muşluların cebine girmeyecek. Suyu toprağı elinden alınan Muşluların kendilerine daha iyi bir yaşam kurması ise sadece bir hayal olacak.
EKOLOJİ SERVİSİ