Çin’de 2015 yılında bir insan embriyosunda genetik değişiklik yapıldığının duyulmasının ardından büyük tartışmalar yaşanmış ve dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, bebekleri teknoloji ile şekillendirmeye karşı çıkmıştı. CRISPR teknolojisinin ilk defa duyulduğu olaydı. Genetik kodu değiştirmenin hızlı ve ucuz bir yolu olarak nitelenen CRISPR, teorik olarak, istenen genetik materyale sahip bebekleri “kodlayıp” laboratuvar ortamında kuluçka ile oluşturmanın mümkün olduğunu iddia edilmişti. Son haberlere göre genleri tamamen ‘özel’ olarak belirlenip şekillendirilmiş iki bebeği dünyaya getirdikleri duyuruldu.
Hedef yasallaşmak
Yeni yayınlanan Çince tıbbi dokümanlara göre Güney Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nde yapılan çalışmada araştırmacılar, genetik düzenlemeden geçmiş ilk bebekler için çiftleri ikna ettikleri ve CCR5 genini devre dışı bırakarak HIV, çiçek ve koleraya dayanıklı nesiller ortaya çıkarmak olduğunu iddia ediyorlar. Associated Press bu deney sonucunda bir çiftin ikiz kızları olduğunu iddia eden bir haber yayınladı. Yakın zamanda Hong Kong’da toplanacak olan İkinci Uluslararası İnsan Geni Düzenleme Toplantısı’nda insanların genetiğiyle oynanmalı mı, oynanacaksa bu nasıl olmalı konularının masaya yatırılacağı açıklandı.
Sermayenin oyuncağı
Kapitalizm açlık, yoksulluk ve sefaleti doğanın bir kanunu olarak ortaya koyar. Kapitalizme göre açlık vardır ve olmaya da devam edecektir. Sermaye birikimine dayalı kapitalist büyüme politikalarını ve GDO gibi ortaya çıkardıkları teknolojileri “doğanın düzeni” olarak lanse ederler. Kapitalizme göre genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) olmazsa açlık ve sefaletin insanlığı beklediği iddia edilir. Kapitalizm yarattığı simulasyonlarla insanları iğrenç uygulamalarına eklemlemeye çabalarken, GDO’ların ve GDO’lu ürünlerin canlılarda, kanserden çok daha tehlikeli reaksiyonlara yol açabileceği bilinmektedir. Japonya’daki Showa Denko firması transgenik bir bakteri olan triptofanı ABD’de satışa sunmuştur. Aylar içinde ürünü kullanan kişilerde nörolojik sorunlarla birlikte giden Eozinofili-miyalji sendromu ortaya çıkmıştır. Bu sorunları yaşayan bin 500 kişide kalıcı hasar gelişen 37 hasta kaybedilmişti. Ancak bu durum hekimler tarafından fark edilmesine rağmen ürün piyasadan çekilene kadar aylar geçmiş ve bu sendroma yakalanan insan sayısı için bir araştırma yapılmamıştır.
İnsan da patentlenebilir
Çok uluslu şirketler genleri patentleyerek genetiği değiştirilmiş tohumları piyasaya sürüyor. Yaygınlaşan GDO politikaları ile yaratılan tüketim kültürünün tüm değerleri bir virüs gibi dünyaya yayıyor. Genetiği değiştirilmiş tarımın ne getireceğini öngörülemezken, bir yandan bu öngörüsüzlüğü belli kurallara bağlayarak bu ürünlerin riskli olduğunu kabul ederken diğer yandan da bu risk tanımı, bu ürünlerin serbestleştirilmesinin de önünü açıyor. Dünyada GDO’lu tohumlarla yapılan üretimin 100 milyon hektara ulaştığı tahmin edilmektedir. Biyolojik çeşitlilik doğanın ve insan sağlığının korunması adına bitki tohumlarının bulundukları iklime, toprağa, coğrafyaya ait binlerce yılda uyum sağladığı ortamlarda yaşamını sürdürmesi gerekirken, hibrit ve GDO’lu tohumlar ve yerel tohumların tamamı patentlenerek şirketlerin kölesi haline getirilmiştir.
İnsan köleleştirilmek isteniyor
İnsan üzerinde bazı hastalıkları çözme süsüyle gen yapılarında değişikliğe gidilmesinin iki nedeni vardır. Sermaye hizmetine bağlanan bilimin ürettiği her çare yeni sermaye birikim alanları yaratılması içindir.Kanser ve diğer birçok hastalık kapitalizmin üretim süreçlerinden kaynaklandığı bilinirken bu durum bir kadermiş gibi algı yaratılıp şirketlerin ürettiği ilaçlarda insanlar sorunlarına çare arar. Bu yolla sermaye çok önemli bir sömürü mekanizmasını işletir.İnsan üzerinde yapılan GDO çalışmalarıda bu amaçla yapılmakta olduğu bilinmektedir.İnsan geniyle oynamanın bir diğer nedeni de köle insanlar yaratılması ve yüksek enerji ve güçleriyle sermaye hizmetine koşulması amaçlanmaktadır. Tohum ve hayvan üzerinde de benzer iddialarla gerçekleştirilen gen değişiklikleri sonucu bu canlılar sermayenin birer kölesi haline getirilmiştir.İnsan üzerinde oynanan GDO girişimlerinin de köle insan yaratma amaçlı olduğunu düşünmek gerekmektedir.
EKOLOJİ SERVİSİ